Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9620 E. 2023/2855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eşin, davalı eş tarafından haberi ve rızası olmadan satılan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili ile aile konutu şerhi konulması talebi üzerine, taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği iddiasıyla davanın konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların dava konusu taşınmazdan ayrı adreslere taşınmış olmaları ve boşanma davasının devam etmesinin aile konutu şerhi talebini ortadan kaldırdığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1990 E., 2022/891 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/697 E., 2021/247 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebine konu olan 07.06.2022 tarihli kararı davacı ve diğer davalı tarafından temyiz edildiği, temyiz dilekçeleri davalılardan Oğuzhan'a usulüne uygun olarak 28.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının da 26.07.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı ...'ın ise yasal süre geçirildikten sonra 21.10.2022 tarihinde katılma yolu ile temyiz dilekçesi verdiği anlaşıldığından, davalı ...'ın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin ve diğer davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan ... ile 2002 yılından beri evli olduklarını, 2010 yılında alınan davalı ... adına alınan davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, 18.01.2018 günü davalının çocuklarla okula gidiyoruz diye evden çıktığını, bir süre sonra davalı eşin müvekkili aleyhine boşanma davası açtığını öğrendiğini, davalının adeta herşeyi ayarlayarak dava açması üzerine tapuda yaptıkları araştırma neticesinde aile konutunun, 04.01.2018 tarihinde, davalı ...'a tapuda satış göstermek suretiyle devredildiğini öğrendiklerini, davalının boşanma davası açmadan evvel tüm bunları planladığını, taşınmazı bilerek elden çıkarttığını, davalılar arasında danışıklı bir işlem olduğunun bariz olduğunu, söz konusu evin halen ailenin kullanımında olduğunu, davalının boşanma davası açarken kendi adresi olarak yine bu taşınmazı gösterdiğini, esasında gerçekte bir satışın olmadığını, davalı ...'ın bu taşınmazın fiili kullanımını devralmadığını, taraflar arasında para alışverişi dahi olmadığını, birbirlerini eskiden beri tanıdıklarını, davalı ...'ın boşanma davası açarken malvarlığını kaçırma gayesiyle hareket ettiğini belirterek davaya konu taşınmazın tapusunun iptali ile davalı eş ... adına tapuya tesciline ve tapu kaydına aile konutu şerhi tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelini çalışarak kendisinin ödediğini, eşinin bu evden de taşınmayı istediğini, bu evde geçici olarak oturduklarını, eşinin Zeytinburnu'na dönmeyi istediğini, son zamanlarda işlerinin yolunda gitmemesi nedeni ile sıkıntıya girdiğini, bu nedenle evi satmak zorunda kaldığını, evi satar satmaz borçlarını, çocuklarının okul paralarını ödediğini, evi iki aylık kirasını peşin vererek sattığı şahıstan yaza kadar 1.200,00 TL 'ye kiralayarak oturmaya devam ettiğini ancak eşi ve eşinin akrabaları tarafından tehdit edilmesi üzerine konuttan çıkmak zorunda kaldığını, dava konusu evin aile konutu olmadığını, tapuda da aile konutu şerhi konulmadığını belirterek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın boşanma dava dosyası ile birleştirilmesine, taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ... beyan dilekçesinde, dava konusu taşınmazı akrabalık bağı bulunmayan , matbaa işlerini yapmasından dolayı tanımış olduğu ...'dan satış bedelini banka kanalıyla peşin ödeyerek satın aldığını, bu satışın muvazalı bir satış olmadığını, ticari iş nedeni ile tanışıklıkları olduğundan özel hayatını sorması, ya da evi asıl satma sebebini kurcalamasının ticari iş ahlakına sığmayacağını, işlerinin bozulduğunu, mali açıdan sıkıntılı olduğunu, Zeytinburnu'nda evvelce aldıkları başka bir evlerinin daha olduğunu, eşinin oraya taşınmayı istediğini, okullar kapanınca oraya taşınacaklarını söylediğinden okullar kapanıncaya kadar kısa süreli kirada oturmalarını kabul ettiğini, aylık 1.200,00 TL'den kira ödeyerek oturmaya devam edeceklerini, iki aylık kirayı peşin aldığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tapuda aile konutu şerhinin bulunmadığını, davalının Zeytinburnu'nda başka bir evlerinin olduğunu da beyan ettiğinden bu evin aile konutu olabileceğinin aklına dahi gelmediğini, tapu kaydına güvenen iyi niyetli üçüncü şahsın haklarının korunması için davanın reddine, konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2019 tarih ve 2018/100 Esas, 2019/747 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davacı eşin haberi ve izni olmaksızın, davalı eş ... tarafından davalı ...'a devredildiği, bu yönüyle yapılan işlemin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... adına olan tapu kaydının terkini ile davalı ... adına tapuya tescil edilmesine, dava konusu taşınmazın tarafların aile konutu olduğunun tespiti ile kaydına aile konutu şerhi konulmasına, gayrimenkulü aldığı tarihte tapudaki kayda güvenen ve kötü niyetli olduğu kanıtlanamayan davalı ... aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2020 tarih ve 2020/1320 Esas, 2020/1349 Karar sayılı kararı ile taraflar arasındaki boşanma davasında ihbar sonucu Gülkader için vasi atanması gerekip gerekmediği yönünde 17.07.2018 tarihinde açılmış bir davanın olduğu, dava sonucu beklenmeksizin karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, öncelikle davacının hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin dosyanın sonucu beklenerek, usuli eksikliklerin tamamlanması ile birlikte esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davacı eşin haberi ve izni olmaksızın, davalı eş ... tarafından davalı ...'a devredildiği, bu yönüyle yapılan işlemin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... adına olan tapu kaydının terkini ile davalı ... adına tapuya tescil edilmesine, dava konusu taşınmazın tarafların aile konutu olduğunun tespiti ile kaydına aile konutu şerhi konulmasına, gayrimenkulü aldığı tarihte tapudaki kayda güvenen ve kötü niyetli olduğu kanıtlanamayan davalı ... aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne, fahiş harç ve vekâlet ücretine, taşınmaz üzerine tedbir konulmasına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne ve taşınmaz üzerine tedbir konulmasına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı ...'ın yerleşim yeri sorgulamasında 26.07.2010 tarihinde eşlerin ... Mahallesi, ... Sok., No:7/6, .../... adresine kayıt yaptırdıkları, davacının 10.05.2018 tarihinde yerleşim yeri adresi olarak Mezgitli/...'e, 10.07.2018 tarihinde yerleşim yeri adresi olarak Zeytinburnu/... adresine kayıt yaptırdığı, davalı ...'ın 06.08.2018 tarihinde Başakşehir/... adresine kayıt yaptırdığı, tarafların konuttan taşınmaları ile dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği, bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek ve 26.07.2010 tarihinden itibaren aile konutu olan taşınmazın davacının rızası alınmadan yapılan tasarruf geçersiz olmakla dava tarihi itibariyle davacı dava açmakta haklı bulunduğundan yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmek gerekirken davanın kabulünün isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılardan tahsiline, davalıların taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılması talebinin davanın taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle bu aşamada reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların taşınmazdan taşındıklarına dair gerekçenin mesnetsiz olduğunu, tarafların boşanma davasının devam ettiğini, boşanma davası devam ederken tarafları birarada yaşamaya zorlamanın hukuka aykırı olacağını, taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu iptali tescil davası ile aile konutu şerhi davası hakkında davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; fahiş harç ve vekâlet ücreti ile taşınmaz üzerine tedbir konulmasına kararı verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Uyuşmazlık davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, harç vekâlet ücreti ve dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince ve diğer davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ...'ın temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,

2. Davacı vekilinin ve diğer davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Gülkader ve ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Oğuzhan'a iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.