Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9659 E. 2023/322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının evi terk etmesinin tek başına kusur olarak değerlendirilemeyeceği, erkeğin de hakaret içeren sözler sarf ettiği ve kadına şiddet uyguladığı hususları gözetilerek, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve erkeğe tazminata hükmetmesi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2078 E., 2022/1713 K.

DAVA TARİHİ : 25.09.2017

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/193 E., 2021/85 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince eksik peşin harcın tamamlatılmadan işin esasının incelenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile sair istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin

kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, giderlere katkı yapmadığını, eş ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, eve geç saatlerde geldiğini, sadakat yükümlülüğüne uymadığını, sürekli şiddet uyguladığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, yatak odasının kapısını kilitlediğini, sürekli hakaret ettiğini, sofrada duran limonu göstererek "şu limonu al yüzüne sür de buruşuklukların düzelsin annem gibi oldun" dediği, akşam yatak odasından çıkardığını, rencide edici davranışlarda bulunduğunu iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, çocukların tedbiren ve kesin velâyetinin anneye verilmesine, aylık 400,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli hakeret ettiğini, rencide edici davranışları olduğunu, alay ettiğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, temizlik ve yemek yapmadığını, eş ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, eve geç geldiğini, eşinin bilgisi olmadan şehir dışına gezmeye gittiğini, eşinin göz rahatsızlığıyla ilgilenmediğini, soğuk davrandığını, sürekli şiddet uyguladığını, saldırgan davrandığını, sürekli kendisini tehdit ettiğini, tahrik ettiğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, ayrı yataklarda yattığını, uyumsuz, her şeye muhalefet eden, sürekli kavga çıkaran birisi olduğunu, sinirli davrandığını, erkeğin ailesiyle akrabalık bağlarını kopardığını, çocukları da bu konuda mahrum ettiğini, sürekli baskı uyguladığını, çocuklardan Utku'yu evde tek başına bırakarak ve ...yü yanına alarak evi terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar için aylık 500,00'şer TL nafakaya, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2019 tarih ve 2017/145 Esas 2019/193 Karar sayılı kararı ile erkeğin eşine şiddet uygulayıp aşağıladığı evlilik birliğini temelinden sarsan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin karşı davasının tüm talepleri ile birlikte reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan yaşları küçük olan 2 çocuğun velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 200,00'er TL tedbir, 350,00'şer TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, yararına 20.000,00 maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2020 tarih ve 2020/599 Esas ve 2020/1321 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığının ve "limonu sür de buruşukların düzelsin, annem gibi oldun" diyerek aşağıladığının, kadının ise eşinin göz ameliyatı sonrası yeteri kadar yanında olmadığının sabit olduğu, birliği temelinden sarsan olaylarda kadının az erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuklardan ...nün velayetinin anneye verilmesine, ergin olduğu anlaşılan çocuklardan Utku için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının ergin olduğu tarihe kadar devamına, Öykü için 200,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için aylık 100,00 TL tedbir nafakası 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velâyet düzenlemesi kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası ve tazminatlar, çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakası, erkek lehine tedbir-iştirak nafakası ve maddî-manevî tazminata hükmedilmemesi yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2021/2078 Esas, 2022/1713 Karar sayılı kararıyla; şiddet vakıası sonrası evliliğin 1 yıl kadar devam ettiği bu kusurun kadın tarafından affedildiğinin kabulü gerektiği, erkeğin söylediği belirtilen sözün de tanık beyanında da geçtiği üzere şaka mahiyetinde olup, ikrarın da hakimi bağlamayacağı, kadının ayrıca evi terk etmesinin de kendisine kusur olarak yüklenmesi gerektiği, bu kapsamda kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadının boşanma davasının reddine, kusuru bulunmayan, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuklardan Utku'nun baba yanında kaldığı süre dikkate alınmak sureti ile tedbir nafakası hakkında yeniden hüküm kurulmasına, erkeğin sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; birliğin temelinden sarsılmasında tek kusurlu olanın erkek olduğunu, tüm kusurlarının ispat edildiğinin, kadının ise kusurunun bulunmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile erkek yararına tazminata karar verilmesi yönlerinden temyiz edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına hükmedilen tazminatlar kadının tazminat taleplerinin reddi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370'inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar evlilik birliğinin temelinde sarsılmasına neden olan olaylarda davacı karşı davalı kadın tam kusurlu kabul edilmişse de, fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davasının da bulunmadığı dikkate alınarak kadının evi terk etmesinin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, diğer yandan tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı karşı davacı erkeğin davacı karşı davalı kadını aşağıladığının anlaşılmasına göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekirken yazılı olduğu şekilde davacı karşı davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3. Yukarıda (2) numaralı bendinde açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Davalı karşı davacı erkek yararına 4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci maddesi koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. O halde davalı karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve davalı karşı davacı erkek yararına hükmolunan tazminatlar yönlerinden BOZULMASINA,

2. Davacı karşı davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.