"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1141 E., 2022/1605 K.
DAVA TARİHİ : 22.10.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/950 E., 2022/346 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalının ailesi ile görüşmesini, telefonda konuşmasını ve evlerine gidip gelmelerinin istenmediğini , sürekli kavga çıkarıp küstüğünü, kendisini banyoya ve yatak odasına kaparak saatlerce ağladığını ve birçok gece de müvekkiliyle aynı yatağı paylaşmak istemediğini, agresif tavırları iddia ederek tarafların evlilik birliliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının kendisinin ailesi ile olan bağlantılarını koparmaya çalıştığını, kendisinin istifa etmesine sebep olduğunu, annesinin çocuğu aldırın dediğini, kendisine ve ailesine iyi davranmadığını, evlilik birliği içerisindeki sorumluluklarını yerine getirmediğinin, kendisinin hamile olduğu zamanda kendisini terk ederek Yalova'ya gittiğini ve bu zorlu süreçte kendisini yalnız bıraktığını iddia ederek, iş bu davanın reddine, 500 TL tedbir, iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının hamileliği evresinde davacı erkeğin eşi ile yeteri kadar ilgilenmediği, tedavilerinde yanında olmadığı, kusma anında dahi tepki gösterdiği, davalı kadının da davacı erkek ve annesini evden kovduğu, evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına,ortak çocuğun velayetinin davalı anneye bırakılmasına, baba ile arasında kişisel ilişki tesisine, davacı kadın için aylık 500,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi olan 17.03.2022 tarihi itibariyle 250,00 TL arttırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasına, herhangi bir geliri ve mal varlığı bulunmadığından, yoksulluğa düşeceğinden, karar kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuk için aylık 300,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi olan 17.03.2022 tarihi itibariyle 450,00 TL arttırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasına, karar kesinleşmesinden itibaren aynı miktar iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili; davalı kadının tam kusurlu olduğunu, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yanlış olduğunu bildirerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kusur tespiti ve yoksulluk nafakası yönünden kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili; davacı erkeğin tam kusurlu olduğunu, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu, maddi ve manevi tazminatın reddinin yanlış olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olduğu ancak davalı kadının cevap dilekçesi ile 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi talebinde bulunduğu, mahkemece bu talep aşılarak 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin taleple bağlılık ilkesine, usul ve yasaya aykırı olduğu, istinaf konusu edilen diğer yönlerin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, davalının tüm, davacının ise diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin kararının yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili; davalı kadının tam kusurlu olduğunu, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili; davacı erkeğin tam kusurlu olduğunu, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu, maddi ve manevi tazminatın reddi ile davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evliliği sona erdirecek derecede geçimsizliğin olup olmadığı, kusur dereceleri, nafakalar ve miktarı ile tazminatların reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.