Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9819 E. 2023/2562 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan bir taşınmazın, malik eş tarafından satışında diğer eşin rızasının alınıp alınmadığı ve bu satış işleminin geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca aile konutu üzerindeki tasarruf işlemlerinin diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, davalıların bu rızanın varlığını ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1619 E., 2022/629 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/157 E., 2021/440 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın davalı eş tarafından 07.02.2007 tarihinde satın alındığını, 20.10.2008 tarihinde ...'e satıldığı, davalı ... ve ... arasında araç alım-satımına dayalı ticari bir ilişkinin olduğunu ve davalı ...'in ... ailesini yakından tanıdığını, aile dostu olduğu ve bu taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğini davalı ...'e bedel almadan satış sureti ile muvazaalı olarak devredildiğini, davalı ...’in başka bir kadınla yaşadığı ve çocuğu olduğunu, mal kaçırmak niyetiyle bedelsiz olarak aile konutu devrettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; ...'in, diğer davalı ...’a aracını 29.500TL’ye anlaşarak sattığını, borcun ödenmemesi üzerine, diğer davalının ev kredisi yüzünden ödeme yapamadığını ve pişman olduğunu söylediğini, bunun üzerine evini satarak kalan kredi borcunu ödemesini ve belli bir süre evde kalmaya devam etmesine de izin vermesini teklif ettiğini, ...’ın teklifini kabul ettiğini ve aralarında, 20.10.2008 tarihinde, tapuda ...’ın malik olduğu taşınmaza ilişkin satış sözleşmesi yapıldığını, aynı gün ... ile diğer davalı arasında kredilerin bitimine kadar sürecek olan 15.03.2017 tarihli tahliye taahhütnamesi imzalandığını, bilahare kredilerin ödemesi davalı ... tarafından tamamlandığını, bu davanın kötü niyetle işbu dava ikame edildiğini, her ne kadar konut kredisini kendisinin aldığını iddia etse de kredinin diğer davalı ... adına alındığını, satış sözleşmesi sonrası kredileri ödeyen davalı ... olduğunu, ...’ın işbu eve ilişkin sadece 20 taksit ödediğini, müvekkili ...'in ise kalan 100 taksidi ödediğini, satın aldığı taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeyen ve bilmesi de kendisinden beklenemeyecek olduğunu, ... niyetli kazanımı olduğunu, satış sözleşmesi tarafların gerçek iradesini yansıttığını,ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; ticaret yaptığı dönem içerisinde yatırım amaçlı olarak kendi imkanlarıyla evi satın aldığını, eşi davacı ...'ın konut kredisinde hiç bir kefilliği olmadığı gibi tapu alım satımda da hiç bir şekilde imzası bulunmadığını, eşinin hiç bir şekilde ödeme yapmadığını, ticaretle uğraştığı için işlerinin bozulduğunu, bu durumu eşine evi ve arabayı aldığına çok pişman olduğunu söylediğini, ...'e araca olan burcunu ve evin peşinatı ödemiş olduğu taksit kadar eve ihtiyacı varsa kendisine devredebileceğini teklif ettiğini, ... ise yatırım amaçlı evin kalan borcunu ödeyebilceğini söyleyerek teklifi kabul ettiğini, ... borç bitimine kadar adına olan kredinin kendi üzerinden ödemesi karşılığında 100 ... oturmasını kabul ettiğini ve anlaştıklarını, bu durumu eşine anlattığını, eşinin ve çocuklarının da bu durumdan bilgileri olduğunu, eşinden ve çocuklarından mal kaçırmadığını, hepsinin bilgisi dahilinde ...'e söz konusu evin satışını gerçekleştiğini, tapuda satış esnasında eşinin satış için izninin olup olmadığı ve imzasının gerektiği ile ilgili herhangi birşey söylenmediğini, gerçek satış işlemini yaptığını, açıklanan nedenlerle taşınmaz üzerine konulan şerhin kaldırılmasını, 15.03.2017 tahliye tarihli taahhütname gereği davacı eşinin evi boşaltarak evin kayıtsız şartsız sahibi olan ...'e ... ve hasarsız olarak teslim edilmesini, açılan davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.10.2018 tarih, 2017/249 Esas, Karar sayılı kararı ile dava konusunun 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesinden kaynaklandığı, bu tür davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gayrimenkul, davalı ... tarafından davalı ...’a devredilirken davacının muvafakatinin alındığına ilişkin ikna edici herhangi bir delil dosyaya sunulamadığı, dosyada toplanan delillere göre davaya konu gayrimenkulün aile konutu olarak kullanıldığı ve davalı ...’un da bu hususta bilgi sahibi olduğu, davaya konu gayrimenkulün 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesine konu aile konutu olduğu, davalı ... tarafından diğer davalı ...’a yapılan devrin, kanunda öngörülen usule uygun olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, davaya konu olup davalı ... adına kayıtlı bulunan İstanbul ili, ... Yukarı Mah. Kanlıkuyu Mevkii 1820 ada, 186 Pafta, 90 Parselde kayıtlı 1,053 metrekare yüzölçümlü taşınmazdaki Zemin Kat (1) nolu daire vasfındaki gayrimenkulün tapu kaydının iptali ile davalı ... adına kayıt ve tesciline, davaya konu gayrimenkul üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... Vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının muvazaaya dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğunu, iddiasını ispat edemediğini, mahkeme kararının 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesine dayalı olarak verildiğini, davacının dava dilekçesini bu iddiaya dayandırmadığını, davacının taşınmazın devrini bildiği halde ... süre dava açmamasının satış sırasında muvafakatinin olduğunu gösterdiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğine ilişkin gerekçenin de yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... istinaf başvuru dilekçesinde özetle; satışın tamamen borçlarını ödemek niyetiyle yapıldığını, eşinin ve ailesinin bu durumu bildiğini, ödemelerde davacının hiçbir katkısının olmadığını ileri sürerek verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu hükmün bütünü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince, aile konutu olan taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceği, aile konutunu devredemeyeceği ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağı, rıza alınmadan yapılan işlemin kesin hükümsüz olacağı, kesin hükümsüzlük iddiasının rızası alınmayan eş tarafından her zaman ileri sürülebileceği, hakim tarafından resen dikkate alınması gerektiğinin belirtildiği, buna göre somut olayda aile konutu olan taşınmazın eşin açık muvafakati alınmaksızın davalı ...'e satışının kesin hükümsüz olduğu ve davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle davacının muvazaaya dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğunu, iddiasını ispat edemediğini, kararı 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesine dayalı olarak verildiğini, davacının dava dilekçesini bu iddiaya dayandırmadığını, davacının taşınmazın devrini bildiği halde ... süre dava açmamasının satış sırasında muvafakatinin olduğunu gösterdiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğine ilişkin gerekçenin de yerinde olmadığını belirterek ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescili davasında taşınmazın satışı nedeniyle malik olmayan eş olan davacının rızasının alınıp alınmadığı, davalıların rızasının varlığını ispat edip etmedikleri, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz gider harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.