"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadının müvekkiline hakaret ettiğini, huzursuzluk çıkardığını, müvekkiline haber etmeden evden gidip, akşam geç saatlerde eve geldiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, müvekkilinin önceki evliliğinden olma çocukları ile görüşmesini sorun ettiğini, müvekkilinin davalı aleyhine daha önceden açtığı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların ret ile sonuçlanan davadan sonra tekrar bir araya gelmediğini iddia ederek tarafların 4721 Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı erkeğin müvekkilini küçümsediğini, ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, 3 yıldır ayrı yaşadıkları iddiasının da gerçek olmadığını iddia ederek, öncelikle davanın reddine karar verilmesini, davanın kabul edilmesi durumunda müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi 07.03.2018 tarihli ve 2017/40 Esas, 2018/160 sayılı kararı ile davacı erkek tarafından daha önceden açılan boşanma davasının ret ile sonuçlandığı, tarafların tekrar bir araya gelmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kaldırma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından, mahkemece eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu, gerekçenin yeterli olmadığı, kararın maddî ve şekli gerçekle bağdaşmadığı, lehe tanık anlatımlarının hükme esas alınmadığı, müvekkilinin yoksulluğa düştüğü ve davanın reddi gerektiği belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2019 tarih ve 2018/1642 Esas, 2019/1504 Karar sayılı kararı ile davalı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin hükmün gerekçeden yoksun olduğu gibi tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumunun da kararda gösterilmediği, bu şekilde gerekçesiz hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, davalı kadının vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesince yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğinin fiilen kurulmadığı, 7 yıldır ayrı yaşadıkları, bir kısım davalı tanıklarının erkeğin ... ayında kadına erzak getirdiğini ve hastalandığında hasta ziyareti yaptığını beyan etmiş iseler de bu görüşmelerin bir araya gelme olarak değerlendirilemeyeceği, davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasının gerekçesinde davacı erkeğin davalı kadının ilk evliliğinden olma oğlunu tehdit edip hakaret ettiği, davalı eşine de ölümle tehdit ettiği, baskı yaptığı, birlik görevlerini yerine getirmediği hususlarının kabul edildiği, tarafların fiili ayrılık döneminde de başkaca bir kusurun ispatlanmadığı böylelikle de davacı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun bulunmadığını, davalı kadının tamamen kusurlu olduğunu, mahkemece tanık beyanlarının yanılgılı değerlendirildiğini, davalı kadının müvekkiline karşı hakaret ettiğini, önceki evliliğinden olma çocukları istemediğinin sabit olduğunu, müvekkilinin hastalığı ve tedavisi ile ilgilenmediğini, müvekkili aleyhine nafaka ve tazminat koşullarının oluşmadığını, kanser tedavisi gören müvekkilinin çocuklarının maddî yardımına muhtaç olduğunu, miktarın fahiş olduğunu belirtilerek; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın ispatlamadığı, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğü, gerekçenin yeterli olmadığı, 3 yıl ayrı yaşama olgusunun gerçekleşmediği, belirtilerek; davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur tespiti, davanın kabul gerekçesi, fiili ayrılık döneminde ortak yaşamın kurulamadığına yönelik kabulü, çalışmayan ve düzenli geliri olmayan kadına nafaka hükmedilmesi, şartları oluştuğundan tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunarak, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ve davalı kadın yararına hüküm altına alınan nafaka ve tazminatların koşullarının oluşup oluşmadığı ve nafaka ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.