"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1293 E., 2022/1857 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/331 E., 2021/228 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, boşanma protokolüne göre dava konusu taşınmazda müvekkilinin çocukları 18 yaşına gelene kadar birlikte ikamet etmesi gerektiklerini ancak davalının protokole aykırı olarak zorla müvekkilini evden çıkardığını, tarafların anlaşmalı boşansalar da katılım payı alacağı ile ilgili bir karar verilmediğini, bu nedenle bu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, protokolde kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta yazılı olmadıkça tarafların boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açabileceğini, boşanma protokolü incelendiğinde de mal rejiminden doğan alacak hakkından açıkça feragat edildiğine dair bir ibare olmadığını, evlilik döneminde düğünde takılan 15-25 gramlıklardan oluşan 8 bilezik, kolye, zincir, 15'e yakın çeyrek altın bozdurularak ... plakalı aracın satın alındığını ve bu aracın tekrar satılarak dava konusu taşınmazın alımında peşinat için verildiğini, müvekkilinin tutumlu olması ve kazancını boş yere harcamaması nedeniyle birikim yaptıklarını, ancak tapu ve araç kayıtlarının davalı adına yapıldığını, dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulü ile şimdilik 5.000,00 TL katılma alacağı ve denkleştirme alacağının faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini ve talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma protokolüne göre, davaya konu taşınmazın tapusunun ortak çocuklara devredileceğini, anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında gerekçeli karardan anlaşılacağı üzere tarafların eşyalar ve edinilmiş mal konusunda anlaştıklarını, dava açamayacaklarını belirttiklerini, müvekkilinin taşınmazın kredi borcunun bitmesini müteakip çocuklar adına devredileceğini, taşınmaz üzerinde davacının da her hangi bir payının olmadığının, katkısı bulunmadığını, davanın kötü niyetli, dürüstlük kurallarına aykırı açıldığını savunarak davanın reddine talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Mersin 5. Aile Mahkemesinin 2019/420 Esas sayılı dosyasında özgür irade ile imzaladıkları anlaşmalı boşanma protokolü ile boşandıkları, 27.05.2019 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde dava konusu taşınmazın kredi borcunun bitmesinden itibaren 2 ay içinde ortak çocuklara devredileceği,davacının evde çocuklarla birlikte oturmaya devam edeceği,davalının konuttan ayrılacağı,tapunun ortak çocuklara devrinden itibaren 15 gün içinde davacının evden ayrılacağı ve davalının çocuklarla birlikte davaya konu taşınmazda yaşayacağının belirtildiği, 12.06.2019 tarihli duruşmadaki beyanlarında taraflar sözlü olarak bu anlaşma hükümlerini kabul ettiği ve kesinleşen kararda protokolün onaylanmasına karar verildiği, davacının anlaşmalı boşanma protokolünde veya duruşmadaki beyanında taşınmaz üzerindeki mal rejiminden doğan haklarından feragat ettiğine dair beyanı bulunmadığı, buna karşın, tarafların ortak ve özgür iradeleri ile taşınmazın kredi borcu sona erdikten sonra ortak çocuklara devri konusunda anlaştıkları, bu devrin bedelsiz olarak yapılacağı, davalının taşınmazı çocuklara devrine karşılık mal varlığında ikame artı değer oluşmayacağı, davacının bu taşınmazdan önce araba satın almak için bozdurulan ziynet eşyaları olduğunu, daha sonra bu aracın satılarak davaya konu evin satın alınması için kullanıldığını beyan ettiği, protokolü kabul ederken ziynet eşyalarının akibetini bildiği gibi, davalının da taşınmaz üzerinde mal rejiminden doğan hakları bulunduğu, iki tarafın da özgür ortak iradeleri ile taşınmaz üzerindeki mal rejiminden doğan haklarından birlikte vazgeçerek taşınmazın çocuklara bedelsiz devri konusunda anlaştıkları, protokolde taşınmazın çocuklara devrinin ön şarta bağlandığı, kredi borcunun bitmesinden itibaren 2 ay içinde devrin yapılacağının kabul edildiği, dosya arasına alınan konut kredisi geri ödeme planına göre, kredi borcunun devam ettiği, devir için ön şartın gerçekleşmediği, kaldı ki ön şart gerçekleşmesine rağmen çocuklara devrin yapılmadığı düşünülse dahi protokolün yine de geçersiz hale gelmeyeceği, bu nedenlerle davacının, davaya konu taşınmaz için mal rejiminden doğan alacak hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının protokole sağdık kalmayarak müvekkilini evden attığını, boşanma protokolünde katılma alacağına ilişkin bir feragat bulunmadığını, bu konuda bir karar da verilmediğini, taraflar arasında bu hususta bir düzenleme olmadan anlaşmadan bahsedilemeyeceğini, tarafların 10 yıl içerisinde mal paylaşımı için dava açabileceklerini, boşanma davasında müvekkilinin hakkından feragat ettiğine dair hiç bir hususun yer almadığını, Mahkemece tanıklarının dinlenilmediğini, mahkemenin varsayımlarla hareket ettiğini, mahkeme gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafın katılma alacağı bulunup bulunmadığı, anlaşmalı boşanma ile bu hakkından feragat edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunu'nun 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.