"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1686 E., 2022/1668 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/254 E., 2022/355 K.
Taraflar arasındaki muvazaalı icra takibinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; alacaklı Seyfettin ...'e muvazaalı düzenlenmiş senet vererek kendisine karşı icra takibi yaptırdığını, taraflar arasında 01.06.2020 tarihinde açılan boşanma davasının Tokat Aile Mahkemesinin 2020/257 Esas sayısı ile devam ettiğini, davalıların 03.07.2020 tarihinde Sivas İcra Müdürlüğünün 2020/10700 Esas sayılı dosya ile icra takibini başlattıklarını, davalı borçlu ... adına kayıtlı aile konutu üzerinde haciz ve satış talep ettiklerini, satış aşamasında olan icra dosyasında kıymet takdiri yapıldığını ve satış günü beklenildiğini, davalı ...'ın adına kayıtlı birden fazla taşınmazı olmasına karşın davalı Seyfettin ...'in borcuna karşılık aile konutu olan taşınmaz üzerinde haciz ve satış talebi yapıldığını, bu hususun dahi davalının ... niyetli olmadığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, muvazaalı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Seyfettin vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, diğer davalının icra takibine konu gayrimenkul nedeniyle borcunun olduğunu, ödemek için kendisinden borç istediğini, durumunun ... olduğunu ve diğer davalıya borç verebilecek durumda olduğunu, akraba olmalarının aralarında ki borç ilişkisine etkisi olmadığı bu nedenle senede bağladıklarını, satış talep edilen gayrimenkul nedeniyle borç oluştuğu ve diğer gayrimenkullerin bedelinin borcu karşılamaya yetmeyeceği için dava konusu gayrimenkul üzerinden haciz işlemlerine devam edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları asılsız olduğunu, davacı ile evli iken haciz konulan evi banka kredisi ile satın aldığını, ancak kredi borçlarını ödeyemeyince banka tarafından icra takibi başlatılmaması için evi satıp kredi borcunu kapatma yönünde davacı eşi ile anlaştıklarını, söz konusu evin oturum ruhsatı alınamadığından evi satamayıp dayısının oğlu diğer davalı ... Erdemden altın ve para olmak üzere borç aldığını, banka kredisini kapatıp oturum ruhsatı alındıktan sonra daireyi satıp borcunu ödeme konusunda diğer davalı ile anlaştıklarını, alınan borç altın ve paraya davacı eşin de tanık olduğunu, fakat o dönem evin satılamayıp diğer davalı ...'e borç ödenemediğini, aldığı borçla; evin mevcut kredi borcunu kapattığını, 45.000,00 TL'ye araba aldığını, evin cam balkonunu yaptırdığını ve koltuk takımı gibi evin eksiklerini aldığını, yapılan bu harcamaların peşin olup aynı dönemde yapıldığını, emekli maaşıyla geçimini sağlayan biri için olağanüstü harcamalar olduğunu, alınan borçla hangi harcamaların yapıldığını davacının bildiğini, annesi ...'ın paranın ve altınların verildiği dükkan sahibi ... ve senedi düzenleyen ...'ın da bu borca şahit olduğunu, davacı arasında Tokat Aile Mahkemesinde 2020/257 Esas sayısı dosyası ile boşanma davası, 2020/630 Esas sayısı ile katılma alacağı davası olduğunu, davaya konu olan borcun fiili ayrılık ve boşanma davasından önce alındığını, davacının davalı eşini evden kovulmasının hemen ardından söz konusu eve kötü niyetli olarak aile konutu şerhi koydurduğunu ve arkasından boşanma davası açtığını, üstelik aile konutu şerhinin tesisiyle ilgili bildirimden evden kovulan davalı eşin haberi olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.02.2021 tarih ve 2020/453 Esas,2021/107 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı alacaklı ...'in davalı borçlu ...'a Sivas İcra Müdürlüğünün 2020/10700 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığı, icra dosyasından üzerinde aile konutu bulunan davalı ... adına kayıtlı Tokat İli Merkez İlçesi Karşıyaka Mahallesi 2174 Ada 2 Parsel giriş A 1 Kat birinci no 6 sayılı taşınmazın satışa çıkarıldığı, toplanan deliller, tanık beyanları, kolluk araştırmaları, icra dosyası dikkate alındığında; Seyfeddin'in Hacı Ali'nin dayısının oğlu olduğu, davalılar arasına bir ticari ilişki bulunmadığı, takibe konu senedin vade tarihinin 10.03.2020 olduğu, davacının davalı ...'ye karşı 01.06.2020 tarihinde boşanma davası açtığı, icra takibinin boşanma davasının açılmasından sonra 03.07.2020 tarihinde başlatıldığı, tanıkların beyanlarında senedin Sivas'ta dondurmacıda düzenlendiğini söyledikleri, senette düzenlenme yerinin Tokat olarak yazılı olduğu, davalı ... üzerine kayıtlı başka taşınmazlarda olmasına rağmen icra dosyasında alacaklı tarafça aile konutu olan taşınmazın satışının istendiği hususları birlikte değerlendirilmesinde yapılan işlemlerin muvazaalı olduğu kanaatinin oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile muvazaalı Sivas İcra Müdürlüğünün 2020/10700 esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;icra takibinin yapılmasında kötü niyetli olmadığını, davalı ...'ın Tokat ilinden kredi ile ev satın aldığını, kredi borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiğinde borç para istediğini, eşine ait olan 10 adet bilezik ile 17.500 Euro ve 20.000,00 TL parayı şahitler huzurunda, 50.000,00 TL parayı da banka havalesi ile Hacı Ali ...'a ödediğini, verilen para karşılığında icraya konu senedin düzenlediğini, borç ödenmediğinde icra takibine başlatıldığını, davanın amacının aile konutu olan ve haciz konulan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması olmasına rağmen Mahkemece takibin iptaline karar verilerek alacağını ortadan kaldırıldığını,diğer davalı ile aralarında alacak ve borç ilişkisi olduğunu, Mahkemece takibin iptaline yönelik kararın yerinde olmadığını ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı ...'den aile konutu karşılığında borç aldığını, bu durumu dava açıldıktan sonra davacı kadının öğrendiği hususunun ... olmadığını, söz konusu ev alındığında tarafların evli olup aynı evde yaşadıklarını, evliyken haciz konulan evi banka kredisi ile satın aldığını ancak kredi borçlarını ödeyemeyince icra takibi başlatılmaması için evi satıp kredi borcunu kapatmak konusunda davacı kadın ile anlaştıklarını, evin oturum ruhsatı alınamadığından evi satamadığını, bu nedenle dayısının oğlu olan diğer davalı ...' den altın ve para olmak üzere borç aldığını, banka kredisini kapatıp oturum ruhsatı alındıktan sonra daireyi satıp borcunu ödeme konusunda akrabası olan diğer davalı ile anlaştıklarını, alınan borç altın ve paraya davacı kadının da tanık olduğunu, bu kararların birlikte alındığını, evin satılamaması nedeniyle davalı ...'e borcun ödenmediğini, Tokat Aile Mahkemesinde boşanma davası ile katılma alacağı davası görüldüğünü, davaya konu olan borcun fiili ayrılık ve boşanma davasından önce alındığını, davacı kadının evden kovduğunu, akabinde söz konusu eve aile konutu şerhi koydurduğunu, devamında boşanma davası açtığını, evden kovulması nedeniyle aile konutu şerhinden haberinin olmadığını, mal kaçırma isteyenin davacı kadın olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi ile aile konutu üzerine hak sahibi olan eşin, bu konutu diğer eşin açık rızası bulunmadıkça devredemeyeceğini, konutla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceğini ve konut üzerindeki hakları sınırlanmayacağının hükme bağlandığı, aile konutuyla ilgili hak sahibinin, konutun kaybedilmesi sonucunu doğuran tasarruf işlemleri diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, somut olayda aile konutuyla ilgili bir tasarruf işlemin bulunmadığını, davalı alacaklı tarafından, erkek aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, bu takip sırasında ödeme emrinin kesinleşmesi üzerine borçlu kocaya ait aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydına haciz tatbik edildiği, icra takibinin kambiyo senedine dayandığı, kambiyo senetlerinin, içerdikleri hakkın, temelindeki borç ilişkisinden bağımsız nitelikte olduğu, senet iptal edilmedikçe, buna dayanan icra takibinin de iptaline karar verilemeyeceği, senet muvazaalı bir borç ilişkisine dayanıyor olsa bile, iptal edilmedikçe geçerliliğini sürdüreceği, aile konutuyla ilgili 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesinin birinci fıkrasında gösterilen işlemlere rızası gereken eşin, senedi iptal ettirmediği bu nedenle senede dayanan icra takibinin de iptalini isteyemeyeceği nazara alınmadan icra takibinin iptaline karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince davalıların istinaf başvurularının kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle hükmün kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davacı asil ile davalı ... arasında derdest olan ve birden çok uyuşmazlık konusu olan davaları olduğurı, davalılar arasında hısımlık söz konusu olduğunu, mevcut boşanma, mal paylaşımı ve sair davalarda taşınır ve taşınmaz malların davacı asilden irade sakatlığı ile alınan vekâletname ile diğer davalı Seyfettin ... e devrettiğini, bu devirlerin muvazaalı olarak yapıldığını, birden çok konutu bulunan davalının ve diğer davalı ile arasındaki muvazaalı devirlerin bu devirlerin karşılığının olup olmadığına bakılmadığını, kendisinden irade sakatlığı sonucu özel vekâletname alındığını ve tüm taşınmazları devrettiğini, devir / satış işlemlerinin gerçeği yansıtmadığını, davalılar arasında muvazaalı olarak senet tanzim edildiğini ve cebri icra yolu ile hakkaniyetten ve adaletten uzak hukuka mugayir işlemler yapıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan muvazaalı işlemler nedeniyle başlatılan icra takibinin iptali istemli davasında, davalılar arasında yapılan işlemlerin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaalı işlemler nedeniyle başlatılan icra takibinin iptal edilip edilmeyeceği ile aile konutu dolayısıyla kısıtlanacak işlemlerin sadece tasarrufi işlemler olup olmadığı ile muvazaalı işlemin kambiyo senedine dayalı olmasının aile konutu korumasından yararlanmasını engelleyip engellemeyeceğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 645 ... maddesi, 687 nci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesi, 331 ... maddesi, 352 ... maddesi, 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosyanın yapılan incelemesinde; 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme yapmak görevi ise hakime aittir. Davacı kadın dava dilekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinde yer alan ve Kanun'un aile konutuna tanıdığı korumadan yararlanmak üzere, aile konutuna yönelik bu korumanın kaldırılması amacıyla düzenlenen senedin muvaazalı olarak hazırlandığını ve buna bağlı olarak gerekli önlemlerin alınmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
2.Dosya kapsamı ve toplanan deliller ile takibe konu senedin muvaazalı olarak aile konutu korumasından yararlanmayı engellemek üzere hazırlandığı ispatlanmış ise de taraflar arasında görülen Tokat Aile Mahkemesi'nin 2020/257 Esas sayılı boşanma davasında verilen boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek 09.08.2021 tarihinde kesinleştiği ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 331 ... maddesi gereğince, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. O halde konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve dava tarihi itibariyle haklılık durumları gözetilerek yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden yeniden bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi ... olmayıp kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.