Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9887 E. 2023/396 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve tarafların kusurlu davranışları değerlendirilerek, boşanma kararının, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/373 E., 2022/1338 K.

DAVA TARİHİ : 04.10.2018-29.07.2019

HÜKÜM/KARAR : Tarafların istinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/860 E., 2020/739 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı vekili dava dilekçesinde; evliliklerinin ilk gününden itibaren sorunların başladığını, davalı- davacı erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiği, müvekkiline hakaret ettiklerini, küçük gördüklerini ve davalının bu durumlara sessiz kaldığını, müvekkilini hizmetçi gibi kullandıklarını en son olarak zorla valizine bir kaç parça kıyafetini koyup nikahta takılan ve sonrasında kendisine hediye alınan ziynet eşyalarını almasına müsade etmeden evden kovduklarını, eşinin, kendisini arabayla otogara bıraktığını, o günden bu yana eşinin kendisini hiç arayıp sormadığını iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak yasal faizi ile verilmesini, 10.000,00 TL'lik ziynet eşyalarının davalı-davacıdan alınarak kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; nişan ve düğün masraflarını kendisinin karşıladığını, davacı-birleşen davalının daha önce evlilik yaptığını, bunu gizlediğini, kadının kıskanç olduğu ve müvekkilinin işten geç geldiğinde sorgulayıcı, şüpheci tavırlar sergilediğini, evde huzursuzluk ve tartışma çıkardığını iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalı kadından alınarak müvekkiline verilmesine talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı-davalı kadının kıskançlık göstermesi ayrıca eşinin ailesine baksa da hastane sürecinde sırayla bakma konusunda sözünü tutmaması ile kusurlu olsada, davalı- davacı erkeğin aile fertlerinin eşiyle ilgili söylediği koca değiştirmeye alışmışsın, bunu da değiştirirsin sözlerine tepki vermeyip onların yanında yer aldığı ayrıca babasının sinkaflı küfür etmesi ve evden kovmasının da söz konusu olduğu, eşi ve ailesi ile arasındaki sorunlarda bir denge kurulmasına yardımcı olmayıp eşinin yanında yer almadığı, eşine sinirlenip tersleyerek azarlamak suretiyle ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, erkeğin eşine yönelik ailesi tarafından sarf edilen koca değiştirmeye alışmışsın, bunu da değiştirirsin şeklindeki hakaret ve sözlere tepki göstermeyerek ayrıca kendisi de eşini azarlayan eylemleri nedeniyle kadının kişilik haklarına saldırı oluştuğundan 10.000,00 TL manevî tazminata, 400,00 TL tedbir, kadının çalışmadığı ve düzenli geliri olmadığından yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile 400,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davalı-davacı erkeğin davasının kabulü yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, mahkemece takdir edilen nafakanın ve tazminatların kabulü ile davacı-davalı kadının davasının kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davanın kabulü, özellikle erkeğin ailesinin kadına yönelik aşağılama, kovma ve küfür şeklindeki eylemlerinin değişik tarihlerde gerçekleşse de söz konusu eylemlerin birden fazla kez yinelenmesi nedeni ile erkeğe bu eylemlere sessiz kalmasının kusur olarak yüklenilmesinde ve genel olarak kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, kadına tedbir nafakası verilmesinde; her hangi bir geliri ve mal varlığı olmayan, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadına yoksulluk nafakası verilmesinde, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen, en azından eşinin desteğini yitiren ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadına maddî-manevî tazminata hükmedilmesinde ve miktarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı-davalı vekili ile davalı-davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir .

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı birleşen davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, mahkemece takdir edilen nafaka ve tazminatların kabulü ile kadının davasının ispatlanamadığından bahisle kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, kadın lehine nafaka ve tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-birleşen davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.