Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9915 E. 2023/679 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında ortak çocukların velayetinin babaya verilip verilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında, eşine fiziksel şiddet uygulayan ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin, çocukların anne şefkatine muhtaç olması gözetilerek velayetlerinin annede bırakılmasının uygun olduğu değerlendirilerek, davalı erkeğin temyiz talebi reddedilmiş ve yerel mahkeme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilmiş, ziynet alacağına ilişkin davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evlilik birliği sürecinde bağımsız konut temin etmediğini, bu dönem içerisinde kadının, erkeğin ailesi tarafından aşağılandığını, hakarete maruz kaldığını, şiddet gördüğünü, evliliğe müdahalede bulunduklarını, erkeğin annesinin tarafların ortak çocuğuna şiddet uyguladığını, davalı erkeğin bu durumlara müdahale etmediğini, erkek tarafından hakarete maruz kaldığını ve erkeğin ilgisiz davrandığını beyan ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı kadına verilmesine, ortak çocuklardan her biri için 500,00 TL'den toplam 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, 18.500,00 TL değerindeki ziynet eşyasının ise aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı erkeğe 09.11.2016 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı erkek vekili esasa cevap süresinden sonra 13.12.2016 tarihinde sunmuş olduğu beyan dilekçesiyle, ortak çocukların velâyetinin davalı erkeğe verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, eşine şiddet uygulaması ve eşini arayıp sormaması nedeniyle boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin çocukların yaşı ve anne bakımına muhtaç olmaları dikkate alınarak anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri için 400,00'er TL iştirak nafakası ile kadın lehine 450,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiş, kadının ziynet alacağına ilişkin talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek şekilde bir kusurunun bulunmadığını, kendisini korumak isterken kadını yanlışlıkla yaraladığını, kadının ailesi tarafından darp edildiğini ve kadınla iletişimin koptuğunu, ortak çocuklarla tesis edilen şahsi ilişkinin yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın tüm yönlerden kaldırılmasını ve ortak çocuklardan Rabia'nın velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmaması nedeniyle delil bildirme taleplerinin dikkate alınamayacağı, dosya kapsamında eşine fiziksel şiddet uygulayan, onu bıçakla yaralayan ve arayıp sormayan erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, anne ile yaşayan ortak çocukların anne şefkatine muhtaç olması nedeniyle velâyetlerin davacıya bırakılmasının uygun olduğu değerlendirilerek erkek vekilinin hükmün tümüne yönelik yaptığı itirazın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin kendisine usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle cevap dilekçesi sunamadığını, ortak çocukların babalarını ve babalarının akrabalarını göremeden büyüdüğünü, ortak çocuklar ile babalarının görüşmesine kadın tarafından engel olunduğunu, davacı kadının ailesinin maddî durumunun iyi olmaması nedeniyle velâyetlerin annede kalmasının sakıncalı olduğunu ileri sürerek ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davası neticesinde ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 182 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası, 324 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile 336 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

.