Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10042 E. 2024/3627 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kaldıktan sonra davacının haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı bankadan alınıp alınamayacağı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, eşinin rızası olmadan aile konutu üzerine ipotek tesis edilmesi nedeniyle açtığı davanın, taşınmazın satılmasıyla konusuz kalmasına rağmen, davacının 6098 sayılı Kanun'un 584. maddesi kapsamında eş rızasının aranmayacağı hükmü dikkate alınmaksızın dava açmakta haklı olmadığı iddiası yerinde görülmeyerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2074 E., 2023/1824 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/150 E., 2023/187 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ... davalı ...'nın evli olduklarını, davalı ... adına kayıtlı olan Balıkesir ili ... İlçesi ... mahalle/köy 12155 Ada 18 Parsel sayılı,128,23 m2 yüz ölçümlü taşınmazda 1992 yılından beri oturduklarını, taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eşin davacının rızasını almadan taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 31.12.2015 tarihli ipotek tesis ettirdiğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını belirterek davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'nın ... Sanayi Ticaret Limited Şirketine alınan krediye müteselsil borçlu sıfatıyla kefil olduğunu, aynı zamanda şirketin ortağı olduğundan davacı eşin rızasının aranmayacağını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 15.09.2020 tarih, 2019/543 Esas, 2020/343 Karar sayılı kararı ile davacının, bu taşınmaz üzerindeki ipotek işleminden haberi ve onayı olmadığı iddiası ile açtığı davanın kanuna uygun ve kabul edilebilir bulunmadığı, 1976 yılından beri evli olup da 1993 yılından beri davaya konu evde birlikte yaşayan taraflardan davacının, eşi olan ...’nın şirket ortağı olmasından, şirket yönetici müdürü olarak seçilmesinden ve bu şirket adına bir milyon Türk Lirası parayı bankadan kredi kullandığından haberi olmamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına, davalı banka yararına vekalet ücretti verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili davacının rızasının alınmadığını, taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2023 tarih, 2020/1806 Esas, 2023/527 Karar sayılı kararıyla davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde dava konusu taşınmazın icra yolu ile satıldığı bildirdiğinden, ilgili icra dosyasının getirtilerek ipotek tesis edilen taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu satılıp satılmadığı, ihalenin feshi davası açılıp açılmadığı, ihalenin feshi davası açıldı ise kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğin gerekçesiyle davanın istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmişitr.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Davalı ...’nın ... Sanayi Ticaret Limited Şirketi isimli şirketin ortağı olduğu, bu ortalık ile birlikte davalı ...’nın şirket müdürü olarak seçildiği, davalı ...’nın bu şirket adına davalı bankadan kredi kullanmak istediği, davalı bankanın da davaya konu taşınmaz üzerine ipotek koymak şartı ile 1.000.000 TL bedelli bu kredinin kullanılmasına 27.11.2015 tarihinde izin verdiği, davacının, dava tarihi itibarı ile bu davayı açmakta haklı ve iyi niyetli olmadığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(6098 sayılı Kanun) 584 üncü maddesinin “…ticaret siciline kayıtlı işletmenin sahibi ve ortağı yada yöneticisi tarafından işletme veya şirket ile ilgili olarak verilecek kefaletler…için eşin rızası aranmaz…” şeklinde düzenlendiği, adına kredi kullanılan bu şirketin kurucusunun davacı ...’nın oğlu olduğu, adına kredi kullanılan bu şirketin müdürünün davacı ...’nın kocası olduğu, bu davanın, taşınmazın icra yolu ile açık arttırmaya çıkartıldığı 18.07.2019 tarihinden iki hafta kadar önce açıldığı, 27.11.2015 tarihinden beri yaklaşık dört yıldır ipotekten haberi olmayan davacının nasıl oldu ise aniden ve taşınmazın icra yolu ile satışının yapılacağı tarihten iki hafta kadar önce bu davayı açılabilmesi ve ihtiyati tedbir istenebilmesi için haberdar oluverdiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince karar verilmesine yer olmadığına, yargılama masraflarının davacı üzerine bırakılmasına, davalı banka yararına vekalet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi yönünden değerlendirme yapılmadığını, ipotek tesis işlemine davacı eşin rızasının alınıp alınmadığının dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlandığını, gerekçeli kararda da taşınmazın aile konutu olarak kabul edildiğini, gerekçenin yoruma dayalı olduğunu belirterek davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, yargılama sırasında aile konutunun satıldığı, davanın konusuz kaldığı, haklılık durumuna göre inceleme yapıldığında, davacının ipotek işlemi sırasında açık rızasının bulunmadığı, davacı eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğu, davacının dava açmakta haklı olduğu, harç yargılama giderleri ile vekâlet ücretinden davacının sorumlu tutulamayacağı, İlk Derece Mahkemesinin subjektif ve yoruma dayalı gerekçesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacının kararın gerekçesi, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın gerekçesinin düzeltilmesine, kararın ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, davacı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; icra dosyasında satış aşamasına gelindiğinde eldeki davanın açıldığını, davacının amacının satışa engel olmak olduğunu, 6098 sayılı Kanun'un 584 üncü maddesine göre eşin rızasının gerekmediğini, davacının şirket lehine alınan ipotekten habersiz olmasının mümkün olmadığını, çünkü davalı eşin ortağı olduğu şirketin davacının oğlu tarafından kurulmuş olduğunu, aile şirketi olduğunu, davacının davayı açmakta haksız olduğunu belirterek yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davacının konusuz kalan davayı açmakta haklı olup olmadığı, buna göre davalı banka aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 323 üncü, 326 ncı ve 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 6 ncı, 193 üncü ve 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.