Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10143 E. 2024/8310 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölümle sona eren evliliklerde, sağ kalan eşin kusur tespiti davasının devamı sırasında, ölen eşin mirasçıları lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Ölüm tarihi itibarıyla kesinleşmiş tazminat hakkı olmadığı ve miras yoluyla yalnızca kesinleşmiş hakların geçebileceği gözetilerek, mirasçılar lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/469 E., 2023/1330 K.

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/537 E., 2022/803 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 2002 yılında evlenen tarafların iki çocuklarının olduğunu, davalının sürekli küfür, hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, baskı ve fiziksel şiddet uyguladığını, öldürmekle tehdit ettiğini, başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, ceza dosyalarının bulunduğunu, eşine sinkaflı küfürler ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına 1.000,00'er TL tedbir, iştirak, müvekkili lehine 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini, davacının öğretmen olduktan sonra müvekkilini beğenmemeye başladığını, küçük gördüğünü, psikolojik baskı uyguladığını, kayınvalidenin kızını müvekkiline karşı doldurduğunu belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine hakaret ve tehdit ettiği, düzenli çalışmadığı, evin giderlerine katkıda bulunmadığı, bir kadınla ilişkisi olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının 26.07.2018 tarihinde vefat ettiği, evliliğin ölüm ile son bulması nedeniyle boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, velâyet hakkı Küçükçekmece 4. Aile Mahkemesinin 2018/464 Esas, 2020/12 karar sayılı ilam ile kaldırıldığından velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, mirasçılar yararına 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminat, yargılama giderleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflarca süresinde sunulan dilekçelerde dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalar ile sunulan delillere göre, hüküm tesisine esas alınarak erkeğe yüklenilen kusurlar gerçekleşmiş olup, kadının dava sürecinde vefatı nedeniyle boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin yalnızca kusurlu olduğunun tespitine hükmedilerek tam kusurlu olduğu yönündeki tespitin yerinde olmadığı; ölüm tarihi itibariyle kazanılması kesinleşmiş olan maddî ve manevî tazminat varsa takip eden mirasçıları lehine külli halef olarak tazminat hakkının doğacağı; diğer bir ifadeyle ölüm tarihi itibariyle kazanılması kesinleşmiş olan maddî ve manevî tazminat yoksa davayı takip eden mirasçıları lehine külli halef olarak tazminat hakkı doğmayacağı gerekçesiyle; davalı erkeğin kusur belirlemesi ile mirasçılar lehine hükmedilen maddî-manevî tazminata yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile ilgili hükümler kaldırılarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası bağlamında boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin kusurlu olduğunun tespitine, mirasçılar lehine hükmedilen maddî-manevî tazminatların kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde, boşanma davası açıldığı tarihte müteveffa ... tarafından maddî ve manevî tazminat talep edildiği; müteveffa davacı ... tarafından talep olunan tazminat kalemlerine ilişkin taleplerin müteveffanın mirasçıları tarafından da talep olunduğu; İlk Derece Mahkemesi kararının onanması gerekirken tazminat kalemlerinin hükümden çıkarılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evliliğin ölümle sona ermesi nedeniyle sağ kalan eşin kusur tespiti yönünden devam eden davada mirasçılar yararına tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun`un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.