Logo

2. Hukuk Dairesi2023/130 E. 2023/3507 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, tarafların kusur oranları, tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet alacağının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, usul ve yasaya aykırılık tespit edilemediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1197 E., 2022/1655 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü-yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı(...) 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/690 E., 2022/99 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl, karşı ve birleşen boşanma davaları ile karşı ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak gerekçedeki eksiklik giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl, karşı ve birleşen boşanma davaları ile karşı ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ... erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, temizlik alışkanlığından yoksun olduğunu, ev işlerini yapmadığını, aşırı derecede soğuk ve mesafeli davrandığını, hoşgeldiniz demediğini, sürekli "Senden tiksiniyorum, iğreniyorum" dediğini, birlikte olduklarında istifra ediyormuş gibi sesler çıkardığını, sürekli tartışma çıkarttığını, beddua ettiğini, paxera isimli çok ağır psikiyatrik ilaç kullandığını, ailesine aşırı bağlı olduğunu, en son tarafların evliliğine vesile olan Vildan'ın evinde bulundukları sırada çıkan tartışmada davalının bağırıp çağırdığını, evlilik yüzüğünü fırlattığını, "Seni istemiyorum, annemlere gideceğim" dediğini, o günden sonra tarafların bir araya gelmediklerini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 20.07.2016 tarihinde nikahlarının kıyıldığını, düğünlerinin ise 07.08.2016 tarihinde yapıldığını, evliliklerinin fiilen 50 gün sürdüğünü, müvekkilinin balayına götürülmediği gibi ilk geceyi erkek ve ailesinin birlikte yaşadığı konutta geçirdiğini, panik atak için ilaç kullandığını, erkek ve ailesinin doktora götürmek yerine hocaya götürdüklerini, "Sen şizofrensin" deyip akıl hastası muamelesi yaptıklarını, erkeğin ailesinin, erkeği müvekkilinden uzaklaştırmaya çalıştıklarını, müvekkiline erkek ve ailesi tarafından şiddet uygulandığını, kötü muamelede bulunulduğunu, hakaret edildiğini, müvekkilinin yok sayıldığını, müvekkilinin ailesiyle görüşmesine izin verilmediğini, erkeğin aile mahremiyetine uymadığını, bağımsız konutlarının olmadığını, yaşanan son olayda tarafların evliliğine aracılık eden Vildan'ın evinde oldukları sırada davacı erkeğin "Beğenmiyorsan s.. git babanın evi orada, sen benim anneme davranırsın" dediğini, müvekkilini dövmeye başladığını, müvekkilinin de alyansını çıkartıp annesi ile arasına koyduğunu, düğün sırasında takılan 50.000,00 TL değerindeki tüm ziynetlere erkeğin annesi tarafından el konulduğunu, müvekkilinin darp edilerek kapı önüne konulduğunu, erkeğin kardeşinin müvekkilinin babasını tehdit ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına faiziyle birlikte 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 50.000,00 TL değerindeki ziynetlerin aynen, olmadığı takdirde bedelinin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin taraflar arasında görülen boşanma davasının yargılanması sırasında sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, akrabası Sema ... isimli kişi ile zina yaptığını, yapmaya da devam ettiğini, bu kişi ile düğün yapıp sosyal medyadan paylaştığını birlikte yaşadığını iddia ederek; tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına faiziyle birlikte 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 12.03.2019 tarih ve 2017/116 Esas, 2019/99 Karar sayılı kararı ile kadının, erkeği istemediğini ve ondan tiksindiğini beyan ettiği, paxera isimli ilacı kullandığını evlenmeden önce erkekten gizlediği, ev içinde erkeğe karşı soğuk ve mesafeli davrandığı, geçerli bir neden olmaksızın ortak konutu terk ettiği; erkeğin de kadına yönelik olarak "Şizofrensin, hastasın" gibi kelimelerle hakaret ettiği; birleşen dosya bakımından ise erkeğin evlilik kaydı devam ederken iddia edildiği gibi Sema ... isimli kadından 06.09.2018 doğum tarihli Yağız Efe isminde bir çocuk sahibi olduğu, sosyal medya çıktılarına göre yine evliyken düğün yaptığı, bu şekilde birleşen dosya bakımından zina iddiasının ispatlandığı, tüm kusurlar birlikte değerlendirildiğinde erkeğin taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu belirtilerek; asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına; erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata; ziynet eşyalarının erkek tarafında kaldığı gerekçesiyle kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 19.856,70 TL alacağın karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı kadın vekili ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarih ve 2018/1819 Esas, 2021/1450 Karar sayılı kararı ile davalı-davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırıldığı, sulh hukuk mahkemesine bildirim yapıldığı ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1289 Esas, 2021/1383 Karar sayılı ilamı ile kadının vesayet altına alınmasının gerekmediğine karar verildiği, bu nedenle davalı-davacı kadının dava ehliyetinin bulunduğunun anlaşıldığı; asıl ve karşı boşanma davaları yönünden dosyada mevcut tüm delillerin değerlendirilmesi neticesinde; erkeğin; kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kıskançlık nedeniyle kadının işten ayrılmasıını istediği, kadına hakaret ettiği; kadının ise evlendikten sonra “Evlilik bana göre değilmiş” dediği, erkeğe karşı soğuk davrandığı ve erkeğe “Senden tiksiniyorum” şeklinde sözler söylediği; kadının birleşen zina sebebine dayalı davası yönünden; dava dilekçesine ekli sosyal medya sitesinde yapılan düğün fotoğrafı paylaşımlarına göre erkeğin başka bir kadınla düğün yapmış olması, bu evlilikten çocuğunun bulunması ve tanıkların da bu durumu doğrulaması nedeniyle erkeğin zina fiilini işlediği belirtilerek; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle; asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 550,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata; erkeğin zina eyleminin sabit olduğu gerekçesiyle kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata; ziynet eşyalarının erkeğin ailesinde olduğu gerekçesiyle kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 19.856,70 TL alacağın karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine; erkeğin kabul edilen boşanma davası nedeniyle erkek lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretine, kadının kabul edilen boşanma davaları nedeniyle kadın lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ayrı ayrı 5.100,00 TL vekâlet ücretine; kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı üzerinden kadın lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretine; kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı üzerinden erkek lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davalarının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddi gerektiğini, tazminatların yüksek olduğunu, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, kadının ziynet alacağı davasının tamamen reddi gerektiğini, müvekkili lehine reddedilen ziynet alacağı yönünden eksik vekâlet ücreti takdir edildiğini belirterek; kadının kabul edilen boşanma davaları, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, asıl boşanma davasındaki vekâlet ücreti ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı üzerinden takdir olunan vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; karşılıklı ve birleşen dava olarak açılan boşanma davalarında İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş tarafların her bir davada ileri sürmüş olduğu iddia ve savunmaları ile boşanmanın fer'î niteliğindeki tazminat taleplerinin bir kül halinde değerlendirilmesi neticesinde az veya tamamen kusursuz eş yararına, koşulları oluşmuş ise tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak tek bir maddî ve manevî tazminat belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde kadın yararına karşı ve birleşen davada ayrı ayrı maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin isabetli olmadığı gibi hükmedilen manevî tazminatın çok olduğu gerekçesiyle erkeğin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında isabetsizlik olmadığı belirtilerek erkek vekilinin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunu kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, asıl boşanma davasında müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının; kadının kabul edilen boşanma davaları, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, asıl boşanma davasındaki vekâlet ücreti ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı üzerinden takdir olunan vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili; tazminatların düşürülmesinin doğru olmadığını, tazminatlara ilişkin kararın hatalı olduğunu belirterek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının; tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davalarının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerine olup olmadığı, asıl boşanma davası ile karşı ziynet alacağı davasındaki vekâlet ücretleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri, Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.