"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/884 E., 2022/2025 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/419 E., 2019/901 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle 2012/75 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı ve bu davanın reddine karar verildiğini, açılan bu boşanma davasının 25.03.2015 tarihinde kesinleşmesinin üzerinden 3 yıldan fazla zaman geçtiğini, tarafların bir araya gelmediği, evliliğin fiilen sona erdiğini tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin küçük düşürücü davranışları olduğu, alkol ve kumar alışkanlığı bulunduğu, fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını belirterek, davanın reddine, boşanmaya karar verilecek olursa 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek tarafından açılan Yalova Aile Mahkemesi'nin 10.09.2013 tarih 2012/75 Esas, 2013/416 karar sayılı ilamıyla davanın reddine dair karar verildiği, kararın 25.03.2015 tarihinde kesinleştiği bu tarihten sonra tarafların evlilik birliğin devamı için tekrar bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulamadığı, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasındaki koşulların gerçekleştiği, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ederken davacı erkeğin alkol ve kumar gibi kötü alışkanlıkları olduğu, davalı eşine karşı fiziksel şiddet uygulamaya kalkıştığı, reddedilen ilk boşanma davasını açarak geçimsizlik yaratan ve açılan davası ispatlanamadığından reddedilen davacı erkek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 400,00 TL tedbir, yoksulluk, 10.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kadının tam kusurlu olduğunu, nafaka ve tazminatların haksız olduğunu, lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiği gerekçeleri ile kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddedilmesi gerektiği, nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğu, lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ilk derece mahkemesi gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu, dayanak reddedilen davadan sonra taraflar arasında evlilik birliğinin kurulmadığı, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, sair yönlerden istinaf talebinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, 60.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminat davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, buna bağlı olarak kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına dayalı olarak açılan boşanma istemine ilişkin davada davacı erkeğin kusurunun olup olmadığı, kadın yararına nafakalar ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin dördüncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının oluştuğu, davacı erkeğin alkol ve kumar gibi kötü alışkanlıkları olduğu, davalı eşine karşı fiziksel şiddet uygulamaya kalkıştığı, reddedilen ilk boşanma davasını açarak geçimsizlik yaratan ve açılan davası ispatlanamadığından reddedilen davacı erkek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereği boşanmalarına, kadının nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davalı kadının bu yönlerden istinaf talebinin kabulüne, davacı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine, karar verilmiştir. Yapılan incelemede; reddedilen boşanma davasında, davalı kadın tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak verilen cevap dilekçesinde erkeğin alkol ve kumar gibi kötü alışkanlıkları olduğu, davalı eşine karşı fiziksel şiddet uygulamaya kalkıştığı vakıalarına dayanıldığı ve kadın tarafından, erkeğin bu kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı, bunun yanında fiili ayrılık döneminde de erkek tarafından belirlenen bu kusurların gerçekleştiği ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde; reddedilen ilk boşanma davasını açarak geçimsizlik yaratan ve açılan davası ispatlanamadığından reddedilen davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurludur ve gerçekleşen bu kusurlu davranış davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemektedir. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluşmamıştır. Bu duruma göre; davalı kadının manevî tazminat talebinin reddi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesi ile davalı kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve manevî tazminat yönlerinden BOZULMASINA,
2.Davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.