Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1386 E. 2023/2572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında reşit olan müşterek çocuğa hükmedilen yardım nafakası miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçları ve paranın alım gücü dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde hükmedilen yardım nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle, Yargıtay kararı bu yönüyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 18. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki iştirak ve yardım nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı ... vekili 12.07.2019 tarihli dava dilekçesinde; davalı erkek ile 2005 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk 16.04.2002 doğumlu ...'ın velayetinin anneye bırakıldığını, o tarihlerde serbest avukatlık yapan davalı erkeğin iştirak nafakası talebinde bulunulduğu taktirde çocuğun velayetini anneye bırakmayacağını, çocuğu kaçırıp bir daha göstermeyeceğini söyleyerek kadını tehdit ettiğini, bu sebeple kadının iştirak nafakası talebinde bulunmadığını, 2013 yılına kadar davalı erkeğin çocukla ilgili maddi sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocukla ilgilenmediğini, çocuğun Koç Lisesi sınavlarını kazanarak bu okulda okumaya hak kazandığını, liseden sonra öğrenimine yurt dışında devam edeceğini ve yurt dışı danışmanlık hizmeti almaya başladığını, davalı erkeğin çok kazanan noterlerden birisi olduğunu ve yanında çalışanlarının bulunduğunu, menkul ve gayrimenkul mallarının olduğunu belirterek ortak çocuk yararına aylık 30.000,00 TL iştirak nafakasına hülmedilmesine, çocuk 18 yaşını doldurduktan sonra iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüştürülmesine, nafakanın TEFE/TÜFE oranında artırılmasına, dava tarihinden itibaren ise 20.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı ... vekili 02.07.2020 tarihli birleşen dava dilekçesinde; davacı ...'in 16.04.2020 tarihinde reşit olduğunu, halen Vehbi Koç Vakfı Özel Lisesinde 11. sınıf öğrencisi olduğunu, iştirak nafakası talepli davanın derdest olduğunu, asıl davada 16.04.2020 tarihi sonrası için nafakanın hüküm altına alınmama ihtimali mevcut olduğundan bu davayı açtıklarını, ortak çocuk Lal'in yıl yaz eğitimini Amerika'da alacağını, davacının birçok zorunlu giderinin bulunduğunu belirterek aylık 30.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, nafaka miktarına her yıl TEFE/TÜFE oranında artış uygulanmasına, ödenmeyen nafakalara faiz işletilmesine, dava tarihinden itibaren aylık 15.000,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten tahsiline, kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakasına yıllık TEFE/TÜFE oranında artış uygulanmasına, ödenmeyen nafakalar için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; iştirak nafakasının çocuğun ... olmasıyla sona ereceğinden, ... olma tarihinden sonraki yardım nafakası talebinin usulen mümkün olmadığını, davacı kadının 2013 yılında erkeğe haber vermeden çocuğu özel eğitime yazdırdığını, erkek ile davacı kadın arasında çocuk yetiştirme konularında görüş farklılığının sorunlara neden olduğunu ve neticede erkek ile çocuğun ilişkisinin koptuğunu, erkeğin noterlikteki ilk yıllarında ailesinden maddi destek aldığını, Kartal 29. Noterliğinin yeni kurulan bir noterlik olduğunu, toplamda 3 çalışanının olduğunu, davacı kadının doktorluk mesleğindeki birikimleri ile Kartal'da 2 adet daire aldığını, limitleri yüksek birden fazla kredi kartının bulunduğunu, firma sahibi olduğunu belirterek asıl davanın reddine, aksi halde okulun yıllık peşin eğitim gideri ile çocuğun lüks olmayan zorunlu giderleri nazara alınarak hakkaniyete uygun bir iştirak nafakasına hükmedilmesine, iştirak nafakasının ... oluncaya kadarki süre ile sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; asıl davaya cevap dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrarla, çocuğun öğrenim giderine ortak çocuğun annesi ile ortak olarak katılma hususunda itirazlarının bulunmadığını, zorunlu iaşe giderlerinin de ödenmesine itirazlarının olmadığını belirterek hakkaniyet ölçüsünde nafakanın belirlenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davanın iştirak nafakası talepli, birleşen davanın ise yardım nafakası talepli olduğu, tarafların ortak çocuklarının yargılama aşamasında ... olduğu dikkate alınarak asıl davanın reddine, birleşen davanın ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun eğitim hayatına devam ediyor oluşu, herhangi bir gelirinin bulunmaması, eğitim masraflarının tek başına anne veya baba tarafından karşılanmasının hakkaniyete aykırı olacağı ve nafakanın tek başına zenginleşme aracı olamayacağı yönünde yapılan değerlendirmeler ile birleşen davanın kısmen kabulüyle dava tarihinden itibaren ortak çocuğun eğitim hayatı boyunca devam etmek üzere aylık 9.000,00 TL yardım nafakasının davalı erkekten tahsiliyle birleşen dosya davacısına ödenmesine, nafaka miktarına her yıl TEFE ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Maahkemesince 12.03.2021 tarihli verilen ek karar ile; birleşen davada davacı vekili için yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 14.210,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kararın diğer madde hükümleri konusunda herhangi bir değişiklik yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın reddi, asıl davadaki yargılama giderleri, birleşen davanın tam kabulüne karar verilmemesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; nafaka miktarının yüksek belirlendiğini, davacının lise eğitiminin 3 ay sonra son bulacağını, üniversite hayatının ne şekilde devam edeceğinin belli olmadığını, sadece davacının beyanları nazara alınarak eksik inceleme ile karar verildiğini, karar gerekçesinin eksik ve yetersiz olduğunu, delillerin yüzeysel ve yetersiz incelenerek karar verildiğini, delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, nafaka başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, yardım nafakasının 4.500,00 TL olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin talep/kabul dengesine göre yeniden tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında çocuk ... olunca iştirak nafakası yasa gereği son bulmuş ise de asıl davada çocuğun ... olması nedeniyle ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı ...'in asıl davaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, asıl dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi gereğince asıl davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk ... için 12.07.2019 tarihinden itibaren 7.500,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ... olduğu 16.04.2020 tarihine kadar her ay davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yargılama aşamasında mahkemece hükmedilen 4.500,00 TL tedbir nafakasının mükerrerliğe neden olmaması için tahsil aşamasında dikkate alınmasına, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarı az olduğu gerekçesiyle yardım nafakası miktarına yönelik davacı ...'ın istinaf talebinin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı ile 12.03.2021 tarihli İlk Derece Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle birleşen davanın kısmen kabulüne, ... için birleşen davada 02.07.2020 tarihinden itibaren 15.000,00 TL yardım nafakasının her ay davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren her yıl TÜİK'in açıklayacağı TEFE/TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerinin taraflar arasında bölüştürülmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; asıl davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, birleşen dosyada da yardım nafakası miktarının düşük belirlendiğini, davacı ...'in bir takım rahatsızlıklarının bulunduğunu ve masraflarının fazla olduğunu ileri sürerek iştirak ve yardım nafakası miktarının az olması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen nafaka miktarlarının fahiş olduğunu, iştirak nafakasının açılış tarihi itibariyle erkeğin kazancının 25.000,00 TL civarında olduğunu, İlk Derece Mahkemesince 4.500,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının Bölge Adliye Mahekemesince 7.500,00 TL'ye çıkarılmasının hatalı olduğunu, yardım nafakası miktarının da fahiş olarak belirlendiğini, ortak çocuğun %100 burslu okuduğunu ve sadece barınma, yeme-içme, sigorta ve kırtasiye giderlerinin olduğunu, buna ilişkin giderlerin de yıllık 20.420,00 Dolar olduğunu, masrafların önemli bir kısmının erkekten nafaka olarak tahsil edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar tarafından iştirak ve yardım nafakası talepli açılan davalarda hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olarak belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 328 inci maddesi ile 364 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı ... yararına takdir edilen yardım nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ... yararına hükmedilen yardım nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacılara geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.