Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1397 E. 2023/4720 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kusurun kimde olduğu, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden verdiği karar usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2005 E., 2022/2885 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/404 E., 2021/307 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararındavalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin annesinin evliliğe müdahalesine erkeğin sessiz kaldığını, kadının evin geçimine desek olmak için kışın evlere temizliğe yazın ise tarlalara yevmiyeli olarak çalışmaya gittiğini, kazandığı parayı erkeğe verdiğini, yazın erkeğin ailesinin evinin bulunduğu köye gittiğinde kadının tarlaya çalışmaya gittiğinde çocuklara bakması yönündeki talebinin erkeğin annesi ve kardeşi tarafından reddedildiğini, "sen kime sordun da geldin, sen kalacaksan biz gideriz, senin çocuklarına bakmak zorunda değiliz, git başka bakıcı tut" diyerek evden kovulduğunu, erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, kadının bundan sonra köye gittiğinde erkek kendi annesinin yanında kalırken kadın kendi ailesinin evine gidip kaldığını, erkeğin bu süre içinde kadını ve çocukları hiç arayıp sormadığını, tarafların 2015 yılında bir ev aldıklarını, kredi borçlarının kapanması için kadının elindeki birikimi erkeğe verdiğini, ancak erkeğin bu parayı krediye yatırlamadığını, kadın sorduğunda "sen ne anlarsın gerizekalı, ben işimi bilirim" dediğini, bankalardan gelen uyarı mektupları ile erkeğin bir çok borcunun olduğunu öğrendiğini, erkeğin zamanla sürekli telefonla vakit geçirdiğini, agresifleştiğini, çocukların odasında yattığını, kadının sonradan erkeğin tüm geliri şans oyunlarına harcadığını öğrendiğini, kadın sorduğunda senin para sormaya hakkın yok, anneme söylersen seni döverim, sona geldim artık dediğini, daha sonra evde intihar girişiminde bulunduğunu, annesinin kadının buzdolabı ve çocuklara yatak almakla erkeği borca batırdığından bahisle kadını suçladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ve çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuk ... için aylık 500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, çocuk ... için aylık 400.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kadının maddî durumu aşan taleplerde bulunduğunu, erkeğin anne ve kardeşinin kendisini evden kovdu bahanesi ile evi terk ettiği, sonra da erkeğin şans oyunları oynadığın bahanesini ileri sürdüğünü, kadının köye gittiğinde hırçın ve saygısız tavırlar sergilemesi üzerine erkeğin kardeşini "madem siz burada annemin yanında kalacaksanız ben bahçedeki evime çıkayım" dediğini, kadının bunu kovulmak olarak anlayıp bayramda ya da başka zamanda erkeğin annesinin evine gitmeyi reddettiğini, erkeğin de gitmemesi yönünde baskı yaptığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının çalıştığı, eşine destek olduğu, kazandığı parayı eşine verdiği, sorumluluklarını yerine getirmeyen kişinin erkek olduğu, birikmiş parayı eşinin haberi olmadan harcadığı, erkeğin ailesinin evliliklerine karıştığı, kadının köyde tütün işinde çalıştığı, erkeğin ailesinin kadını ve çocuklarını evine almadığı vakıalarının tanık beyanları ile sabit olduğu, erkeğin kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliği temelinden sarsıldığı gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan ...'nin velâyetinin anneye, ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, velâyeti kendisine verilmeyen taraf ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar ... ve ... yararına ayrı ayrı aylık 300,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminat ile erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, erkeğin kusuru bulunmadığını, yoruma dayalı tanık beyanları ile aleyhe maddî ve manevî tazminata hükmedildiğini, erkeğin işçi ücreti ile geçimini sağladığını, bu nedenle kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması gerektiğini belirterek kusur, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ailesinin kadın ile ortak çocukları evine almamasına dair olay eski tarihli olup sonrasında evlilik birliğinin devam ettiği ve erkeğin olay yerinde bulunmadığı dolayısıyla bu eylemin erkeğe kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, bu durumda birlik görevlerini yeterince yerine getirmeyen, eşinin haberi olmadan ortak paralarını harcayan ve ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalan davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu ve eşlerin benzer gelire sahip olduğu, bu nedenle kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiği belirtilerek davalı-davacı erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, kadının düzenli gelir getiren bir işte çalışmadığını ve gelir elde etmediğini, ailesinin maddî yardımı ile geçinmeye çalıştığını, SGK sorgusunda kadının çalışmasının 2022/10 döneminde sonlandığının anlaşıldığı, kadının asgari ücret aldığı düşünülse bile iki çocuğu ile evden ayrılıp yeni bir düzen kurmaya çalışması ve erkeğin hiç değişmeyen ev düzeni ve kesintisiz çalışması değerlendirildiğinde yoksulluk nafakası kararının kaldırılmasının hatalı olduğu belirtilerek yoksulluk nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, erkeğin kusuru bulunmadığını, yoruma dayalı tanık beyanları ile aleyhe maddî ve manevî tazminata hükmedildiğini, erkeğin işçi ücreti ile geçimini sağladığını belirterek kusur ve hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.