Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1489 E. 2024/2858 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadının, erkeğin araç alımı için kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurduğu ve geri ödemediği iddiasıyla açtığı ziynet alacağı davasının kabulünün doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, davalı erkeğe ait araç alımında kullanılan ziynet eşyalarının bedeline ilişkin talebinin tanık beyanları ve emniyet müdürlüğünden gelen araç tescil kaydı ile ispatlandığı, davalı erkeğin anlaşmalı boşanmada ödediği tazminatın bu ziynet eşyalarının bedelini karşılamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1741 E., 2022/1685 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/188 E., 2021/680 K.

Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre davacı kadın vekili tarafından temyize konu edilen ziynet alacağı miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı kadın vekilinin reddedilen ziynet alacağı talebine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında boşandıklarını, davalı erkeğin davacı kadına araba almak istediğini söylediğini, davacının da 270 gram 10 adet bileziği borç olarak geri ödenmek koşulu ile davalıya verdiğini, davalının bilezikleri bozdurarak araba aldığını, boşanma davasından hemen sonra davalının bu arabayı sattığını, satış bedelinin tamamının davalıda kaldığını, yine davacıya hediye edilen 1 adet tam altın, 1 adet yarım altın ve 3 adet çeyrek altının ise davalı tarafından davacıdan ödünç alındığını, davacıya geri verilmediğini belirterek 25 gramlık 22 ayar 6 adet burma bileziğin, 30 gramlık 22 ayar 4 adet buse bileziğin, 15 gramlık 22 ayar 1 adet bileziğin, 1 adet tam, 1 adet yarım ve 3 adet çeyrek altının davacıya mümkünse aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL`nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili ıslah dilekçesi ile ziynetlerin değerini 79.011,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, ziynet eşyalarını babasının kasasında sakladığını, daha sonra eve getirilmediğini, davacının kendisinin evden ayrıldığını, söz konusu aracı babasının aldığını, anlaşmalı olarak boşandıklarını, aracın yarı bedeli olan 15.000,00 TL yi davacıya ödediğini, davacının ziynet eşyaları ya da mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tanığı ... beyanında altınların hatırlanan kadarı ile 2016 yılında araba alınmak üzere kendi dükkanında bozdurduğunu, ne kadar altın bozdurulduğunu hatırlamadığını, davacı tanığı ... beyanında altınları tarafların evlendikten 7-8 ay sonra bozdurduğunu, davacı tanığı Hasan beyanında tarafların altınları 2011 yılı sonu 2012 yılı başında bozdurduğunu beyan ettiği, Çubuk İlçe Emniyet Müdürlüğünden gelen 11.05.2020 tarihli cevabi yazıda söz konusu aracın 04.11.2012 tarihinde davalı ... adına tescil kaydının yapıldığı, tanık beyanlarının birbiri ile tutarsız olduğu, tanık anlatımları doğrultusunda ziynet eşyalarının araç alımında bozdurulduğu kendisine verilmediği iddiasının başkaca delille de ispat olunamadığı, iddianın itibar edilebilir olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili; davanın kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının, davalı erkek araba almak istediğinde, 10 adet bileziğini geri ödemesi koşuluyla, davalı erkeğe verdiğini, tarafların kadının abisi ... ile kuyumcuya gittiklerini, bozdurulan ziynetlerin bedeli ile ... plakalı aracın satın alındığını, ayrıca kadına takılan tam, yarım ve çeyrek altın niteliğindeki ziynetlerin ise ihtiyaçlar için alınıp harcandığını iddia ettiği, davacının abisi olan tanık .... ve babası olan tanık ....'nın 2012 yılında taraflarla birlikte oldukları sırada, kadına ait 10 adet bileziğin bozdurularak davalı erkeğe galeriden araç satın alındığını beyan ettikleri, nitekim İl Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı ile de ... plakalı aracın 2012 yılında davalı erkek tarafından satın alınarak adına tescil edildiğinin bildirildiği, bu haliyle tanık beyanlarının somut delil ile de desteklendiği, buna göre, kadına ait 10 adet bileziğin davalı erkek tarafından, araç alınırken bozdurulduğu ve ziynetlerin bedellerinin davacı kadına iade edilmediğinin sabit olduğu, öte yandan davacının talebine konu 3 adet çeyrek, 1 adet yarım, 1 adet tam altın yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacının rızası dışında ziynetlerin elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispatlayamadığı, 4 adet bileziğin ise kadına takıldığının ispatlanamadığı, her ne kadar davalı taraf satın alınan aracın yarı bedelinin anlaşmalı boşanma davasında kadına ödendiği yönünde itirazda bulunmuş ise de anlaşmalı boşanma davası kapsamında hazırlanan protokolde aracın yarı bedeli olan 15.000,00 TL'nin, davacı kadına, maddi ve manevi tazminatın karşılığı olarak verildiğinin belirtildiği, nitekim anlaşmalı boşanma ilamı ile 15.000,00 TL'nin maddi tazminat olarak erkekten alınarak kadına iadesine hükmedildiği, bunun, erkeğin, kadından alıp iade etmediği ziynetleri, iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulü ile 5 adet 22 ayar 20'şer gram bilezik (32.800,00 TL), 5 adet 22 ayar 25'er gram bilezik (41.000,00 TL) niteliğindeki ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı taktirde bedellerinin toplamı 73.800,00 TL'nin, 500,00 TL tutarının dava tarihi olan 10.04.2020 tarihinden itibaren, 73.300,00 TL tutarının ıslah tarihi olan 08.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf veklince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili; cevap dilekçesini tekrarla davanın ispatlanamadığını, reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili; reddedilen ziynet eşyası talebinin de kabulü gerektiğini belirterek kararın bu yönden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının ziynet alacağı davasının kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun`un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci, 2 nci, 6 ncı maddeleri, 220 nci 222 nci 226 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin reddedilen ziynet alacağı talebine yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin...'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ....'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.