Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1550 E. 2024/7572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi ile karşılıklı maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hediyelerin davacı tarafa iade edildiğine dair tanık beyanı ve mesaj kayıtları ile nişanın bozulmasında tarafların ortak kusurlu olduğu, manevi tazminat talepleri için kişilik haklarına saldırı şartının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1700 E., 2022/1791 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/287 E., 2021/664 K.

Taraflar arasındaki nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi ile karşılıklı maddî ve manevî tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı-karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalılar vekili dava dilekçesinde özetle davacılardan ... ile davalının 08.06.2019 tarihinde nişanlandığını, nişanda davalıya 5 adet bilezik, 2 adet kolye, 1 tektaş, 1 saat takıldığını, müzik, sandalye, masa havai fişek vs için 4.000,00 TL masraf yapıldığını, davalı, davacılardan ...'nin teyzesinin kızının nişanına davacılardan ... tarafından davet edilince, özel olarak davet edilmediğini iddia ederek, ...'nin ve ailesinin teyze ile ilişkilerini sonlandırmalarını istediğini, aksi takdirde nişanı atacağını beyan ettiğini, bunun üzerine davacılardan ...'nin arayı yumuşatabilmek için nişana gitmediğini ancak ...'nin anne ve babası olan diğer davacılar nişana gidince, davalının ve ailesinin bu davacılarla iletişimi kestiğini, davacıların bu tavırları görmezden gelerek ziyaretlerini sürdürdüklerini, 14.06.2020 tarihinin düğün tarihi olarak belirlendiğini, iki kuaför, fotoğrafçı ve düğün salonu tutulduğunu, kaparolarının verildiğini, bu zamandan sonra davalı ve ailesinin davacı taraftan ev istediğini, sürekli gerginlik çıkardığını, davalının internet alışverişlerini de davacı tarafa ödettiğini, beyaz eşyalar da alındıktan sonra 2020 Şubat ayı başında davalının, davacı ...'nin ev almadığını ve kendisini oyaladığını söyleyerek nişanı attığını, sonrasında davalının annesinin ...'ye ve davacı ...'e hakaretler ettiğini, hediyelerin iade edilmediğini belirterek 5 adet toplam 104,45 gram 22 ayar bilezik, 1 adet reşat altın, 1 adet 14 ayar zincir, 1 adet kolye, 1 adet saat, 1 adet tektaşın aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedel için şimdilik 500,00 TL'nin (tektaş için 100,00 TL'nin davacılardan ...'ye, diğer talepler yönünden 400,00 TL'nin davacılar ... ve ...'e) yasal faizi ile birlikte ödenmesine, 500,00 TL maddî tazminatın yasal faizi ile birlikte davacılara ve 50.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte davacılardan ...'ye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalılar vekili 11.09.2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava değerini ıslah ettiklerini beyanla, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 56.222,55 TL'nin davacı-karşı davalılar ... ve ...'a, 900,00 TL'nin de davacı-karşı davalı ...'ye ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, ...'nin kardeşi ...'un davalıya ve ailesine sürekli hakaret ettiğini, iğneleyici sözler sarf ettiğini, davacı ...'in de davalıyı toplum içinde küçük düşürmeye çalıştığını, davalının ailesini aşağıladıklarını, davacı ...'nin bu duruma sessiz kaldığını, ev alma konusunda davalı ve davacılardan ...'nin mutabık olduklarını, ...'nin sonra tek taraflı olarak bu karardan döndüğünü ve herhangi bir açıklama yapmadığını, davacı ...'nin agresif davranışlarda bulunduğunu, kıskançlıklar gösterdiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, nişan merasiminde takılan ziynetlerin davacı ... tarafından geri alındığını, davetlerde takması için davalıya verildiğini, sonrasında geri alındığını, davalı uhdesinde bırakılmadığını, davalıda sadece alyans ve tek taş yüzük olduğunu, nişan sona erdiğinde de ziynet eşyalarının davacı taraf uhdesinde olduğunu, davalının da davacılardan ...'ye kıyafetler, ayakkabı, kol düğmesi, saat ve alyans aldığını, nişan organizasyonu için giderleri davalının abisinin karşıladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 10.000,00 TL manevî ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL maddî tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacının annesinin davacı ...'ye attığı mesajda, davacı-karşı davalıyı altınları alması için çağırdığını, bahsi geçen altınların tektaş yüzük, alyans ve saat olduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "... Davacılardan ... ve davalı-davacının 08.06.2019 tarihinde nişanlandıkları, nişanın bozulmasına neden olan olaylarda her iki tarafın da kusurlu olduğu, beyanına başvurulan tanık ...'ın "nişan sonrası takıların iade edildiği zamanda bizzat yanlarında bulunduğunu, erkeğin annesi ...'ya kese içerisinde takıların verildiğini" beyan ettiği, takıların davacı tarafa iade edildiği, bu yöndeki talebin reddi gerektiği, davacı tarafça yapılan harcamalara ilişkin maddî talepte bulunulmuş ise de, söz konusu masrafların bir kısım yiyecek ve içecek maddelerine ilişkin olduğu, bunun dışında kıyafet, salon parası, kuaför ve fotoğrafçı masraflarından bahsedildiği, kullanmakla tüketilen nitelikte giyim ve yiyecek harcamalarının karşı taraftan talep edilebilecek nitelikte olmadığı, sabit kolye, tektaş yüzük gibi takıların ise mutat hediye sayılması yönünde genel uygulama olduğu, nişanın bozulmasında her iki tarafın da kusurunun bulunduğu, nişanın bozulması nedeniyle herkesin duyacağı üzüntülü ruh halinin manevî tazminata konu edilemeyeceği, manevî tazminat gerektirir boyutta bir olay yaşanmadığı ve tarafların ortak kusurları karşısında manevî tazminat şartlarının oluşmadığı" gerekçesiyle asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, altınların iade edildiğine dair tanık beyanının gerçeği yansıtmadığını, altınların iade edilmediğini ileri sürerek; asıl davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, yaşanan olaylar sonucu karşı müvekkilinin kişilik hakkının saldırıya uğradığını, manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek; karşı davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...TMK'nın 122 nci maddesi uyarınca, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Bu durumda, mahkemece, kullanılmakla tüketilen nitelikte giyim ve yiyecek harcamalarına ilişkin taleplerin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Dosya kapsamında yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davalı-davacı kadının annesi ... tarafından davacı-karşı davalı ...'ye 03.03.2020 tarihinde gönderilen mesaj içeriğinde "gelip altınları götürmelerini" istediği, davalı-davacı kadının arkadaşı olan tanık ...'ın ise kese içerisinde altınların davacı-karşı davalı ...'e (erkeğin annesi) iade edildiğini gördüğünü beyan ettiği dikkate alındığında, ziynet eşyalarının davacı-davalı tarafa iade edildiğine ilişkin mahkeme kabulü yerindedir. TMK'nın 120 nci maddesinde; "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakâr lıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır." hükmü yer almaktadır. İstenebilecek tazminat menfi tazminattır. Başka bir anlatımla nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir. Menfi tazminatın kapsamı yasada gösterilmiş olup, bunlar, dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılan harcamalar, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve evlenme amacıyla katlanılan maddi fedakarlıklardır. maddî tazminat istenebilmesi için nişan haklı bir sebep olmaksızın bozulmuş olmalı ya da nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulmuş olmalıdır. Davacı iddiasını kanıtlarsa uygun bir tazminata hükmedilir. Davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Dosya kapsamında her iki taraf, nişanın bozulması nedeniyle maddî zarara uğradığını iddia ederek maddî tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamında toplanan delillere göre nişan akdinin taraflarca ortak kusurlu davranışlar sonucunda bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece tarafların maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. TMK'nın 121. maddesi; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Nişanın bozulmasından dolayı manevî tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, kişilik haklarının da ihlâl edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlâline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevî tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlâli manevî tazminata esas alınmaz. Zira, manevî tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir. Somut olayda; taraflarca, kişilik haklarının ihlâl edildiği iddia edilerek manevî tazminat talebinde bulunulmuş, ancak bu yöndeki iddia ispat edilememiştir. İlk Derece Mahkemesinin tarafların manevî tazminat taleplerinin reddine karar vermesinde isabetsizlik yoktur." gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve nişanın bozulması nedeniyle karşılıklı maddî ve manevî tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 6 ncı,120 nci, 121 inci ve 122 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin Fetih'ten alınarak Ümmühan'a verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.