"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi, bu mümkün olmazsa kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davasının reddine, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 2006 yılında evlendiklerini, ortak bir çocuklarının olduğunu, tarafların arasındaki şiddetli geçimsizlik boyutuna varan olaylar neticesinde boşanmaya karar verdiklerini, tarafların Foça Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nin 2018/7 Esas, 2018/59 Karar sayılı ilamıyla 15.03.2018 tarihinde boşandıklarını, bu boşama kararında anlaşmalı boşanma protokolü gereği, 2007 doğumlu ortak çocuk İrem’in velâyetinin davalı babaya bırakıldığını, kişisel ilişkinin kısıtlı düzenlendiğini, ortak çocuğun müvekkilden uzaklaştırıldığını, anne sevgi ve ilgisinden mahrum bırakılarak adeta bir öc alma aracı olarak kullanıldığını ve kullanılmaya devam edildiğini, davalının evlendiğini, müvekkili ile çocuğun görüşmesini 2 yıldır engellediğini, velâyet yetkisini kötüye kullanarak ergenlik dönemindeki ortak çocuğun anneden uzaklaşmasına neden olacak hareket ve söylemlerde bulunduğunu iddia ederek velâyetin değiştirilmesine, bu mümkün olmazsa kişisel ilişkinin değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Foça Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/7 Esas ve 2018/59 Karar sayılı ilamı ile 04.05.2018 tarihinde boşandığı, boşanma kararı ile müşterek çocuk 26.11.2007 doğumlu İrem'ın velâyetinin davalı babaya verildiği, davacı anne ile çocuk İrem arasında; yarıyıl tatili, dini bayramlarda ve Temmuz ayında kişisel ilişki kurulduğu, dinlenen davacı tanıklarının beyanların bir kısmı duyuma dayalı olup, bir kısım beyanlardan anlaşılacağı üzere boşanmadan sonra süreçte davacının bir süre çocukla telefon yoluyla iletişim kurduğu, davalı telefonu değiştirince davacının davalının annesi vasıtasıyla bir süre kişisel ilişki kurduğu, 2019 yılından beri davacının çocukla kişisel ilişki kurmadığı, icra yoluna da başvurmadığı, dinlenen davalı tanıklarının beyanların bir kısmı duyuma dayalı olup bir kısım beyanlardan anlaşılacağı üzere, davacı kadının boşandıktan sonra çocuğa doğum gününde hediye göndermediği, çocuğa ilgisini göstermediği, bu durumda babanın, süreklilik arz edecek şekilde, annenin çocuğu görmesini engellediğinin kanıtlandığından söz edilemeyeceği, velâyet görevinin gereği gibi yerine getirilmediğine ilişkin bir başka olgunun da iddia ve ispat edilmediği, sosyal inceleme raporlarının içeriğinden anlaşılacağı üzere, ortak çocuğun babası tarafından ihtiyaçlarının karşılandığı, bakımının iyi bir şekilde yapılıp, babasının yanında çocuğun mutlu olduğu, velâyetinin babada kalması yönünde görüş bildirildiği, babanın velâyet görevini kötüye kullandığına, çocuğu ihmal ilişkin bir hususun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacının velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiş; tarafların mevcut duruma göre aynı şehirde yaşadığı, kişisel ilişki kurulmasındaki amacın, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanması olduğu, kişisel ilişkinin çocuk ile velâyet kendisinde olmayan anne arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına uygun olması gerektiği, değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesinin gelecek yıllarda her zaman istenebileceği, velâyeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk ile anne arasında, uygun süreli ve yatılı kalacak, annelik duygusunun tatminini sağlamaya ve aynı zamanda çocuğun yaşına uygun şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği, alınan uzman raporu içeriği de dikkate alınarak Foça Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/7 Esas ve 2018/59 Karar sayılı kararıyla verilen kişisel ilişkinin değiştirilerek ortak çocukla anne arasında her ayın ikinci ve dördüncü haftasına denk gelen cumartesi günü saat 09.00’dan Pazar günü saat 17.00’ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09.00’dan üçüncü günü saat 15.00’e kadar, sömestri tatillerinin ikinci haftası Cumartesi sabah saat 09.00’dan takip eden Cuma günü akşam saat 17.00’ye kadar ve her yıl 1 Temmuz günü saat 09.00’dan 31 Temmuz günü saat 17.00 arası davacı anne tarafından davalının yanından çocuğun alınıp süre sonunda davacı anne tarafından davalı babaya çocuğun teslim edilmesi sureti ile kişisel ilişki tesis edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı aleyhine hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen kesin süreye rağmen gerekli masraf yatırılmadığı için kişisel ilişki konusunda bilirkişi raporuna dayanmaktan vazgeçmiş sayılması gerektiği, davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin tümüyle hukuka ve kanuna aykırı düştüğünü, ortak çocuğun beyanlarının dikkate alınmadığını, davacının taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin müvekkilime yüklenmesinin doğru olmadığını belirterek; kişisel ilişki, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf başvurusunun reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kişisel ilişkinin değiştirilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, terditli davanın kısmen kabul, kısmen reddi halinde davalı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182 nci maddesi, 183 üncü maddesi, 323 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.