Logo

2. Hukuk Dairesi2023/176 E. 2023/2995 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin hüküm altına alınıp alınmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların kusur durumunu, sosyal ve ekonomik durumlarını değerlendirerek hükmettiği maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2209 Esas, 2022/2225 Karar

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/115 Esas, 2022/716 Karar

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlendikten sonra erkek eşin Fransa'ya döndüğünü, kadının erkeğin ailesi ile 1,5 yıl yaşamak zorunda kaldığını, ziynet eşyalarının elinden zorla alındığını, davalı davacının ailesiyle yaşarken erkek eşin kardeşinin kadına tecavüz ettiğini, bu durumu erkek eşin ve ailesinin örtbas etmeye çalıştığını, erkek eşin bu duruma sessiz kaldığı gibi kimseye söylememesi için kadını tehdit ettiğini, 2018 yılında davalıdan hamile kaldığın ancak davalı ve ailesinin çocuğun kardeşi Onur'dan olduğunu ileri sürerek kürtaj yaptırdıkları, sürekli hakaret, tehdit ve şiddete maruz kaldığını, davalının, çıplak fotoğraflarını çekerek ifşa edeceğini söyleyerek tehdit ettiğini, davalının yanına Fransa'ya gittiğinde önceki evliliğinden bir çocuğu olduğunu öğrendiğini, oysa kendisine bekar olduğunu söylediğini, çocuk sahibi olma isteğini sürekli reddettiğini, kendisini gezmek için Türkiye'ye getirdiğini, elinden tüm belgelerini alarak baba evine bıraktığını, Fransa'ya tek başına döndüğünü, Fransa'da başka bir kadınla nişanlandığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı davacı erkek cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; evlenmeden önce ve sonra kadının köyden bir şahıs ile gönül ilişkisi yaşadığını, sadakatsiz davrandığını, aldattığı kişiye gönderdiği uygunsuz görüntüler bulunduğunu, Fransa'ya gittikten sonra da instagram üzerinden yazışmaya devam ettiğini, 2020 yaz ayında aldatıldığını öğrenince baba evine bıraktığını, ayrı yaşamaya başladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir-yoksululk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2021 tarih 2020/488 Esas ve 2021/775 Karar sayılı kararı ile davalının delil olarak sunulan davacı kadına ait olduğu anlaşılan çıplak resimleri davacının akrabalarına gönderdiği, davacı kadının ailesinin evine göndermeden önce pasaport gibi resmi evrakları elinden aldığı ve iade etmediği ve kadına düğünde takılan ziynet eşyalarını düğün masrafı için harcadığı ve davacı kadına iade etmediği, evlilik birliği içeresinde başka bir kadınla nişan yaptığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı bu şekilde davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, buna karşılık davacı kadının sosyal medya yazışmalarından anlaşılacağı üzere ... isimli birisi ile görüştüğü, davalının bunu taraflar birlikte Fransa'dayken öğrendiği ve taraflar 26.07.2020 tarihinde Türkiye'ye izne geldiklerinde 01.08.2020 tarihinde davalının, davacıyı ailesinin evine gönderdiği, davalının davacıyı ailesinin evine göndermesinin davacının güven sarsıcı eylemine tepki niteliğinde olduğu anlaşılmakla erkeğe kusur olarak yüklenmemiş bu şekilde boşanmaya sebep olan olaylarda davacının güven sarsıcı davranışı sebebi ile hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile; davacı birleşen davalı ve davalı birleşen davacının davalarının ayrı ayrı kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ara kararla kadın yararına hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, davalı birleşen davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı birleşen davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen dosya davalısı vekili kusur belirlemesi, yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden, davalı-birleşen dosya davacısı vekili ise; Onur isimli tanıkları dinlenilmeyerek eksik inceleme ile hükün kurulduğu, kusur belirlemesi, kadın lehine maddî-manevî tazminat ve nafakaya hükmedilmesi, karşı davadaki taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2022 tarih 2022/150 Esas ve 2022/137 Karar sayılı kararı ile Mahkemece davalı-birleşen dosya davacısının dinlenmeyen tanığı ...'ın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 243 üncü ve devamı maddeleri uyarınca gerekirse askerlik şubesinden askerlik yaptığı yer ve terhis tarihi de sorulmak suretiyle usulüne uygun olarak dinlenilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, hükmün kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine göre davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin esasa yönelik sair istinaf sebeplerinin ve davacı-birleşen dosya davacısı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın yeniden karar verilmek üzre mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin delil olarak sunulan kadına ait olduğu anlaşılan çıplak resimleri kadının akrabalarına gönderdiği, kadının ailesinin evine göndermeden önce pasaport gibi resmi evrakları elinden aldığı ve iade etmediği ve kadına düğünde takılan ziynet eşyalarını düğün masrafı için harcadığı ve kadına iade etmediği, evlilik birliği içeresinde başka bir kadınla nişan yaptığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı bu şekilde erkeğin ağır kusurlu olduğu, buna karşılık kadının yukarıda belirtilen sosyal medya yazışmalarından anlaşılacağı üzere ... isimli birisi ile görüştüğü, erkeğin bunu taraflar birlikte Fransa'da iken öğrendiği ve taraflar 26.07.2020 tarihinde Türkiye'ye izne geldiklerinde 01.08.2020 tarihinde erkeğin, kadını ailesinin evine gönderdiği, ailesinin evine göndermesinin kadının güven sarsıcı eylemine tepki niteliğinde olduğu anlaşılmakla erkeğe kusur olarak yüklenmemiş bu şekilde boşanmaya sebep olan olaylarda kadının güven sarsıcı davranışı sebebi ile az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına,15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle: kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka miktarları, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle: kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta belirtilen tarih ve sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince delillerin toplandığı, usul hükümlerinin uygulanmasında bir hata edilmediği kusurlu vakıaların doğru olarak tespit edildiği, erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu belirlemesinde bir hata bulunmadığı ancak tarafların kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan tedbir, yoksulluk nafakaları ve tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının ise tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminat miktarları konusundaki istinaf başvurularının kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme ve araştırma ile verildiğini, kadının az kusurlu olarak kabulü ile yararına tazminat verilmesinin hatalı olduğunu, erkeğe yüklenen kusurların varlığı kabul edilse dahi kadının kusurlarına tepki olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ile kendi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin nafaka ve tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.