"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1018 E., 2022/1215 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü
kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2011/585 E., 2019/239 K.
Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davalı-davacı erkek vekilinin asıl ve karşı dava yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, asıl davada davalı-davacı erkek aleyhine tespit edilen alacak miktarının 65.188,50 TL, aleyhine hükmedilen alacak miktarının 10.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı; karşı davada da İlk Derece Mahkemesince 42.908,00 TL değer artış payı alacağı ile 109.255,00 TL katılma alacağının tahsiline karar verildiği, işbu kararın sadece ... kadın tarafından istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince de İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak karşı dava yönünden davalı-davacının değer artış payı alacağı bulunmadığı, katılma alacağının 148.546,00 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak 109.255,00 TL katılma alacağının tahsiline karar verildiği, işbu kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından reddedilen değer artış payı alacağı (42.908,00 TL) yönünden temyiz edildiği, reddedilen ve temyiz konu miktar 42.908,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin asıl ve karşı dava yönünden temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
... kadın vekilinin asıl ve karşı dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. ... kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı-davacının birlikte ... Konut Yapı Kooperatifi'ndeki taşınmazı aldıklarını, kooperatif üyeliğinin davalı-davacı adına kayıtlı olduğunu, kooperatif üyeliği satın alınırken müvekkilinin ziynet eşyaları ile evlenmeden önce çalıştığı iş yerinden aldığı kıdem tazminatı bedelinin kullanıldığını, 2004 yılında katkının 10.000,00 TL civarında olduğunu, aidat ödemelerinin de çalışarak taraflarca ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin boşanma dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. ... kadın vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; müvekkili adına olan kooperatif üyeliğinin boşanma davasından bir yıl önce devredildiğini, edinilmiş mal olarak kabul edilemeyeceğini, yapılan devrin alacağın azaltma kastı ile yapıldığının davalı-davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, tarafların Kasım/2008'de beri ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin bu süre içinde işini kaybettiğini, geçimini sağlamak için müvekkilinin kooperatif üyeliğini devrettiğini ileri sürerek karşı davanın reddini savunmuştur.
3. ... kadın vekili 06.01.2016 tarihli dilekçesinde; müvekkili adına alınan taşınmazın alımında cins ve adedi dilekçede ayrıntılı olarak belirtilen altınlar ve doların müvekkili tarafından bozdurulmak suretiyle kullanıldığını ileri sürmüştür.
II. CEVAP
1. Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kooperatif ödemelerinin büyük kısmının taraflar evlenmeden önce yapıldığını, kooperatif hissesinin 23.02.2004 tarihinde 31.000,00 TL peşin ödenerek devralındığını, 31.000,00 TL'nin 20.000,00 TL'sinin müvekkilinin annesi, kalan 11.000,00 TL'nin ise müvekkilinin dedesi tarafından verildiğini, kooperatif üyeliğinin düğünden önce edinildiğinden düğünde takılan ziynet eşyalarının kullanılmasının mümkün olmadığını, davacı-davalının aldığı kıdem tazminatının kendisinin kurs parasına kullanıldığını, taşınmazın tadilatı için yapılan masrafların müvekkilinin birikimi olan 6.000,00 TL ile karşılandığını, kooperatif borcunun ödenmesi için müvekkilinin çektiği 11.800,00 TL kredinin ödemelerinin devam ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş; 2005 yılında müvekkilinin de katkısı ile davalı-davacı adına ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi'ne üye olunduğunu, kooperatife toplam 16.500,00 TL ödeme yapıldığını, bunun 5.000,00 TL'sinin müvekkilinin kişisel malı olduğunu, aidatların ödenmesinde de müvekkilinin katkısının olduğunu, davacı-davalının müvekkilinin izni ve bilgisi olmadan taşınmazı kardeşine devrettiğini, daha sonra davacı-davalının kardeşi tarafından üçüncü kişiye devredildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili 12.11.2018 tarihli dilekçesinde; bilirkişi incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde talep edilen alacağa ek 79.225,00 TL daha alacağın olduğunun tespit edildiğini belirterek toplam 109.225,00 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; tarafların evlendikleri 12.07.2004 tarihi itibariyle taşınmazın 34.505,00 TL değerinin 18.465,00 TL davalı tarafından evlilik öncesi kişisel mal varlığı ile ödediğinden taşınmazın (18.465,00/34.505,00 karşılığı) % 53,51'lik oranında kişisel mal varlığı ile katkıda bulunduğu, kalan % 46.49'luk kısmı evlilik birliği içinde ve boşanma davasının açılmasından sonra iki dönem içinde ödemelerin olduğu, boşanma dava tarihinden sonra 11.800,00 TL'nin 26.05.2011 tarihinde davalı tarafça ödendiği, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle 170.000,00 TL olarak tespit edilen değerin 11.800,00 TL kısmının henüz ödenmediğinden bu bedel karşılığının taşınmazın değerine oranı (11.800,00/170.000,00 karşılığı) % 6,94'lik kısmında davalının kişisel mal varlığından karşılandığı, evlilik öncesi tespit edilen % 53,51 ile boşanma davası sonrası tespit edilen % 6,94 oranlarının toplamı % 60,45 kısmının davalının kişisel mal varlığından karşılandığı, taşınmazın geriye kalan % 39,54'lük kısmının evlilik birliği süresince edinilen gelirden karşılandığı, davacı-davalının kişisel mal varlığından olan evlilik öncesi çalıştığı iş yerinden ayrılırken ödenen kıdem tazminatı ile 17 adet bilezik ve 40 adet çeyrek altın karşılığı toplam 8.852,00 TL'nin kullanıldığı iddiası karşısında taşınmazın evlilik tarihi olan 12.07.2004 tarihindeki değeri olan 34.505,00 TL üzerinden 8.852,00 TL'nin davacı-davalının kişisel mal varlığı ile karşılandığı, ödemenin (8.852,00/34.505,00) % 25,65'lük kısmının davacı-davalının kişisel mal varlığı ile karşılandığı, evlilik birliği süresi içinde bu taşınmazın % 39,54'lik kısmının % 25,65'lik kısmının değer artış payı alacağı, bakiye % 13.89'lık kısmının katılma alacağına esas miktar olduğu; taşınmazın karar tarihine en yakın 29.03.2013 tarihi itibariyle keşfen belirlenen 200.000,00 TL değer üzerinden davacı-davalının % 25,65 karşılığı 51.300,00 TL değer artış payı alacağı ile % 6,94 karşılığı 13.880,00 TL katılma alacağı talep edebileceği gerekçesiyle; asıl davasının kısmen kabulü ile, 51,300,00 TL değer artış payı alacağı ve 13.880,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, karşı dava yönünden; taşınmazın 02.09.2005 tarihinde kooperatif yoluyla ... tarafından edinilmesinde üyelik başlangıcında davalı-davacının ailesinin 10.000,00 TL maddî yardımları olduğuna ilişkin davalı-davacı tanığının beyanı nazara alındığından 10.000,00 TL ödemenin davacı-davalının kişisel mal varlığından karşılandığı, kooperatife yapılan toplam ödemenin 79.250,00 TL olduğu, 10.000,00 TL'lik ödeme karşılığının % 12,62'lik kısmını karşıladığı, diğer ödeme olan 5.000,00 TL'nin davalı-davacının gelirlerinden yapılan birikim ile karşılandığı, bu birikimin edinilmiş mal varlığı kapsamında kaldığı; kooperatif üyeliğinin 17.02.2011 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye kooperatif hisesinin devredildiği, davacı-davalının kişisel mal varlığı dışında kalan kısmın tarafların edinilmiş mal varlığı kapsamında yapıldığı, bunun toplam ödemeye oranının (69.250,00/79.250,00 karşılığı) % 87,38 olduğu, boşanma dava tarihinden sonra kooperatife kalan borç miktarı konusu ortaya konulmadığından taşınmaz üzerinde her iki tarafın % 87,38'lik kısmının yarısını katılma alacağı olarak talep edebilecekleri, davalı-davacının değer artış payı olarak taşınmazın %12,62 karşılığı taşınmazın karar tarihine en yakın 29.03.2013 tarihi itibariyle 340,000,00 TL üzerinden 42.908,00 TL değer artış payı alacağı ile % 87.38'in yarısı olan % 43,69 karşılığı 148.546,00 TL katılma alacağı talep edebileceği, davalı-davacının 12.11.2018 tarihli ıslah dilekçesindeki talep de nazara alınarak karar verildiği gerekçesiyle; karşı davanın kısmen kabulü ile, 42.908,00 TL değer artış payı alacağı ile, ıslah dilekçesi göz önüne alınarak 109.255,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, dava dilekçesinde talep edilen miktarlar doğrultusunda karar verilmesi gerekirken verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu; karşı dava yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verildiğini, karşı davanın ispatlanamadığını, bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını, yapılan hesaplamanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı-davacı tarafın değer artış payı alacağı ve katılma alacağına konu ettiği taşınmazın dava konusu dahi olmazken tasfiyeye dahil edildiğini, gerekçede bu hususta herhangi bir açıklama yapılmadığını, kooperatif hissesinin kişisel mallardan olup mal rejimine dahil edilemeyeceğini, kooperatife yapılan ödemelere ilişkin katkı hesaplamalarının da yanlış yapıldığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; davacı-davalının tasfiyeye konu kooperatif hissesinin edinilmesine düğünde takılan ziynet eşyalarının bozdurulmasından elde edilen bedel ve evlilik öncesinde çalıştığı işyerinden aldığı kıdem tazminatı ile katkıda bulunduğunu ileri sürmüş olup, davalı-davacının evlenme tarihine kadar 18.465,00 TL, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde 4.240,00 TL ve taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonra 11.800,00 TL olmak üzere toplam 34.505,00 TL kooperatife ödeme yaptığı, evlenme tarihinden önce ve taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonra yapılan toplam 30.265,00 TL ödemenin taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi dönemi dışında yapılmış olması nedeniyle davalı-davacının kişisel mallarından karşılandığının kabulü gerekmekte ise de, taraf beyanları, tanık beyanları, celp edilen kayıt ve belgeler, alınan raporlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı-davalının 3.852,00 TL kıdem tazminatı ve düğünde takılan ziynet eşyalarının bozdurulmasından elde edilen 5.000,00 TL olmak üzere toplam 8.852,00 TL kişisel malı ile katkıda bulunduğunun anlaşıldığı, Mahkemenin bu yönden kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu durumda, tasfiye tarihi olan karar tarihine en yakın tarih itibariyle tespit edilen taşınmazın piyasa sürüm (rayiç) değeri üzerinden davacı-davalının (8.852,00/34.505,00 x 200.000,00) 51.308,50 TL değer artış payı alacağının bulunduğu, ne var ki Mahkemece davacı-davalının daha az miktarda 51.300,00 TL değer artış payı alacağı olduğu belirlenerek bu miktar üzerinden hüküm kurulduğu, bu yönden kararın hatalı olduğu; evlilik birliği içinde 4.240,00 TL kooperatif ödemesi yapıldığı, mevcut dosya kapsamı itibariyle aksi ispat edilemediğinden bu ödemenin tarafların edinilmiş mallarından karşılandığının kabulü gerektiği, evlilik birliği içinde yapılan bu ödeme nedeniyle davacının (4.240,00/34.505,00 x 200.000,00 / 2) 12.288,07 TL katılma alacağı bulunduğu, Mahkemece davacı-davalının daha fazla miktarda 13.880,00 TL katılma alacağı olduğu belirlenerek bu miktar üzerinden hüküm kurulduğu, bu yönden kararın hatalı olduğu anlaşılmakta ise de, ... tarafça istinaf yoluna başvurulduğu, davalı-davacı tarafın istinafının bulunmadığı, aleyhe kaldırma yasağı sebebiyle bu durumun kaldırma nedeni yapılamayacağı, sadece eleştirilmekle yetinilmesi gerektiği; her ne kadar davalı-davacının kooperatif hissesini 31.000,00 TL peşin ödeyerek devraldığını ileri sürmüş ise de, bu durumda kooperatif hissesi sebebiyle yapılan toplam ödemenin 47.040,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, bu miktar üzerinden yukarıda belirtilen şekilde yapılan hesaplama sonucunda davacı-davalının daha az miktarda katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hesaplandığı anlaşılmakta ise de, ... tarafça istinaf yoluna başvurulduğu, davalı-davacı tarafın istinafının bulunmadığı, aleyhe kaldırma yasağı sebebiyle bu durumun kaldırma nedeni yapılamayacağı, sadece eleştirilmekle yetinilmesi gerektiği; açıklanan nedenlerle dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında, dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edilmesine gerek bulunmadığı, mevcut veriler değerlendirilerek hesaplamanın Bölge Adliye Mahkemesince yapılmasının mümkün olduğu anlaşıldığından, yukarıda açıklanan şekilde yapılan hesaplama sonucunda, asıl davada, davacı-davalının 13.880,00 TL katılma alacağı ve 51.308,50 TL değer artış payı alacağı bulunduğu, her ne kadar talep miktarı yönünden açık istinaf yok ise de, kamu düzeni gereği re’sen yapılan inceleme neticesinde; asıl davada davacı-davalının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000,00 TL’nin tahsilini talep ettiği ve yargılama sırasında bedel artırımı yapmadığı, Mahkemece taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken talep aşılarak karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; ... vekilinin asıl dava yönünden başvurusunun kısmen kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, asıl davanın kabulü ile, davacı-davalının 13.880,00 TL katılma alacağı ve 51.308,50 TL değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 65.188,50 TL alacağın bulunduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL’nin İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 21.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, karşı dava yönünden; karşı davada tasfiyeye konu kooperatif hissesine davacı-davalının taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 02.09.2005 tarihinde üye olduğu, taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden önce 31.01.2009 tarihinde kooperatif hissesini kardeşine, kardeşinin de 15.02.2011 tarihinde üçüncü kişiye devrettiği, 01.09.2005 ila 01.08.2008 tarihleri arasında toplam 79.250,00 TL kooperatife ödeme yaptığı; bu miktarın 10.000,00 TL’sinin davacı-davalının yakınları tarafından karşılandığı ve davacı-davalının kişisel malı niteliğinde olduğu, bakiye 69.250,00 TL miktarın mevcut dosya kapsamı itibariyle aksi ispat edilemediğinden tarafların edinilmiş mallarından karşılandığına yönelik Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı; ne var ki, 10.000,00 TL miktar davacı-davalının kişisel malı olduğundan, ... lehine denkleştirme yapılması gerekirken, Mahkemece hatalı değerlendirme ile davalı-davacı lehine değer artış payı alacağı hesaplanmasının hatalı olduğu; taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan 69.250,00 TL ödeme sebebiyle, taşınmazın tasfiye tarihi olan karar tarihine en yakın tarih itibariyle tespit edilen piyasa sürüm (rayiç) değeri üzerinden davalı-davacının (69.250,00/79.250,00 x 340.000/2) 148.548,89 TL katılma alacağı bulunduğu anlaşılmakta ise de, Mahkemece davalı-davacının daha az miktarda 148.546,00 TL katılma alacağı bulunduğu belirlenerek taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu, davacı-davalının istinaf yoluna başvurduğu, davalı-davacının istinaf başvurusu yapmadığı, aleyhe kaldırma yasağı sebebiyle bu durumun kaldırma nedeni yapılamayacağı, sadece eleştirilmekle yetinilmesi gerektiği; açıklanan nedenlerle, dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında, dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edilmesine gerek bulunmadığı, mevcut veriler değerlendirilerek hesaplamanın Bölge Adliye Mahkemesince yapılmasının mümkün olduğu anlaşıldığından, yukarıda açıklanan şekilde yapılan hesaplama sonucunda, karşı davada, davalı-davacının 148.546,00 TL katılma alacağı bulunduğu, taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; ... vekilinin karşı dava yönünden başvurusunun da kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, karşı davanın kabulü ile, davalı-davacının 148.546,00 TL katılma alacağı bulunduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 109.255,00 TL katılma alacağının İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 21.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili temyiz dilekçesinde; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, karşı davanın ispatlanamadığını, kooperatif hissesinin boşanma dava tarihinde mevcut olmadığını, davalı-davacının rızası ile devredildiğini, parasının mevcut olmadığını, davalı-davacının mal kaçırma amacıyla devredildiğini ispatlayamadığını, davalı-davacı tarafın değer artış payı alacağı ve katılma alacağına konu ettiği taşınmazın dava konusu dahi olmazken tasfiyeye dahil edildiğini, gerekçede bu hususta herhangi bir açıklama yapılmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, eklenecek değer bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, karşı davada tasfiye konusu kooperatif hissesinin eklenecek değer olduğunun anlaşılmasına göre, ... kadının vekilinin karşı dava yönünden tüm, ... kadının vekilinin asıl dava yönünden aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.... kadın vekilinin asıl davada talep miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, İlk Derece Mahkemesince asıl davada ... kadın lehine 51.300,00 TL değer artış payı, 13.880,00 TL katılma alacağının tahsiline hükmedildiği, işbu kararın sadece ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesine üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ... kadının 13.880,00 TL katılma alacağı ve 51.308,50 TL değer artış payı alacağı olduğu tespit edilerek istinaf edenin aleyhine olacak şekilde taleple bağlılık ilkesinin kamu düzeni gereği olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL alacağın tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle, istinaf eden ... kadın aleyhine olacak şekilde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı-davacı erkek vekilinin asıl ve karşı dava yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. ... kadın vekilinin karşı dava yönünden kararın temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
3. ... kadın vekilinin asıl dava yönünden;
A. Bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,
B. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl davadaki talep miktarı yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
1-SÜG-KFP-DŞ-AB