Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2012 E. 2023/4918 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin istinaf başvurusunda süre tutum dilekçesi vermesine rağmen ayrıntılı istinaf sebeplerini sunmaması nedeniyle, istinaf incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İstinaf dilekçesinde belirtilen sebepler dışında inceleme yapılmasının mümkün olmadığı ve davalının süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi belirtmemesi nedeniyle, kamu düzenine aykırılık da bulunmadığından, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3583 E., 2022/3899 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/790 E., 2022/563 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin genç yaşta iş hayatına atıldığını, evlenmeleri sırasında müvekkil ve ailesi, davalı erkeğin düzenli bir iş hayatının olmaması ve düşük gelirinin olması sebepleri ile bu evliliğe sıcak bakmasa da davalı erkeğin gerek müvekkile gerekse müvekkilinin ailesine düzenli bir iş hayatını oluşturacağı vaadiyle tarafların anlaşarak evlendiklerini, davalı erkeğin geçen yıllara rağmen halen aynı iş yerinde 30,00 - 40,00 TL yevmiye ile çalışmakta olduğunu, evin hiçbir giderine destek olmadığını, sadece kendi şahsi ihtiyaçlarını giderdiğini, evlendikleri tarihten itibaren ne maddî ne manevî olarak müvekkiline destek olmadığını, işe gidiş ve geliş saatlerinin hiç bir zaman sabit ve düzenli olmadığını, evi adeta uyumak amacıyla kullandığını, çocukların hemen hemen her gün babalarını görmeden uyuduğunu, çocukların dünyaya geldiği yaklaşık 5-6 yıl erkeğin ailesi ile aynı evde yaşayan ve erkeğin ailesinin de tüm ihtiyaçlarını karşılayarak adeta iki eve bakmak zorunda kalan müvekkilinin şuanda da evlilik birliğinin tüm ihtiyaçlarını tek başına karşıladığını, davalı erkeğin ne müvekkilinin ne de ortak çocukların doğum günlerinde ve diğer hiçbir özel günde yanlarında olmadığını, müvekkil ile davalı erkeğin yaklaşık 3 yıldır ayrı odalarda uyuduğunu ve cinsel birliktelik kurmadıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annesine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2021 tarih ve 2020/160 Esas, 2021/297 Karar sayılı kararı ile erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, babaları ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, ortak konutun velâyeti anneye verilen çocuklar ile anneye tahsisine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.10.2021 tarih ve 2021/1808 Esas, 2021/2855 Karar sayılı kararı ile eksik incelemeyle karar verildiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde davacı kadına karşı ilgisiz olduğu, işinden kaynaklı olarak eve sürekli geç geldiği, yeterli düzeyde kazanç elde edememesine ve düzensiz çalışma saatlerine rağmen iş değişikliği yapmadığı, eve geldiği zamanlarda güvercinleri ile ilgilenip evine zaman ayırmadığı, ev harcamalarına maddî katkıda bulunmadığı, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocuklarının yaşı ve alınan sosyal inceleme raporu dikkate alınarak çocukların velâyetinin anneye verilmesi ve baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasının çocukların yüksek yararına uygun olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, babaları ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, müvekkil hakkında verilen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın tebliğinden sonra ayrıntılı istinaf dilekçesi sunacaklarını beyanla; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından, ayrıntılı dilekçelerini gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden sonra sunacakları belirtilerek 05.07.2022 ve 21.09.2022 tarihlerinde süre tutum dilekçesi verildiği, ancak gerekçeli karar kendilerine tebliğ edilmesine ve yasal süre geçmesine rağmen istinaf sebeplerini belirten herhangi bir dilekçe sunulmadığı, süre tutum dilekçesinde de herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) ''incelemenin kapsamı'' başlıklı 355 inci maddesinin ''İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir.'' şeklinde olduğu, sunulan dilekçede herhangi bir istinaf sebebi belirtilmediği, istinaf isteminin 6100 sayılı Kanun'un 352 nci ve 355 inci maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; müvekkilinin birlik görevlerini yerine getirdiğini, 26 yıldır çalıştığı işinden ayrılıp başka bir yere adapte olamayacağını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık açıkça istinaf edilmeyen yönlerin temyize konu edilip edilemeyeceği, istinaf sebebi bildirilmeyen hallerde istinaf incelemesinin kamu düzenine aykırılık halleri ile sınırlı olarak yapılmasının hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 352 nci maddesi, 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle istinaf edilmeyen yönlerden temyiz incelemesinin yapılamayacağının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.