Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2031 E. 2023/2700 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, dedesinin babası ile arasında soybağı kurulması talebiyle açtığı nüfus kaydının tespiti davasının reddinin temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla soybağı tespiti istediği, ancak tespit hükmünün idari bir işleme esas teşkil edeceği ve idari bir işleme esas teşkil etmek üzere adli yargıda tespit kararı verilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1695 E., 2022/1771 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/362 E., 2022/75 K.

Taraflar arasındaki nüfus kaydının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesine, davacı vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Suriye uyruklu olup dedesinin ve babasının Türk vatandaşı olduğunu, isminin de Abdo Refai olduğunu, Türk vatandaşı olan dedesinin babasına ait Türkiye Devletine ait evrakın davacının elinde mevcut olmadığını, bu sebeple Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı'na müzekkere yazılarak Abdo Refai isimli kişiye ait bilgilerin gönderilmesini talep ettiğini, Türk vatandaşlığına hakkı var iken başvuru eksikliği nedeniyle Türk vatandaşlığından mahrum kalmasının yasaya aykırı olacağını, Türk vatandaşı olduğunun tespiti açısından soybağının kurulmasının gerekli olduğunu ileri sürerek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 282 nci ve devamı maddeleri gereğince davasının kabulüne davacının bilgilerinin bulunması halinde dedesinin babası ile soybağının kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Nüfus Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Türk vatandaşı olduğu belirtilen Abdo Refaieh adına herhangi bir kimlik bilgisine ulaşılamadığını, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün Türk Vatandaşlığına alınıp alınmayacağına dair verilen cevaba istinaden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Küçükçekmece 1. Asliye Hakuk Mahkemesi’nin 24.12.2019 tarih ve 2019/590 Esas, 2019/874 Karar sayılı kararı ile davanın nesep davası olduğu, elde ki davanın 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4 üncü maddesinde gösterilen davalardan olup, 4721 sayılı Kanun’un 282 nci ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın, aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Bu karar istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir.

2.Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi’nin 25.02.2020 tarih ve 2020/154 Esas, 2020/170 Karar sayılı kararı ile davacının Suriye uyruklu olduğunu, dedesinin, babasının Türk vatandaşı olduğunu, İsminin Abdo Refai olduğunu beyan ederek davacının bilgilerinin bulunarak dedesinin babası ile kendisi arasındaki soybağının kurulmasını talep ettiği, davacının talebinin hayatta olmayan dedesinin babası ile kendisi arasındaki soybağının kurulmasına yönelik olduğu, soybağının tespitini gerektiren bir durum bulunmadığı, davacının babasının başka birisi olduğunun tespitine ilişkin bir isteminin bulunmadığı, bir kişinin dedesinin babasının tespitine ilişkin babalık davası da açamayacağı, 4721 sayılı Kanun’un 301 ... maddesinin açık ve net "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler." hükmü de dikkate alındığında davacının dedesinin babası ile nüfus kütükleri arasındaki bağlantının kurulması talebinin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinde düzenlenen nüfus kayıtlarında düzeltim davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.

3.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 09.11.2020 tarih ve 2020/1066 Esas, 2020/2092 Karar sayılı karar ile davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.

4.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dedesinin ve babasının Türk vatandaşı olduğunu, bu nedenle dedesinin, babası ile soybağı kurulmasına karar verilmesinin talep edildiği, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne yazılan 17.03.2021 tarihli müzekkere ile, 99092403196 yabancı kimlik numaralı davacı ... Refala adlı kişinin Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvurusunun bulunup bulunmadığı ve dedesinin, babasına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanıp kazanamayacağı hususunda bilgi verilmesi istenilmiş olup, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 05.04.2021 tarihli cevabi yazısında; adı geçenin Türk vatandaşlığını kazanmak üzere intikal eden herhangi bir başvuru kaydının bulunmadığının, Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 1 ... maddesi gereğince ...'ın annesi ya da babasının Türk vatandaşı olmadığını, adı geçenin dedesinin babası olarak bildirdiği kişiye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanmasının mümkün olmadığının bildirildiği, davacı tarafın dedesinin babasının Türk vatandaşı olduğunu ileri sürerek dedesinin babası ile soybağı kurulmasını talep edemeyeceği, yine davacı tarafın başka bir delille de davasının ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, İlk Derece Mahkemesinden tanıklarının gelmemesi nedeniyle süre istenildiğini, ancak tanıklarının gelmediğini ve yeniden süre talep edilmesine rağmen davanın reddine karar verdiğini, bu hususta sonradan ortaya çıkan tanıklarını dinlenmek istediklerini bu sebeple başka bir tanığın dinlenilmesi gerektiğini ileri sürerek; karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5901 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu’nun (5901 sayılı Kanun) 5 ... ve 6 ncı maddesine göre bir kimsenin Türk vatandaşı olan ana ve babadan evlilik içinde doğduğunun tespiti halinde, soybağı tesisine bağlı olarak doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olacağı, 5901 sayılı Kanun’un 37 nci maddesi gereğince Türk vatandaşlığının kazanılması ve kaybına ilişkin başvuruların, yurt içinde ikamet edilen yer valiliğine, yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekâletname ile yapılacağı, Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancıların gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, illerde oluşturulan Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu tarafından yapılacağı hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının isteğinin temelinde, soybağı tesisine bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanmak olduğu, tespit hükmü vatandaşlıkla ilgili idari bir işleme esas teşkil edeceği, idari bir işleme esas teşkil etmek üzere adli yargıda tespit kararı verilemeyeceği, idari işleme karşı idari yargı yerinde açılacak davada bu hususun tespit edilebileceği, davanın bu sebeple reddi gerekirken davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması ... değil ise sonucu itibariyle ... olan karara karşı yapılan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, mahkemeden tanıklarının gelmemesi nedeniyle süre istenildiğini, ancak tanıklarının gelmediğini ve yeniden süre talep edilmesine rağmen mahkemenin davanın reddine karar verdiğini, bu hususta sonradan ortaya çıkan tanıklarını dinlenmek istediklerini bu sebeple başka bir tanığın dinlenilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan nüfus kaydının tespiti davasında, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, davacının dedesinin babası ile davacı arasında nüfus kaydının bağlantısının olup olmadığı ile bu bağlantı sayesinde Türk vatandaşlığını kazanıp kazanamayacağı, sonradan tespit edilen tanığının dinlenilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, 282 nci maddesi, 5490 sayılı Kanun’un 35 ..., 36 ncı maddesi, 42 nci maddesi, 5901 sayılı Kanun'un 37 nci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.