"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1587 E., 2022/2543 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/400 E., 2021/500 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı davalı kadın vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Avukat ... geldiler. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sürekli küçük düşürdüğünü, 28.04.2018 günü saat16:30 da 2,5 saat süreyle ara ara müvekkilini darp ettiğini, sonrasında bıçak ile salonun parkesine vurmaya başladığını, eşyalara kırmaya başladığını, çocukları tartakladığını, müvekkilini ölümle tehdit ettiğini, müvekkilinin telefonuna el koyduğunu, yakınlarını aramasına izin vermediğini, erkeğin müvekkiline uyguladığı şiddet sonrasında müvekkilinin kaburgasında kırıklar oluştuğunu, işitme kaybı oluştuğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk Akın için aylık 4.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk Beril için aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararın aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik birliği devam ederken almış olduğu maaşı kadının hesabına aktardığını, kadının kardeşinin sürekli evliliklerine müdahale ettiğini, oturdukları evin kadının ailesine ait olduğunu, kadının kardeşi ...'in müvekkiline ''defol git evimizden '' dediğini, 2017 yılında yaz aylarında kadının, müvekkilinin annesinin sesini kayıt altına aldığını, müvekkilini annesine kötülediğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, ailesini özel gün ve bayramlara davet etmediğini, en son olaydan önce tarafların, müvekkilinin annesine gittiklerini saat 13,00 de tiyatroya gittiklerini, tiyatrodan eve gelince müvekkilinin uzandığını, davalının müvekkiline ''kalk çocukla oyna'' dediğini, müvekkilinin bu söz üzerine koltuktan doğrulurken kadının müvekkiline tokat attığını, mutfaktan bıçak alıp geldiğini, müvekkilinin üzerine yürüdüğünü, müvekkilinin de kendisini savunmak için kadını ittirdiğini, kadının, müvekkilinin kolunu ısırdığını, göğsünü tırnaklarıyla çizdiğini, daha sonra kadının, müvekkilinin annesini arayarak " ... Hanım , seni mahvedeceğim, donuna kadar alacağım" dediğini, sonrasında da kadının gelin diye kendi ailesini aradığını, kadının müvekkiline sevgi göstermediğini, suçladığını, müvekkiline hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, aile sırlarını başkalarına anlattığını, sürekli kavga çıkardığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına sürekli hakaret ettiği ve aşağıladığı, eşini tehdit ettiği, kollarını sıkmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığı, en son 29.04.2018 tarihinde eşine basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde fiziksel şiddet uyguladığı, kadının da, eşinin annesini arayarak "seni mahvedeceğim, donuna kadar alacağım " diyerek tehdit ettiği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha ağır, kadının daha az kusurlu olduğu, her ne kadar, erkek, kadının kolunu ısırmak suretiyle kendisine fiziksel şiddet uyguladığını iddia etmiş ve bu durum doktor raporlarından ve tanık beyanlarından anlaşılmakta ise de; dosya kapsamı ve erkeğin sanık olarak yargılandığı Ankara Batı 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/707 Esas sayılı dosyasındaki savunmasında; " bana saldırıp elleriyle vurmaya başladı, kendisine engel olmak için ellerini tuttum ve yere yatırdım, bu sırada müşteki kolumu ısırdı" şeklinde beyanda bulunduğu, her ne kadar erkek, kadının kendisine tokat attığını iddia etmiş ise de, bu iddiasının ispatlanamadığı, erkeğin savunmasında, kadının kollarını tutup yere yatırdıktan sonra kollarını ısırdığını beyan etmesi karşısında, erkeğin kadına vurmasının, kollarını tutup yere yatırmasının verdiği acı ve kurtulma çabasıyla kadının, erkeğin kolunu ısırdığı, acıdan kaynaklanan tepki niteliğindeki eylemi sebebiyle kadına bu eyleminin kusur olarak yüklenemeyeceği, ortak çocukların tarafların ayrılık sürecinden bu yana anneyle kalmaları, annelerinin yanında kendilerini güvende hissetmeleri, anneleri ile aralarının iyi olduğunu beyan etmeleri, çocukların alıştığı ortamdan ayrılmasını gerektirir olayın varlığının iddia edilmemesi ve ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların menfaatine olacağı şeklindeki sosyal inceleme raporları gözönüne alınarak ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, dosya kapsamı ve alınan sosyal inceleme raporları, tanık beyanları gözönüne alındığında; babanın ortak çocuklara şiddet eylemlerinin olduğu, en son taraflar arasında yaşanan şiddet olayının çocukların yanında gerçekleştiği, ortak çocukların babalarıyla görüşme konusunda tedirgin oldukları ve babaya karşı tepkili oldukları, ancak çocukların yaşları nazara alındığında, babayla görüşmemeleri halinde aralarındaki baba- çocuk ilişkilerinin kopabileceği, zayıflayabileceği, kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği gözönüne alınarak çocuklar ve baba arasında yatılı olmaksızın kişsel ilişki kurulmasına karar verildiği, tarafların ekonomik sosyal durumları, talep, çocukların yaşı, zorunlu giderleri, eğitim masrafları, paranın alım gücü ve vicdani kanaate göre çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, kadının çalıştığı anlaşılmakla; boşanma ile yoksulluğa düşeceği kanaatine varılmadığından tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 11,00'dan saat 17,00'a kadar; dini bayramların ikinci günü saat 11,00'dan saat 17,00'a kadar kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk Beril için aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve Kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı -davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, taraflar yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile velâyet düzenlemesi, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı, çocuklar için hüküm altına alınan tedbir ve iştirak nafakasının koşullarının gerçekleşip, gerçekleşmediği ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı davacı erkek vekilinin tüm, davacı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Akın yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın için hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk Akın yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın için hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarları yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin İbrahim'den alınıp ...'e verilmesine,
Aşağıdaki yazılı onama harcının ...Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.