"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/335 E., 2022/1315 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/638 E., 2022/15 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava/ cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkiline fiziksel, ekonomik, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkile karşı ciddi anlamda paronoya ve kıskançlık içerisinde bulunduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1000,00'er TL tedbir, 1500,00'er TL iştirak, aylık 5000,00 TL tedbir, 7500,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacının adli yardım talebinin tensip tutanağı ile kabulüne karar verilmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının sürekli "beni boşa, özgür olayım" şeklinde sözlerle baba evine gittiğini, müvekkilinin hem kadın hem de ailesi tarafından hakarete maruz kalarak evden kovulduğunu, birliğin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, boşanmayı kabul ettiğini belirterek fer'î taleplerin reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının müşterek konut ve ortak çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, kadına ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşırı kıskanç davranışlarda bulunduğu, kadını yatak odasına almadığı, kadına büyü olarak tabir edilen işlemler yaptırdığı, müşterek konutu terk ettiği, kadının babasına kadını istemediğini, gelmemesini söylediği, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1000,00 TL tedbir, 800,00 TL yoksulluk nafakasına, velâyetin anneye tevdiine, 750,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili özetle; erkeğin ağır kusurlu olduğu halde sadece kusurlu sayılmasının doğru olmadığını belirterek kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili özetle; kararın gerekçesiz olduğunu belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının tazminatlar ve nafakaların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle velâyeti anneye verilen çocuk için aylık 750,00 TL iştirak, kadın için aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırılarak boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı ve kadın yararına maddî, manevî tazminat ile nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, çocuk için hükmedilen nafakaların miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 inci maddesinin ikinci fıkrası, 298 ve 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi hükümleri, 07.06.1976 tarihli ve 1976/3-4 Esas, 1976/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu'nun 24.02.2010 tarihli ve 2010/1-86 Esas, 2010/108 Karar sayılı kararı.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın tarafından açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf talebinde bulunan davalı erkek vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde "..tamamen kusurlu eşin dava açma ve kendi yararına boşanma hükmü sağlama hakkı yoktur. Zira kimsenin tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edememesi, hukukun genel ilkelerindendir.Davacı tarafından bu durumun şiddetli geçimsizlik sebebi sayılarak dava konusu edilmeye çalışılması Yargıtay uygulamalarından da açıkça anlaşılacağı üzere evlilik birliğini koruma amaçlı,tepki niteliğindeki tek olay boşanma davasına konu edilemeyeceğinden müvekkilin eşini kıskanması doğal olarak görülerek haksız ve yasal mesnetten yoksun olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesi hukukun gereğidir...." denilmek suretiyle davanın reddi talep edildiğine göre "boşanma davasının kabulünün" de istinaf edildiği, ne var ki erkek vekilinin bu talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği, istinaf sınırlamasının "kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar" olarak belirlendiği, kadının nafaka ve tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin tüm, kadının diger istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
3. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, davalı erkek vekilinin, boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre "boşanma davasının kabulüne" yönelik istinaf talebinin incelenmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
4. Kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinde, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiği belirtilmesine karşın hüküm fıkrasında 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılması doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...