"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/804 E., 2022/824 K.
DAVA TARİHİ : 07.12.2009- 12.01.2020- 25.01.2010
KARAR : Açılmamış sayılmasına
Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı ... kadın vekili tarafından temyiz eedilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili dava dilekçesinde; davalı-davacı adına kayıtlı 775 ada 2 nolu parsel 8 nolu bağımsız bölümün müvekkilin kazanımları ile edinildiğini, davalı-davacının katkısının bulunmadığını, evin eşyalarının da müvekkilinin yenilediğini, müvekkilinin kampanyadan satın aldığı Doğan SLX otomobili davalı-davacının üzerine yaptığını belirterek davalı üzerine kayıtlı müvekkili tarafından edinilen taşınmaza katkısı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; ... adına kayıtlı araca ve 7.000,00 USD ve 4 adet cumhuriyet altınından kaynaklı müvekkilinin alacağı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 19.700,00 TL’nin tahsilini talep etmiş; davalı-davacı erkek vekili 10.11.2015 tarihli dilekçesinde araç yönünden talep miktarını toplam 14.500,00 TL'ye yükseltmiştir.
3.... kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; dilekçede belirtilen ev eşyalarının aynen teslimine, bulunmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
2.... kadın vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı-davacı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.12.2011 tarihli ve 2009/1505 Esas ve 2011/1427 Karar sayılı kararı ile, kadının açtığı asıl davanın kısmen kabulüyle 13.687,20 TL alacağın dava tarihi olan 07.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı-davacı erkekten tahsiline; erkeğin açtığı birleşen davanın kısmen kabulüyle 16.500,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ... kadından tahsiline; kadının açtığı birleşen davanın kısmen kabulüyle 2009/151 ve 2009/182 Değişik İş dosyalarında tespit edilen eşyaların aynen, mümkün olmaması halinde toplam 4.216,00 TL'nin dava tarihi olan 25.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı-davacı erkekten tahsiline, teslim edilen eşyalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 5 adet avize yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.06.2013 tarihli ve 2013/1844 Esas, 2013/10216 Karar sayılı kararı ile, erkeğin açtığı davada tasfiye konusu aracın sürüm değerinin dikkate alınarak katılma alacağının belirlenmesi gerektiği, davalı-davacı erkeğin araç yönünden talep miktarının 14.000,00 TL olduğu, faiz talebinin de bulunmadığı, talep dışında karar verilmesinin hatalı olduğu; kadının açtığı asıl davada tasfiye konusu taşınmaz yönünden alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, denetime elverişli bilirkişi rapor alınarak katkı payı oranının ve alacağının belirlenmesi gerektiği belirtilerek hükmün asıl davada tasfiye konusu taşınmaz ve erkeğin açtığı birleşen davada tasfiye konusu 16 ... 452 plakalı araca (hükmün 1 ve 2 nci fıkraları) ilişkin bölümlerinin bozulmasına; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, ... kadın vekilinin 27.04.2010 tarihli yargılama oturumunda değişik iş dosyalarında eşyaların yapılan değer tespitlerine itirazlarının olmadığını açıkladığına göre, ... kadın vekilinin kadının açtığı birleşen davada eşyaların aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsili isteklerine ilişkin hükmün 3 üncü fıkrası (A) ve (B) bendi bölümlerine ilişkin kısmına yönelik yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile, hükmün anılan bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece 24.11.2015 tarihli, 2013/728 Esas, 2015/1052 Karar sayılı kararı ile, kadının açtığı asıl davanın kısmen kabulüyle 15.200,00 TL alacağın dava tarihi olan 07.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı-davacı erkekten tahsiline; erkeğin açtığı birleşen davada araç yönünden talebinin kabulüyle, 14.500,00 TL alacağı karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ... kadından tahsiline; diğer hususlar ile ilgili verilen ilk karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen karara karşı, süresi içinde ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.12.2017 tarihli ve 2016/7330 Esas, 2017/17209 Karar sayılı kararı ile, kadının açtığı asıl davada taşınmaz yönünden belirlenen katkı payı oranı belirlenirken evi geçindirme yükümlüğü erkeğe ait olmasına rağmen kadının aleyhine olacak şekilde kasının gelirinin % 20 oranında indirim uygulanmasının hatalı olduğu; erkeğin açtığı birleşen davada araç yönünden, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından bozmadan sonra ıslahla artırılan miktarı kapsar şekilde alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına; davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının da reddine karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece 12.03.2021 tarihli, 2018/312 Esas, 2021/142 Karar sayılı kararı ile, kadının açtığı asıl davanın yasal süresi içerisinde takip edilmediği ve davalı-davacı erkeğin de işbu davayı takip etmediğine dair beyanları ve müracaata bırakılma tarihinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi uyarında üç aylık süre içinde takipsiz kalması dikkate alınarak, kadının açtığı asıl davanın 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına; erkeğin açtığı birleşen davada araç yönünden talebin kabulüyle, 14.000,00 TL alacağı karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... kadından tahsiline; diğer hususlarda verilen kararlar kesinleştiği anlaşılmakla, bu taleplerle ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Mahkemenin 08.12.2015 tarihli ve 2013/728 Esas, 2015/1052 Karar sayılı kararı ile harçlar ve vekâlet ücretleri hususunda karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadının açtığı asıl davada yargılama giderlerinin ... kadın üzerinde bırakılmasına yönelik verilen karara karşı, süresi içinde ... kadın vekili kadının açtığı asıl dava ve erkeğin açtığı birleşen dava yönünden, davalı-davacı erkek vekili kadının açtığı asıl davada vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 21.03.2022 tarihli ve 2021/8478 Esas, 2022/2622 Karar sayılı kararı ile, kadının açtığı asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, işbu dosyada kendisini vekille temsil ettiren davalı-davacı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönde hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına; hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacı erkek lehine kadının açtığı asıl davada 9.200,00 TL vekâlet ücretinin ... kadından tahsiline, kadının açtığı asıl davanın davanın açılmamış sayılmasına, kadının açtığı davada yargılama giderlerinin ... kadın üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davada yapılan tebligatın usulsüz olduğu, asıl davanın işlemden kaldırılmasının ve açılmamış sayılması kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, bozma öncesi 12.03.2021 tarihli kararda önceki karara atıf yapılarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmediğini, vekâlet ücretinin bozma öncesi karar tarihinde göre belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmalık, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve sonucunun işlemden kaldırma ve açılmamış sayılması kararına etkileri, vekâlet ücreti ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 10, 11, 20 ve 21 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 83 üncü maddesi, 150 nci maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, 326 ncı maddesi; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 7 nci maddesinin birinci fıkrası, 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; ... kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
... kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.