"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1045 E., 2022/2440 K.
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/699 E., 2021/2 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiklerini, evliliklerinden iki çocuklarının bulunduğunu, davalı karşı davacı eşin davacı karşı davalı erkeğe sürekli olarak maddî-manevî şiddet uyguladığını, ağza alınmayacak küfür ve hakaretler ettiğini, ilgi ve sevgi göstermediğini, rahatsızlıklarında yanında olmadığını, aile yaşamını önemsemeyerek bekar gibi yaşamaya devam ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak çocuklar ile davacı karşı davalı babanın aralarını açtığını ve arada soğukluğa sebep olduğunu, davacı karşı davalı eşe karşı sürekli soğuk ve mesafeli davrandığını, üzerine eşyalar fırlatarak fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, davacı eşin ailesine de ağır küfürler ettiğini belirterek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanması, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini ve davacı karşı davalı lehine 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, evlilikleri boyunca erkeğin eziyetine katlandığını, ancak en büyük sorunların 2013 yılında aynı yerde çalıştığı başka bir kadına aşık olduğunu söylemesi ile başladığını, kadına buna rağmen müvekkilinin çocuklarını düşünmesi nedeniyle boşanma davası açmadığını, ancak erkeğin aşağılama hakaret ve eziyetlerinin artarak devam ettiğini, müvekkiline, kötü muamele ile aşağılayıcı tutumlar sergilediğini, çocuklarına karşıda fiziksel şiddet ve kötü muamelesinin bulunduğunu, 9 ay hastanede kanser nedeniyle kalan babasının yanına gitmesine izin vermediğini, en son yaşanan tartışmada erkeğin kadına çay kupasıyla vurduğunu, bıçakla üzerine yürüdüğünü, tehdit ettiğini, kızını gel al yoksa öldürürüm diye davalı karşı davacının babasını aradığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyan ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyeti ile çocuklar lehine aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sürekli erkeğe hakaret ettiği, onu tehdit ettiği, erkeğin ailesine de hakaret ettiği, erkeğin ise kadına ve çocuklarına hakaret ettiği, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, taraflar tartıştıklarında tek başına ailesinin yanına gidip kaldığı, bu süreçte çocukların ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma şartlarının oluşmadığı, ortak çocuklardan İlayda'nın ergin olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulü ile boşanmalarına, karşı davada 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi gereğince açılan boşanma talebinin reddine, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklardan İlayda'nın ergin olması sebebi ile velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk ... lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinde 350,00 TL ye çıkarılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, İlayda lehine hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının ergin olduğu 30.05.2019 tarihine kadar devamına; iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL ye çıkarılmasına karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, velâyet, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı boşanma davasının reddi nedeniyle lehlerine vekâlet ücreti verilmemesi, aleyhe verilen nafaka ve tazminatlar ve miktarları yönlerinden istinaf edilmiş ve sonuç olarak karşı davanın reddi ile asıl davanın kabulü talep edilmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili; kusur, tazminatların yetersiz ve faizsiz olarak verilmesi, nafakaların yetersizliği ve gelecek yıllar için artış oranının belirlenmemesi gerekçeleriyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen erkeğin kusurlar yanında ayrıca kadının ailesiyle telefonla dahi görüşmesini kısıtlamak ve kendi ailesinin olumsuz etkisinde kalma eylemlerinin de ispatlandığı erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları, çocuk yararına iştirak nafakası miktarının az olduğu, kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispatlanarak kabulüne karar verildiğine göre, kadın aleyhine ret edilen diğer boşanma talebinden dolayı yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesinde yanlışlık bulunmadığı gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusurun gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kısmen kabul edilen bölümlere ilişkin bentlerin kaldırılarak yerlerine; çocuk ... için boşanma kararın kesinleşmesinden başlayarak aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 35.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tamamen kusurlu olduğu, kendisine yüklenen kusurların ispatlanmadığı, sorumluluklarını bilmeyen kadına velâyetin verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına nafaka ve tazminat verilmesi, bir de miktarının arttırılmasının hatalı olduğu, kadının reddedilen 162'ye dayalı boşanma davası nedeni ile erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması yönlerinden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet, kadın yararına hükmedilen tazminatlar tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarları, kadının reddedilen 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı davası nedeni ile erkek yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 162 nci, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu, 335 inci vd. maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davalı karşı davacı kadın dava dilekçesi ile hukuki dayanaklarını da belirtmek sureti ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma talebi yanında tarafların hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, hukuki nitelendirmeyi kadının davasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma talebi olarak değerlendirmiş, kadının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi gereğince açılan boşanma davasının reddine, tarafların karşılıklı evlilik birliğinin temelinden sarsılması (4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası) nedeni ile boşanma taleplerinin ise kabulüne, tarafların boşanmaları ve boşanmanın fer’îlerine karar vermiştir. Davalı karşı davacı kadın İlk Derece Mahkemesinin davalara yönelik hukuki nitelendirmesi ve 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesine dayalı davasının reddine yönelik istinaf talebinde bulunmamış olup 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesine dayalı boşanma davasının reddi kararı kesinleşmiştir. Bu değerlendirmeler ışığında Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin kadının davasının terditli açıldığı ve terditli açılan davada ret hükmü kurulan dava nedeniyle davacı karşı davalı erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiği yönünde ki değerlendirmesi doğru değildir. Kadının davası terditli olmayıp iki ayrı hukuki sebebe dayalı boşanma davası olmakla; davalı karşı davacı kadın tarafından açılan pek kötü ve onur kırıcı davranış özel nedenine dayalı boşanma davasının reddi nedeni ile kendisini vekil ile temsil ettiren davacı karşı davalı erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının reddedilen davalı karşı davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı davasında vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
2-Davacı karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
... (Karşı Oy)
KARŞI OY
Eşler, birbiriyle çatışmadığı/çelişmediği sürece aynı davada birden fazla hukuki sebebe dayanarak boşanma davası açabileceği gibi birden fazla boşanma sebebini terditli şekilde ileri sürerek de boşanma davası açabilirler.
Bu gibi durumlarda, ortada tek bir boşanma davası vardır. Bu nedenle, boşanma sebeplerinden bazılarının kabul edilip bazılarının ret edilmesi ayrı ayrı vekâlet ücreti ödenmesini gerektirmez.
Diğer bir anlatımla, birden fazla boşanma sebebine dayanılarak-aynı anda veya terditli olarak- açılan boşanma davalarında, sadece kanıtlanan sebeple/sebeplerle boşanma davasının kabul edilmesi durumunda, davacı yararına bir kez vekâlet ücretine hükmedilir; kabul edilmeyen/reddedilen boşanma sebep/sebeplerinden dolayı davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmez.
Dairemizin yerleşik içtihatları da bu yöndedir (örneğin; 05.11.2013 tarih ve E: 2013/1707 E- K:2013/25153, 12.11.2013 tarih ve E: 2013/12267-K: 26094, 14.11.2013 tarih, E: 2013/12112-K: 26481, 16.04.2014 tarih ve E: 25194-K: 8463, 21.06.2018, E: 2016/20109-K: 2018/7814 ... sayılı kararlar).
Davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi için ise dayanılan bütün sebeplerin kabul edilmeyerek boşanma davasının reddi gerekir.
Somut olayda, davalı-davacı kadın karşılık dava dilekçesiyle hem TMK m. 162 hem de 166/1 maddesinde yer alan hukuki sebebe dayanarak boşanma davası (tek dava) açmış ve bir davalık harç ödemiştir.
Karşı davayla açılan boşanma davası TMK m. 166/1 maddesi gereğince kabul edilmekle davalı-davacı kadın davasında haklı çıkmış ve yararına vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Davalı-davacı kadının TMK m. 162’e dayalı boşanma sebebinin kabul edilmemesi ... yararına vekâlet ücretine hükmedilmesini gerektirmez.
Bu sebeplerle, temyiz edilen hükmün tümüyle onanması gerektiğini düşündüğümüzden, değerli çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyoruz.
...