Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2277 E. 2023/2699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evli çiftin müşterek çocuğunun babalığının tespiti davasının açılmasında hukuki yarar olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların evli olması ve evlilik devam ederken doğan çocuğun babasının koca sayılması nedeniyle, ayrıca bir babalık tespiti davası açılmasına gerek olmadığı ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1518 E., 2023/140 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/605 E., 2020/503 K.

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı ...'ın nüfus kaydının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı ile davalının ekte sunulan Suriye evlenme belgesine göre evli olduklarını, Türkiye'de ikamet ettiklerini, bu evliliklerinden Mersin Şehir Hastanesinde 12.11.2019 tarihinde Zineddin Tavıl isimli çocuklarının dünyaya geldiğini, ancak ... çocuğun babası ... olduğu halde nüfus hanesine kaydedilmediğini belirterek doğum raporunun dikkate alınarak ve DNA analizi de yapılarak babalığın tespitinin yapılmasını, babalığın tespitinden sonra Zineddin Tavıl'ın ...'ın nüfusuna kayıt ve tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda evlilik kayıt belgesine göre davacı ... ile davalı ...'ın 02.03.2010 tarihinde evlendikleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 285 ... maddesine göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde ... çocuğun babasının koca olacağı amir hükmünün yer aldığı, yine dava dilekçesi ekinde ibraz edilen davaya konu çocuğun doğum raporunda 11.11.2019 tarihinde doğduğunun yazılı olduğu, tarafların müşterek çocuğun doğum anında ve halen evli oldukları dosya kapsamına göre sabit olduğu, evlilik birlikteliği içinde ... çocuğun babanın nüfusuna kayıt edilmesi için herhangi bir dava açılmasına gerek olmadığı, dosya kapsamı itibariyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereğince davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ve 115 ... maddesinin ikinci fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeni doğmuş bebeğin hem T.C. Nüfus İdaresinde hem de Göç İdaresi Müdürlüğüne bağlı geçici koruma dairesinde kimliği ve nüfus kaydı bulunmadığını, halen kayıtsız olduğunu, davalının bebeği kabul etmediğini, babalığı inkar ettiğini, bu nedenle babalığın tespitinin yapılmasının ve DNA analizinin zorunluluk arz ettiğini, davalının nüfus kaydında bekar olarak gözüktüğünü, bunların bebek açısında ileride telafisi imkansız zararlara yol açacağını ileri sürerek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Suriye vatandaşı olduğu, davalı ...'ın hem Suriye hem de Türk vatandaşı olduğu, dosyadaki Suriye Arap Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı - Medeni İşler'e ait 17.09.2020 tarihli aile kayıt örneğine göre evli olduklarının gözüktükleri, buna göre davanın, tarafları bakımından yabancılık unsuru taşımadığı, davalı ...'ın 04.12.2018 tarihinde 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 12 nci maddesinin (c) bendi uyarınca Cumhurbaşkanlığının 27.11.2018 tarihli ve 2018/400 sayılı kararıyla Türk Vatandaşlığını kazandıktan sonra aynı tarihte Mersin İli, Mezitli İlçesi, Yeni Mah./ Köy cilt no:113 hane no:279'da 37298337686 kimlik numarası ile nüfusa medeni halinin '' bekar bilinmeyen'' olarak tescil edildiği, ortada kamu idaresi tarafından tesis edilmiş bu şekilde bir idare işlem bulunduğu, davacının idareden talepten bulunup talebinin idarece kabul edilmemesi halinde idari yargıya başvurması mümkün iken bu şartları yerine getirmeksizin nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin bu davayı açmasında hukuki yararın bulunmadığı, her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesi farklı ise de dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinin sonuç itibarıyla usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davalının çocuğu kabul etmediğini, Türkiye Devletine ait kayıtlarda da bekar olarak göründüğünü, çocuğun baba hanesine kaydı için öncelikle DNA tespitinin yapılmasını, çocuk açısından telafisi imkansız zararlara yol açacağını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 39 uncu ve 282 ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.