Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2328 E. 2023/5786 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, ailenin ekonomik varlığını korumayı gerektirecek ölçüde tasarruf yetkisinin sınırlanıp sınırlanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına matuf bir eyleminin ispatlanamaması ve 4721 sayılı TMK’nın 199. maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2071 E., 2023/5 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/724 E., 2021/343 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

Davacı kadın vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalının 1977 tarihinde evlendiklerini, ortak iki tane çocuklarının bulunduğunu, taraflar evlendikten sonra yurt dışına çalışmak için gittiğini, birikimleri ile ...'de birkaç tane taşınmaz, minibüs hattı ve araç satın aldıklarını, bankada birikmiş paraları olduğunu, bu malların davalı adına kayıtlı olduğunu, davalı tarafın davacıyı ve ortak çocukları bırakarak Almanya'dan kesin dönüş yaparak Türkiye'ye geldiğini ve ...'ye yerleştiğini, davacı tarafın yurtdışında kalmaya ve çalışmaya devam ettiğini, davalının bazı malları sattığını, bazılarını da satılığa çıkardığını, malvarlığının korunması amacıyla davalı tarafın kısıtlanması gerektiğini, birikimleri ile alınmış olan aracı davalının kullandığını, minibüs hattı ile taşınmazları satmasının muhtemel olduğunu, hattın müvekkilinin bilgisi ve rızası ışında satıldığını, müvekkilin rızası dışında yetkisini kullandığını iddia ederek, davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15 yıl önce Türkiye'ye dönüş yaptığını, halen de Türkiye'de yaşadığını, kesin dönüş yapmasından dolayı Almanya'ya gitme ihtimali kalmadığını, evlendiklerinde geri döneceğini kararlaştırdıklarını, davacının, Türkiye'ye müvekkilin yanına ortak haneye dönmediğini, Türkiye'ye gelmesine rağmen müvekkilin yanına gelmediği gibi ortak eve de uğramadığını, müvekkilinin hiçbir taşınmazı satışa çıkarmadığını, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik birliğinin halen devam ettiği, davalının, ailenin ekonomik varlığını oluşturan mallar üzerinde tasarrufta bulunduğu, davalının bu eyleminin ailenin ekonomik varlığının korumasını gerektirdiğinden davalı adına kayıtlı hükümde belirtilen malvarlığı üzerinden tasarruf yetkisinin davacı eşin rızası ile yapmasına karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı 20 PD 959 plakalı aracın ( araç ve plakanın )ve Tekkeköy mahallesi 209 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölüm, 6 nolu bağımsız bölüm, 8 nolu bağımsız bölüm. 10 nolu bağımsız bölümündeki taşınmazlarda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi uyarınca davalının tasarruf yetkisinin sınırlanması ile tasarrufların davacı eşin rızası ile yapılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece tüm talepleri yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, kısmen kabul kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalıya ait... plaka sayılı minibüs hattı yönünden de davanın kabul edilmesi gerektiğini, yine 209 ada 2 parsel 2 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazla ilgili de bir karar verilmediğini, davalının üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları yönünden de tasarruf yetkisinin sınırlanması kararı verilmesi gerektiğini belirterek, kısmen kabul kararı verilmesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin tasarruf yetkisinin sınırlanmasına esas bir davranışının ispatlanamadığını belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan dellillerle, davalı erkeğin ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına matuf eylemi ispatlanamadığı, bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesindeki koşulların oluşmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davalı erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlanması için gerekli koşulların oluştuğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin yerinde olmadığını, davalı tarafın mal varlığını kötü niyetle eksilttiğini, ailenin ekonomik varlığını tehlikeye düşürdüğünü, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belireterek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan tasarrufun sınırlanması davasında, davalı erkeğin, ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesini gerektirecek ölçüde tasarruf yetkisinin sınırlanması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.