Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2507 E. 2023/2605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin ölümü üzerine mirasçısı tarafından açılan soybağının reddine ilişkin davada hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçının, murisin vefatını takip eden bir yıl içinde dava açması sebebiyle 4721 sayılı TMK'nın 291. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin gözetildiği ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/931 E., 2022/1980 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/673 E., 2021/1233 K.

Taraflar arasındaki soybağının reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; muris oğlu ...'nun 21.01.2018 tarihinde vefat ettiğini, oğlu ile davalının 08.09.2017 tarihinde boşandıklarını, boşanma sebeplerinin davalının eşini aldatması ve çocuk sahibi olmasından kaynaklandığını, ... Ada isimli çocuğun evlilik birliği içinde doğması nedeniyle biyolojik babası olmayan oğlunun nüfusuna kaydedildiğini, Bakırköy 3. Aile Mahkemesi'nin 2017/493 Esas sayılı dosyasında oğlunun çocuğun soybağının reddi için açtığı davanın yargılaması sırasında vefat ettiğini, muris ile davaya konu çocuk arasında soybağı bulunmadığını belirterek, evlilik birliği içinde ... çocuk ... Ada'nın soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; bir yıllık hak düşürücü süresinde açılmadığından davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaşı ... çocuk ...'in babası ...'nun Bakırköy 3. Aile Mahkemesi'nin 2017/493 Esas sayılı dosyası ile soybağının reddi davası açtığı, yargılama devam ederken ...'nun 21.01.2018 tarihinde vefat etmesi nedeniyle davada taraf ehliyeti sona erdiğinden davanın usulden reddine karar verildiği, yasal süre içerisinde 26.09.2018 tarihinde davacı annesi ... tarafından yaşı ... çocuk ... Ada'nın babasının ... olmadığı belirtilerek soybağının reddine karar verilmesi talep ve dava edildiği, açılan davada 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 291 ... maddesindeki şartların gerçekleştiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 10.06.2021 tarihli raporu ile tarafların DNA profillerinin karşılaştırılması sonucunda ...'nun ... Ada Kurşunlu için biyolojik babalığının reddedildiğinin bildirildiği, elde edilen sonuçlara göre ...'nun yaşı ... çocuk ... Ada Kurşunlu'nun biyolojik babası olmadığının saptandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile soybağının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, davanın baba tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini, bu tür davaları açma hakkına sahip kişilerin de aynı sürede dava açmalarının gerektiğini, hak düşürücü süre gözetilmeden kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, ölü ve canlıdan alınan DNA örneklerinde yanılma payı olabileceğini davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının oğlu muris ... ile davalı annenin 09.04.2004 tarihinde evlendikleri, çocuk ... Ada'nın evlilik birliği içinde 30.09.2014 doğumlu olarak 09.10.2014 tarihinde nüfusa tescil edildiği, muris ile davalının 08.09.2017 kesinleşme tarihli ilam ile boşandıkları, muris'in 21.01.2018 tarihinde vefat ettiği, murisin vefatı öncesinde 04.07.2017 tarihinde soybağının reddine ilişkin davanın ise Bakırköy 3. Aile Mahkemesi'nin 05.06.2018 tarihli 2017/493 Esas, 2018/383 Karar sayılı ilamıyla muris'in vefatı ile taraf ehliyetinin sona ermesi nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle henüz kesinleşmediği, incelenen nüfus kayıtlarına göre murisin 21.01.2018 tarihinde vefat ettiği, vefatı öncesinde açtığı davanın ise usulden reddine karar verildiği, eldeki davanın murisin ölüm tarihine göre bir yıllık hak düşürücü süresi içinde yasal mirasçısı anne tarafından 26.09.2018 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, Mahkemece, taraf teşkilinin sağlandığı, iddia ve savunma doğrultusunda süresinde sunulan ve re'sen toplanılması gereken tüm delillerin toplandığı, dosya kapsamında mahkemece usulüne uygun olarak toplanılan tüm deliller, taraflarca öne sürülen iddia ve savunmalar, getirtilen kayıt ve belgeler, usulüne uygun yöntemlerle yapılan DNA incelemesine ilişkin sonuç raporda tespiti yapılan murisin davaya konu küçüğün babalığının reddedildiğine ilişkin bulgulara göre, mahkemenin murisin davaya konu küçüğün babası olmadığının tespiti ile aralarındaki soybağının reddine ilişkin kararı ve karar gerekçesinin yerinde ve isabetli olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, davanın baba tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini, bu tür davaları açma hakkına sahip kişilerin de aynı sürede dava açmalarının gerektiğini, hak düşürücü süre gözetilmeden kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, ölü ve canlıdan alınan DNA örneklerinde yanılma payı olabileceğini davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, soybağının reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 286 ncı, 289 uncu, 291 ..., maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri

D. DELİLLER

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.