"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1838 E., 2023/105 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/655 E., 2021/1195 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davaclı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, öfke kontrol sorunu olduğunu, hakkında terör örgütüne üye olmaktan ceza davası açıldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, baskıcı olduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, yatağını ayırdığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, kadını istemediğini söylediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL iştirak nafakası, nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıalarına gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde dayanılan vakıaları tekrarla asıl davanın fer'îleri ile birlikte kabulüne, birleşen davanın ise fer'îleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkek hakkındaki ceza davasının halen derdest olduğunu, kadının, cinsel birliktelikten kaçındığını, sosyal şiddet uyguladığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki ceza davasının halen derdest olduğunu, kadının, cinsel birliktelikten kaçındığını, sosyal şiddet uyguladığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, hakaret ettiği, her ne kadar kadın tarafından erkek hakkında terör örgütüne üye olma suçundan ceza davası açıldığı iddia edilmişse de erkeğin, Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında yer alan suçtan beraat ettiği, bu nedenle açığa alındığına dair bir belge bulunmadığı, tek başına tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceği, kadın tarafından dayanılan bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, mevcut ve beklenen ihlal edilen menfaat dikkate alınarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu, nafaka artış talebi ile ilgili karar verilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile nafaka artış talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olmadığı, birleşen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde, kusur belirlemesine bağlı olarak birleşen davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında boşanmakla, en azından davalı erkeğin maddî desteğinden yoksun kalacağı ve davalı erkeğin kusurlu davranışları neticesinde kişilik haklarının zedelendiği anlaşılan davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve tam kusurlu eş olan davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi hükmedilen tazminat miktarlarının yeterli ve isabetli olduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında boşanma sonucunda velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi hükmedilen iştirak nafakası miktarının yeterli olduğu, davacı kadının dava dilekçesinde ortak çocuğun velâyeti ile birlikte aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası ve 3.000,00 TL iştirak nafakası talep ettiği, ayrıca nafaka miktarlarının gelecek yıllarda ÜFE oranında artış yapılması talep edildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından kadının bu talebi ile ilgili olumlu, olumsuz karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen husus ile ilgili esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesince hükmolunan iştirak nafakası miktarına Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden 1 yıl sonra başlamak üzere her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE-TÜFE oranının ortalaması üzerinden artış uygulanmasına, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarı, nafaka artışının karar tarihinden başlatılması, tazminatların miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, iştirak nafakası artışının başlangıç tarihi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin ...'dan alınarak ...'e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.