"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1900 E., 2022/1772 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/108 E., 2022/224 K.
Taraflar arasındaki nafaka artırım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların Antalya 4. Aile Mahkemesinin 2009/1244 Esas, 2010/773 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin annesine verildiğini, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, Antalya 7. Aile mahkemesinin 2016/174 Esas 2017/287 karar sayılı ilamı ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının aylık 2.500,00 TL'ye yükselttiğini, kadının yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye düşürülmesine karar verildiğini, davalının aylık gelirinin 500.000,00 TL'ye ulaştığını, davalının şirketi olduğunu ancak şirketin eşi ve ailesi üzerine olduğunu, bu şirkette ücretli bir çalışan olarak kendisini gösterdiğini, ortak çocuğu için diğer çocuklarından ayrımcı tutum sergilediğini belirterek ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasının 17.500,00 TL artılarak 20.000,00TL'ye yükseltmesine, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının 4.500,00 TL artırılarak 5.000,00TL'ye yükseltmesine ve nafakalara her yıl ÜFE oranında artırım uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkeğin emekli olduğunu, emekli maaşı aldığını, bir şirkette ücretli çalışan olduğunu, çocuklarına eşit olarak yaklaştığını, davacı kadından olan çocuğuna ödenen nafakanın diğer çocuklarının hiçbirisine ödenmediğini, davacı kadının psikolog olduğunu, çalışabilme imkanına sahip olduğunu, kendini işsiz gösterdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; günün ekonomik göstergelerindeki değişim, paranın alım gücü, nafakaların niteliği, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu, çocuğun ihtiyaçları, nafakaların artırılmasına ve indirilmesine dair yargılamalarda verilen kararların tarihinden itibaren geçen zaman aralığı dikkate alınarak hakkaniyet ilkesine uygun nafaka artışına hükmedilmesi ve bu suretle dengenin yeniden sağlanması gerektiği yönünde yapılan değerlendirme ile ortak çocuk ve davacı kadın lehine hükmedilmiş olan nafaka miktarları dava tarihi ile güncelleme yapıldığında 2017 yılının Eylül ayında 2.500,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihi tarihi itibariyle 4.906,28 TL olduğu, 500,00 TL olan yoksulluk nafakasının 981,26 TL olduğu, nafakanın artırılmasına ilişkin davadan sonra davalı erkeğin yüksek gelir elde etmeye devam ettiği, davacı kadının ise nafakaların indirilmesine ilişkin davanın görülmesi sırasında çalıştığı ancak eldeki yargılama sürecinde çalışmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk lehine hükmedilen aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasının 4.500,00 TL'ye, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL olan yoksulluk nafakasının ise 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakalara kesinleşme tarihinden itibaren her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, hükmedilen nafaka miktarlarının düşük olduğunu, erkeğin maddî durumunun ... olduğunu, nafakalara uygulanan artış başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerekirken kesinleşme tarihi olarak belirlenmesinin ... olmadığını ileri sürerek davanın tam kabulüne ve nafakalara dava tarihi itibariyle her yıl dönem başlarında üfe oranında artış uygulanmasına karar verilmek üzere kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın tümden reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; ortak çocuğun artan masrafları, eğitim harcamaları, tarafların alım gücü, kadının çalışmıyor oluşu gibi kıstasların dikkate alınarak yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden davanın tam kabulüne karar verilmemesinin hatalı olduğunu, erkeğin gelirinde yüksek artış yaşandığını, lüks bir yaşam sürdüğünü, diğer evliliklerinden olan 2 çocuğunu Amerika'da okuttuğunu ileri sürerek; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaların miktarları ve nafakalara dava tarihi yerine kesinleşme tarihinden itibaren ÜFE oranında artış uygulanması kararı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebiyle açılan davada, ortak çocuk ve kadın lehine artırılmasına karar verilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, davanın tam kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen nafakalara uygulanmasına karar verilen yıllık ÜFE artışının dava tarihinden itibaren mi yoksa kararın kesinleşme tarihinden itibaren mi hüküm altına alınacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 175 ... maddesi, 182 ..., 327 nci, 328 ..., 329 uncu ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 175 ... maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti davacı annede bulunan ortak çocuk Yenersu'nun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, ortak çocuk yararına daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ... görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk ve iştirak nafakası yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarları yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
İstek halinde temyiz peşin harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.