"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/904 E., 2023/291 K.
DAVA TARİHİ : 07.11.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ilgın Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/522 E., 2021/577 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya şiddet uyguladığını, darp olayının sebebinin davalının davacıdan sürekli para istemesinin olduğunu, davacının ablası ve abisinden para istemesini istediğini davacı kabul etmediğinde ise sürekli davacıyı darp ettiğini, en son yine aynı nedenle davacıyı öldüresiye dövdüğünü davacının göğsüne oturup boğazına sarılıp sıkıştırdığını, kafasını deldiğini, davacını evlilik devamınca sürekli şiddet gördüğünü, davalının evlendikten sonra Ilgın Şeker Fabrikasından çıktığını, evinin hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, evin ihtiyaçlarını davacının abisinin ve ablasının karşıladığını, evlilik birliğinin bitmesinde davalının tam kusurlu olduğunu bu nedenle bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 2.000,00 TL nafaka, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalıyı darp etmediğini, davacının çeşitli hastalıklarının olduğunu, dava dilekçesinde iddia edilen hususların davacının kafasında kurguladığı şeyler olduğunu, davalının eşi ve evi ile ilgilendiğini elinden geldiğince çalışıp evin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını, davacının geçimsiz biri olduğunu, sürekli küfür ve hakaretler ettiğini, sürekli hoca ve medyumlar ile görüştüğünü, büyü, muska gibi işlerle uğraştığını, bu davranışları nedeniyle aile huzurunun bozulduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin kadını darp ettiği, darp sonucu kadının sağlığının bozulduğu, kadını yolda bırakıp gittiği, kendisinden para istediği davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 300,00 TL karar tarihinden itibaren 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, nafakanın ÜFE oranında artırılmasına, kadın için yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, nafakaların miktarı,tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının zaten hasta olduğunu,kendisinin şiddet uygulamadığını beyanla kusur değerlendirmesi, açılan davanın kabulü, kadın lehine nafaka ve tazminata hükmedilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe verilen kusurların yerinde olduğu, erkeğin ayrıca kadına sürekli şiddet uyguladığı ve ihtiyaçlarını karşılamadığı yönüylede kusurlu bulunduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı anlaşılmakla kusura yönelik kadının istinafının kısmen kabulü, erkeğin istinafının reddi gerektiği, erkeğin tam kusurlu olduğunun tespiti ile davanın kabulüne yönelik erkeğin istinafının reddedilmesi gerektiği, kadının yapılan yargılama neticesinde kusursuz bulunmasına, kadının rahatsızlığı sebebiyle yeniden evlenme ve çalışma ihtimalinin düşük olmasına hükmedilen nafakanın tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük göre nafakanın yetersiz olduğu kabul edilerek 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı kadının üfe artış talebi olmadığı gözetilmediğinden, nafaka miktarına yönelik kadının istinafının kabulü, erkeğin istinafının reddi, üfe artışına yönelik ise erkeğin istinafının kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının yetersiz kaldığı dosya kapsamına tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve tarafların tespit edilen kusurlarının ağırlık ve mahiyetine göre 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu değerlendirilerek tazminata yönelik davacı kadının istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin istinafının ise reddine, davacı kadının yasal faiz talebi olmadığı gözetilmediğinden faize yönelik davalı erkeğin istinafının kabulüne, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların miktarı, tazminatların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının zaten hasta olduğunu,kendisinin şiddet uygulamadığını beyanla kusur değerlendirmesi, açılan davanın kabulü, kadın lehine nafaka ve tazminata hükmedilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi. 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm; davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davacı kadın yararına hükmedilen maddî, manevî tazminat miktarları yönlerinden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.