"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1696 E., 2022/1945 K.
DAVA TARİHİ : 14.04.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/133 E., 2022/256 K.
Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; İstanbul ili, Esenler İlçesi, Esenler Köyü, 1239 ada, 4 parsel B-4 blok 5. kat 22 nolu bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olduğunu, konutun aile konutu olduğunu, davalının hissedarı olduğu şirket lehine bu taşınmaza Türkiye Halk Bankası lehine 04.02.2010 tarihli 1243 yevmiye nolu 600.000,00 TL bedelli 1. derecede ipotek konulduğunu, icra takibi üzerine öğrendiğini, davacının aile konutu olan taşınmaza ipotek tesisine ilişkin muvafakati olmadığını, imzanın davacı eli ürünü olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının 2013 yılında tesis edilen ipoteğin konulmasına imzası ile rızası olduğunu, aksi kabul edilse dahi davacının eşi diğer davalıya kefil olduğunu, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, davacının 05.12.2016 tarihinde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koyduğunu, muvafakatnamede imzasının bulunduğunu beyanla iyi niyetli olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesi’nin 03.05.2019 tarih ve 2017/289 Esas, 2019/331 Karar sayılı kararı ile toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamından davalı erkek eşin SGS Ltd Şti lehine, şirketin kullandığı krediye dava dışı kişi ile birlikte müteselsil kefil olduğu ve ATK kurumu raporu ile de, eşi davacının müteselsil kefalete rızasının olduğu, aslı sunulamayan ve davalı banka tarafından 16.12.2013 tarihinde davacının muvafakatine ilişkin belgeden davacının muvafakatinin bulunmadığı, taşınmazın 2016 yılında konulan şerhten aile konutu olduğu, tanık beyanları ile davacının ipotekten haberdar olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, davanın kabulüne, davalı ... adına kayıtlı bulunan, tapuda İstanbul ili, Esenler ilçesi, Esenler Köyü, 1239 ada, 4 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki davalı ... hissesi üzerine davalı ...Ş. lehine tesis edilen 04.02.2010 tarihindeki 600.000,00 TL tutarlı ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesi’nin19.01.2022 tarih ve 2019/2201 Esas, 2022/14 Karar sayılı kararı ile davanın nispi harca tabi olduğunu, nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlandığı takdirde işin esasına girilmesi, tamamlanmaması halinde 498 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davalının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile deliller ışığında, davalı erkek eşin SGS Ltd Şti lehine, şirketin kullandığı krediye dava dışı kişi ile birlikte müteselsil kefil olduğu ve ATK kurumu raporu ile de, eşi davacının müteselsil kefalete rızası olduğu anlaşılmakla birlikte, aslı sunulamayan ve davalı banka tarafından 16.12.2013 tarihinde davacının muvafakatine ilişkin belgeden davacının muvafakatinin bulunmadığı, taşınmazın 2016 yılında konulan şerhten aile konutu olduğu, tanık beyanları ile davacının ipotekten haberdar olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, davalı ... adına kayıtlı bulunan, tapuda İstanbul ili, Esenler ilçesi, Esenler Köyü, 1239 ada, 4 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki davalı ... hissesi üzerine davalı ...Ş. lehine tesis edilen 04.02.2010 tarihindeki 600.000,00 TL tutarlı ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu kaydı üzerinde aile konutu şerhinin bulunmadığını, alınan muvafakatnamede davacının imzasının bulunduğunu, bankanın muvafakatnameyi doğru kişiye imzalattırıldığının kontrol yükümlülüğünün olmadığını, davalı bankanın kötü niyetli davrandığını ispatlayamadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz aile konutudur. Davalı eş dava konusu aile konutunun bulunduğu taşınmaz üzerinde Türkiye Halk Bankası lehine 04.02.2010 tarihli 1243 yevmiye nolu 600.000,00 TL bedelli 1. derecede ipotek tesis edildiği, bu işlem sırasında davacı eşin açık rızasının alınmadığı, Hukuk Genel Kurulunun 15.04.2015 tarih ve 2013/2-2056 Esas, 2015/1201Karar sayılı kararında açıkça ifade edildiği üzere eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçerli olduğunu kabul etmek imkansız olduğu, eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğunun kabulünün gerektiği, İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kararın hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı, ipotek kurulması sırasında kadının açık muvafakatinin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi,194 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.