"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3344 E., 2023/272 K.
DAVA TARİHİ : 22.03.2021
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/79 E., 2022/233 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, yoksulluk nafakası miktarı, tazminat taleplerinin reddi, velâyet yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden, davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazmınatların ve nafakaların mıktarı, velâyet, vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
İlk Derece Mahkemesince belirlenen vekâlet ücretine ilişkin hüküm davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davalı-karşı davacı kadın vekilinin İlk Derece Mahkemesince belirlenen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı- karşı davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evin temizliği ile ilgilenmediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sürekli yattığını, çocuklarla sürekli kavga ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacının ailesinin kadını istemediklerini, dışladıklarını, erkeğin psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını,kadının 2009 yılında trafik kazası geçirdiğini ve ağır yaralandığını, engelli hale geldiğini, erkeğin bu halde kadını evde istemediğini, ailesinin evine dönmesi konusunda müvekkiline baskı uyguladığını, başka kadınlarla gönül ilişkisi kurduğunu belirterek erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, vêlayetin kadına verilmesine, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 1.000,00 TL tedbır ve iştirak nafakası ile lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazmınata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ev temizliğini ve çocukların bakım ve ihtiyaçlarını kısmen karşıladığı, kendisinin geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile aksayarak yürüdüğü ve sağ kolunu hareket ettirmekte zorlandığı bu nedenle kaza sonrasında bu durum ile ilgili kendisine kusur izafe edilemeyecek ise de yine dinlenen tanık beyanları ile de sabit olduğu üzere kaza öncesinde de kadının ev işlerini yapmakta ve çocuk ile ilgilenmekte isteksiz olduğu bu görevlerini erkeğin annesinin yardımı ile yerine getirdiği, erkeğin evlilik birliğini, kök ailesinin müdahalesine açık hale getirdiği, erkeğin ailesinin müdahalesini önleyememek suretiyle kadının da evlilik birliğinden kaynaklanan çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamamak, ev temizliğine özen göstermemek şeklindeki eylemleri ile her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, anne ile ortak çocuklar arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri saat 10:00'dan pazar günleri 17:00'a kadar, her yıl kurban ve ramazan bayramlarının 2. günü saat 10:00'dan pazar günleri 17:00'a kadar, anneler gününde de saat 10:00 ve 17:00 arasında, sömestr tatillerinde tatilin başladığı haftanın cumartesi günü sabah saat 10:00'dan ilk haftanın bitimi olan pazar günü saat 17:00'a kadar, yaz tatillerinde 1 Temmuz saat 10:00'dan itibaren 31 Temmuz saat 17:00'a kadar ortak çocukların babadan alınarak anneye teslim edilmesine, anne ile ortak çocuklar arasında belirtilen tarihlerde kişisel ilişki tesisine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin tarafların eşit kusurlu olması nedeni ile reddine, verilen 500,00 TL'lik tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte 700,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile kadına verilmesine, kadının velâyete ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hatalı kusur belirlemesi ile erkeğin davasının kabulünün doğru olmadığı, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiği, yoksulluk nafakasının miktarının yetersiz olduğu, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesi gerektiği gerekçeleri ile kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, yoksulluk nafakası miktarı, tazminat isteklerinin reddi, velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlar dışında kadının vakıa olarak dayandığı ve tanık beyanıyla ispatlanan kazadan sonra eşini istememesi kusurunun eklenmesi gerektiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda ailesinin müdahalesini önleyemeyen ve kazadan sonra kadını istemeyen erkeğin ağır, evlilik birliğinden kaynaklanan çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamayan, ev temizliğine özen göstermeyen kadının hafif kusurlu olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî ve manevî tazminat isteyen eşin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kararın kişisel ilişki kurulmasına yönelik 3 nolu bendinde her yıl kurban ve ramazan bayramlarının 2. günü saat 10.00'dan pazar günleri 17.00'a kadar kalması düzenlenmiş ise de, bu şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi infazda tereddüt oluşturacağından, çocuklar ile anne arasında kurban bayramı ve ramazan bayramına yönelik kısmının "bayramın 2. günü saat 10.00'dan, 3. günü 17.00'a kadar" olacak şekilde düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazmınat ve aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, velâyet kendisine verilmeyen anne ile ortak çocuklar arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri saat 10:00'dan pazar günleri 17:00'a kadar, her yıl kurban ve ramazan bayramlarının 2. günü saat 10:00'dan 3. günü 17:00'a kadar, anneler gününde de saat 10:00 ve 17:00 arasında, sömestr tatillerinde tatilin başladığı haftanın cumartesi günü sabah saat 10:00'dan ilk haftanın bitimi olan pazar günü saat 17:00'a kadar, yaz tatillerinde 1 Temmuz saat 10:00'dan itibaren 31 Temmuz saat 17:00'a kadar ortak çocukların babadan alınarak anneye teslim edilmesine, anne ile ortak çocuklar arasında belirtilen tarihlerde kişisel ilişki tesisine, istinaf edilen diğer yönlerin hukuka ve kanuna uygun olduğundan kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekileri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi gerektiğini kararın bu yönlerden usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; hatalı kusur belirlemesi ile erkeğin davasının kabulünün doğru olmadığını, tazmınatların ve nafakaların miktarının yetersiz olduğunu, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesi gerektiğini, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazmınatların ve nafakaların mıktarı, velâyet, vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyetin babaya verilmesinin dosya kapsamına ve çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.