Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2876 E. 2024/1124 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan kiralanan taşınmazla ilgili açılan aile konutu tespit davasında, davalının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu şerhini tapuya işletmemiş olan eşlerden birinin, diğer eşin rızası olmadan yaptığı tahliye taahhüdünün geçersizliği sebebiyle, davada husumetin kira sözleşmesini yapan eş yerine kiraya verene yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/79 E., 2023/174 K.

DAVA TARİHİ : 24.05.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/406 E., 2022/805 K.

Taraflar arasındaki kiralanan taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilin eşi olan dava dışı Şerife Çakır ile davalı ...'un arasında 01.03.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, bu kira sözleşmesi yenilenerek bu güne kadar geçerli şekilde varlığını devam ettirdiğini, kira sözleşmesine konu taşınmazın aile konutu olduğunu, bu kapsamda müvekkili ile eşi Şerife Çakır'ın yaşamlarını birlikte idame ettirdiklerini, yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini, davalı taraf ile olan kira sözleşmesi devam ederken ve davalı taraf kira sözlemesine konu taşınmazın uzun zamandan beri aile konutu olduğunu ve bu kapsamda kullanıldığını bilmesine rağmen kira sözleşmesinin tarafı olan davacı müvekkilinin eşi Şerife Çakır'dan iradeyi fesada uğratarak imzalı boş tahliye taahhütnamesi aldığını, daha sonra ise alınan iş bu tahliye taahhütnamesinin üzeri doldurularak Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2021/3966 Esas sayılı dosyası ile takibe koyulduğunu, takibe itiraz edilmesi üzerine ise Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/815 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını henüz kesinleşmediğini, kira sözleşmesine konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına ilişkin bir tespit hükmü bulunmadığından itirazlar üzerinde durulmadığını, açıklanan nedenler ile somut dava konusu sözleşmesine konu taşınmazın tahliye taahhüdü ile tahliyesi istendiğinden dolayı anılan kira sözleşmesine konu taşınmazın aile konutu olduğunun ve aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilini cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı, davacının eşinin taraf olduğu kira sözleşmesinin kiraya veren tarafı olup dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasında taraf sıfatı bulunmadığı, bu nedenle işbu davada davalıya husumet yöneltilemeyeceği, aile konutunun tespiti davasında husumetin çekişme çıkan tarafa yöneltilmesi gerektiği, iş bu davada davacının eşinin davacının rızasını almaksızın tahliye taahhütnamesi verdiği, bu haliyle husumetin davalıya değil de davacının eşine yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; imzalanan kira sözleşmesine konu taşınmaz aile konutu olduğundan dolayı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi uyarınca davacı müvekkilin rızası olmaksızın kira sözleşmesini fesheder şekilde tahliye taahhütnamesi verilmesi mümkün olmadığı, bu şekilde verilen tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğunu, davalı tarafın kira sözleşmesine konu aile konutu olan taşınmaz yönünden davacının rızasını almadığını, kira sözleşmesine konu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine yönelik iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu, bu tür davalarda kiraya verene karşı açılabileceği, çünkü sözleşmenin tarafı olmayan diğer eşin kiraya verene yapacağı tek taraflı irade beyanı ile sözleşmenin tarafı haline gelme imkanı da olduğu gerekçeleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazı dava dışı kadın eşe kiralayan, kira sözleşmesinin diğer tarafı kiralayana karşı açılmıştır.

4721 sayılı Kanun’un 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."

4721 sayılı Kanun’un 194/son maddesine göre," Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur"

Davacı tarafça 4721 sayılı Kanun’un 194/son maddesi uyarınca kira sözleşmesinin tarafı olduğuna ilişkin bir bildiriminin bulunduğuna ilişkin ispatı ve iddiası yoktur. Davada mahkemenin de gerekçesinde açıklandığı üzere kira sözleşmesinin diğer tarafı olan ev sahibinin taraf sıfatı bulunmamaktadır." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu olduğunun tespiti davası olup, uyuşmazlık, husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.