"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/14 E., 2023/196 K.
DAVA TARİHİ : 14.02.2017
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/699 E., 2021/894 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek mirasçısı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, erkeği aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, eşinin hastalığıyla ilgilenmediğini, bakmayacağını söylediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evi terk ettiğini evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, hakaretlere ve fiziksel şiddete maruz kaldığını belirterek terk nedeniyle boşanma davası açmış ise de aynı gün davasını ıslah ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir geçimsizliğin bulunmadığını, boşanmayı istemediğini, davacı erkeğin evliliğin ilk gününden itibaren hakaret ve tehdit ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, önceki eşi ile kendisini kıyaslayarak rencide ettiğini, sürekli alkol aldığını, cimri olduğunu, daha sonra davacının kendisini evden kovduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2018 tarihli kararıyla; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının nafaka talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzere, Bölge Adliye Mahkemesinin 07.11.2019 tarihli kararı ile usulüne uygun şekilde dilekçeler teatisi tamamlanıp yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin alkol alarak alkolün etkisi ile davalı kadına bağırıp kızdığı, davalı kadına hakaret ettiği, dolaptaki yiyecek malzemelerinin ve kömürün kullanımı hususunda davalı kadını kısıtladığı ve bu hali ile ekonomik şiddet uyguladığı; kadının da erkekle 4-5 ay birlikte yaşadıktan sonra ortak haneyi terkettiği, dönmesini isteyen aracılara, babanız yaşlı artık onu çekemiyorum dediği, ortak yaşamın kurulamadığı, erkeğin ağır; kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 5.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı vekili verilen kararı sadece maddî-manevî tazminat takdiri yönünden istinaf ettiği, boşanma kararı yönünden herhangi bir istinaf talebinde bulunmadığı, evlilik birliğinin, davacı erkeğin ölümü ile değil boşanma davasında verilen boşanma hükmünün her iki tarafça istinaf edilmemesi nedeniyle sona erdiğinin anlaşıldığı, evlilik birliği, ölümle değil davacı erkeğin boşanma davasının kabulü kararı ile sona erdiğinden davalı kadının, davacı erkeğe mirasçı olamayacağı, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddî-manevî tazminat talebinin, tereke bağlamında mirasçılara borç olarak intikal etmesi için ölümden önce doğması, hüküm altına alınması ve hükmün kesinleşmesinin gerektiği, davalı kadının, ölüm tarihi itibariyle kesinleşen bir maddî-manevî tazminat talebi bulunmadığından bu talebin mirasçılara borç olarak intikal etmesinin de mümkün olamayacağı, davalı kadının maddî-manevî tazminat talebi, davacının ölümü ile konusuz kaldığından, davacı istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin maddî-manevî tazminata ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, davalının maddî-manevî tazminat talepleri konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; boşanma davasında henüz bir kesinleşme söz konusu olmadığını, kusur tespitinin hatalı yapıldığını, tazminatların reddinin haksız olduğunu, Mahkemece de herhangi bir kesinleştirme işlemi yapılmadığını, bu nedenle; boşanma davası devam ederken, davacı vefat ettiğinden tarafların henüz boşanmadıklarını, boşanma davasının konusuz kaldığını belirterek kararın tümü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması esnasında erkeğin ölümü nedeniyle evliliğin ölümle mi yoksa boşanma hükmünün istinaf edilmemesi suretiyle boşanmayla mı sona erdiği, boşanma davasının konusuz kalıp kalmadığı, davalı kadının tazminatlara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, karar taraflara tebliğe çıkarılmış olup davalı tarafın istinaf talebi bulunmadığı, davacı erkek tarafından sadece tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuş olup dosya henüz istinaf aşamasında iken 08.11.2022 tarihinde erkeğin vefat ettiği görülmüştür. Karara karşı münhasıran davacı asilin maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğu, dosya istinaf incelemesi aşamasındayken davacı asilin 08.11.2022 tarihinde vefat ettiği, mirasçısı ...'ın 17.11.2022 tarihli dilekçesiyle murisi olan davacının vefat ettiğini belirterek, murisinin talebi gibi tazminat yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki evlilik birliğinin, davacı erkeğin ölümü ile değil boşanma davasında verilen boşanma hükmünün her iki tarafça istinaf edilmemesi nedeniyle boşanma ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince evliliğin boşanma ile sona erdiğinden davalı kadının, davacı erkeğe mirasçı olamayacağı belirtilmiş bunun yanında kadının boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddî ve manevî tazminat talebinin tereke bağlamında mirasçılara borç olarak intikal etmesi için ölümden önce doğması, hüküm altına alınması ve hükmün kesinleşmesi gerektiği, kadının ölüm tarihi itibariyle kesinleşen maddî ve manevî tazminat talebi bulunmadığından bu talebin mirasçılara borç olarak intikal etmesi de mümkün olmadığı gerekçesi ile davalı kadının maddî ve manevî tazminat talepleri de konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda erkeğin ölüm tarihinden önce talep edilmiş ve hüküm altına alınmış bir tazminat hükmü mevcut olup boşanma hükmü kesinleştiğine göre doğmuş bir hak ve tereke borcu mevcut olup bu borçtan davacı erkeğin mirasçılarının sorumlu olduğu da göz önünde bulundurularak şartları oluştuğundan kadının tazminat talebinin kabulü ile kadın yararına tazminata hükmedilmesi ve tereke borcuna yazılması gerekir. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın yararına hükmedilen tazminatlar hakkında davacı asilin ölümü nedeniyle konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.