Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2931 E. 2023/6485 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında kusur belirleme, tazminat, nafaka, velayet ve vekâlet ücreti konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, kesinleşen boşanma hükmü nedeniyle karşı dava hakkında hüküm kurmayıp vekâlet ücretine karar vermemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı erkeğin de boşanma davası açmakta haklı olması ve eşit kusurlu sayılmaları gözetilerek, karşı davada erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3534 E., 2022/3969 K.

DAVACI- DAVALI : ... vekili Avukat ...

DAVALI- DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...,...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/381 E., 2022/488 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ile erkeğin açtığı birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve birleşen boşanma davasının usulden reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen yönler dışında kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen boşanma davasının usulden reddine ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili asıl dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, eşini beğenmediğini ve ondan hoşlanmadığını söylediğini, sadakatsiz davrandığını ancak kadının bu konuda eşini anlamaya çalışıp ses çıkarmadığını, eşini ölüm ile tehdit ettiğini, hakaret ettiğini ve ortak çocukla ilgilenmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... kadın vekili birleşen davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin aynı iddialarla açtığı boşanma davasının derdest olduğunu ileri sürerek ve asıl ve karşı davadaki iddialarını tekrar ederek boşanma davasının derdestlik sebebiyle reddine ve edinilmiş mallarının tasfiyesi davasının tefrik edilmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının sunduğu ses kaydındaki sesin erkeğe ait olmadığını, erkeğe ait olduğu kabul edilse dahi delilin hukuka aykırı şekilde elde edildiğini, kadının ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, ailesi ile yaşadığı problemler sebebiyle geçmişte intihara teşebbüs ettiğini, taraflar İstanbul'dan Trabzon'a taşınmış olmalarına karşın eşyaları eve yerleştirmeyip kolilerde beklettiğini, ev işleri ve çocukla ilgilenmediğini, aile mahremine saygı göstermediğini, erkeğin dış görüntüsü ile alay ettiğini, kıskanç, şüpheci ve baskıcı davrandığını, aslı olmadığı halde çevreye erkeğin kendisini aldattığı dedikodusunu yaydığını, eşine ve onun ailesine hakaret ettiğini ve beddua ettiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek birleşen dava ve birleşen davaya cevaba cevap dilekçesinde; asıl ve karşı dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve edinilmiş malların tasfiyesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin 16.11.2021 tarih ve 2020/320 Esas, 2021/805 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, dosyaya kadın tarafından sunulan ses kaydının hukuka aykırı olarak elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ortak çocuğun sorumluluğunu üzerine almayan, eşine ''az gitsin, kafamı dinlerim'' şeklinde sözler söyleyerek psikolojik şiddet uygulayan erkek ile aşırı şüpheci ve kıskanç davranışlar sergileyen, eşi hakkında rencide edici sözler söyleyen ve birlik görevlerini yerine getirmeyen kadının eşit kusurlu oldukları, yine erkeğin birleşen davada karşı dava tarihi ile birleşen dava tarihi arasında yaşanan bir vakıadan bahsetmeyip karşı davadaki iddialarını ileri sürmesi sebebiyle birleşen davanın derdestlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği, eşit kusurlu olan eşlerin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebi ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, birleşen boşanma davasının usulden reddine, asıl davada kadın yararına 4.080,00 TL vekâlet ücretine, karşı davada erkek yararına 4.080,00 TL vekâlet ücretine ve birleşen boşanma davasında kadın yararına 4.080,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

2.Mahkemece 16.11.2021 tarihli duruşmada ziynet alacağı davasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.

3.Mahkemece 17.06.2021 tarihli duruşmada erkeğin edinilmiş malların tasfiyesine yönelik davasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, reddedilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı; davalı-davacı erkek vekili kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, velâyet ve aleyhe hükmedilen nafakalar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2022 tarih ve 2022/1016 Esas, 2022/1521 Karar sayılı kararı ile, yoksulluk nafakası yönünden kararın gerekçe ve hüküm sonucu bölümü arasında çelişki yaratıldığı ve hükmün böylelikle yeterli gerekçeden yoksun olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurularının kabulü ile kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen yönler dışında kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı ancak asıl davada verilen boşanma kararı istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden boşanma yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve asıl davadaki boşanma hükmü kesinleşip karşı dava boşanma yönünden konusuz kaldığından erkeğin boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, yine erkeğin birleşen davada karşı dava tarihi ile birleşen dava tarihi arasında yaşanan bir vakıadan bahsetmeyip karşı davadaki iddialarını ileri sürmesi sebebiyle, birleşen davanın derdestlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği, dosyaya kadın tarafından sunulan ses kaydının hukuka aykırı olarak elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ortak çocuğun sorumluluğunu üzerine almayan, eşine ''az gitsin, kafamı dinlerim'' şeklinde sözler söyleyerek psikolojik şiddet uygulayan erkek ile aşırı şüpheci ve kıskanç davranışlar sergileyen, eşi hakkında rencide edici sözler söyleyen ve birlik görevlerini yerine getirmeyen kadının eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu olan eşlerin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları, çalışan ve asgari ücretin üzerinde geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin karşı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin birleşen boşanma davasının usulden reddine, asıl davada verilen boşanma kararı ve kadın yararına hükmedilen vekâlet ücreti kesinleştiğinden asıl davada vekâlet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada verilen boşanma kararı ve kadın yararına hükmedilen vekâlet ücreti kesinleştiğinden karşı davada vekâlet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen davada kadın yararına 5.100,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ortak yaşam alanında alınan ses kaydının hukuka aykırı delil sayılamayacağını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, asgari ücretle çalışan kadının yoksulluğa düşeceğini ve ortak çocuğun kreşe gittiği dikkate alındığında nafaka miktarının az olduğunu belirterek; erkeğin karşı davasının reddedilmemesi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya kadın tarafından sunulan ses kaydındaki sesin erkeğe ait olmadığını, sesin erkeğe ait olduğu kabul edilse dahi delilin hukuka aykırı olduğunu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadının dosyaya sunduğu ikinci tanık listesindeki tanıkların beyanı ile erkeğe kusur yüklenemeyeceğini ve erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, velâyet ve erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin karşı davasının reddedilmemesi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, velâyet ve erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, erkeğin karşı davasında verilen hüküm, tarafların reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk ve iştirak nafakaları, koşulları var ise nafaka miktarları, velâyet ve karşı davadaki vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince kadının asıl davadaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması sebebiyle erkeğin karşı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve erkeğin karşı davasında İlk Derece Mahkemesinin birinci kararında verilen vekâlet ücreti hükmünün kesinleştiği gerekçesiyle karşı davada vekâlet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı kadın tarafından, diğer başvuru sebepleri yanında, erkeğin kabul edilen karşı davası yönünden de istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince hükmün istinaf konusu edilen yönlerden kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olduğundan, kadın tarafından istinafa konu edilmiş olan erkeğin karşı davasında verilen hüküm ve karşı davadaki vekâlet ücreti kesinleşmemiştir. 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Vekâlet ücreti de yargılama giderlerindendir. Buna göre, İlk Derece Mahkemesince verilen son kararda kadının asıl davadaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması sebebiyle erkeğin karşı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru ise de, tarafların eşit kusurlu olması sebebiyle erkek de boşanma davası açmakta haklı olduğundan, karşı davadaki haklılık durumuna göre erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin karşı davasında erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı-davacı erkek vekilinin karşı davadaki vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının B-6 numaralı bendinin çıkarılarak yerine "Karşı davada kendini vekil ile temsil ettiren davalı-davacı erkek yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücreti ödenmesine, vekâlet ücretinin ... kadından alınarak davalı-davacı erkeğe verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ... 'e iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...