"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1626 E., 2023/32 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivrihisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/142 E., 2021/259 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın asıl dava dilekçesinde; evliliğin başından beri erkeğin hakaret ve tehdit ettiğini, sudan sebeplerle huzuru kaçırdığını, hem fiziksel hem de psikolojik şiddet uyguladığını, ters ilişkiye zorladığını, kendisine ve ailesine sinkaflı küfürler ettiğini, öldürmekle tehdit ettiğini, evliliğin başından beri hem tarla hem de hayvan bakım işlerinde çalıştığını, ancak tüm kazancı erkeğin kendi adına yaptığını, son olarak 14.06.2021 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığını ve bu nedenle evden ayrıldığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek asıla dava dilekçesi usulüne uygun olarak 24.06.2021 tarihinde bizzat teslim edilmiş, davalı erkek asıl duruşmada cevap dilekçesi sunmayacağını bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına karşı sinirli davrandığı ve sözlü olarak şiddette bulunduğu, birlikte tarla ve hayvancılık işlerinde çalışmış olmalarına rağmen tüm geliri davalının kendi üzerine yaptığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek asıl istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, duruşmada cevap dilekçesi sunmayacağını belirtmesinin yapılan tebligatları usuli hale getirmeyeceğini, kadının kusurlarının araştırılmadığını, tanıkların görgüye dayalı beyanda bulunmadıklarını, hükmedilen nafaka ve tazminatların gerekçesinin yetersiz olduğunu, kararın tüm yönleri ile kaldırılması gerektiğini belirterek usulsüz tebligat, davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir itirazının bulunmadığı, tam tersine dava dilekçesini tebliğ aldığını beyan ettiği, bu yöne ilişkin itirazlarını ilk kez istinaf aşamasında ileri sürüldüğü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 357 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen savunmaların istinaf aşamasında dinlenemeyeceği, kaldı ki dava dilekçesinin tebliğinin usulüne uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, erkeğin duruşmada cevap dilekçesi sunmayacağını belirtmesinin yapılan tebligatları usuli hale getirmeyeceğini, cevap dilekçesi sunmadığından dava dilekçesindeki vakıaları inkar ettiği değerlendirilerek inkar çerçevesinde delil sunma hakkı yönünden süre verilmediğini, Mahkemece kadının kusurlarının araştırılmadığını, kadın tarafından daha önce açılan ve takipsiz bırakılan boşanma davası nedeniyle erkeği affettiğini, tanıkların görgüye dayalı beyanlarda bulunmadıklarını, hükmedilen nafaka ve tazminatların gerekçesinin yeterli olmadığını, kararın tüm yönleri ile kaldırılması gerektiğini belirterek usulsüz tebligat, davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte erkeğin kusurlu olup olmadığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğe dava dilekçesinin tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...