Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3047 E. 2024/49 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin sadakatsizliği ve kadının ise hakaret ve hürriyeti tahdit iddialarının ispatlanamadığı, tanık beyanlarının ve mesaj içeriklerinin boşanmaya sebep olacak derecede kusurlu bir davranışın varlığını ortaya koymadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1484 E., 2023/79 K.

DAVA TARİHİ : 09.09.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaman Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/245 E., 2021/143 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı kadının başvurusunun kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşamadıklarını, kadının hakaret ve küfürleri olduğunu, erkeğin başka kadın ile ilişkisi olduğunu eşine söylediğini, kadının eşini affetmesine rağmen hakaret etmeye devam ettiğini ve 12.08.2019 günü evin kapısını kilitleyerek erkeğin hürriyetini tahdit ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, başka kadın ile yaşadığını, 2019 yılında o kadından ayrıldığını söylediğini ve akabinde de davalı eşi ile dini nikah tazelediğini, bir süre sonra kadının erkeğin diğer kadınla telefonda görüştüğünü fark ettiğini, arama kayıtlarını açıklayamayan erkeğin bağırmaya başlaması üzerine davalının çevreye rezil olmamak için kapıyı bir dakikalığına kilitlediğini ve davacının sadakatsiz olduğunu iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini istemiş, boşanma kararı verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa bir kusurunun kanıtlanması gerektiği, tanık beyanlarının bazılarının eskiden yaşanmış olaylara ilişkin olduğu, kadının erkeğe yazdığı mesajlardaki ifadelerin erkeğin sadakatsiz davranışlarına tepki niteliğinde olduğu, kadının mesajlarının af değil barışma girişimi olduğu, kadının erkeğin hürriyetini tahdit ettiğinin de ispatlanamadığı ve davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ve ortak çocuklar Ela ve Öykü yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında geçimsizlik olduğunu, kadının eşine hakaret ettiğini, hürriyetini tahdit ettiğini ve iddialarını tanık beyanları ile ispatladıklarını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarının az olduğunu belirterek; çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tedbir nafakalarının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendi kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına ve erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, davalı kadının boşanma davasının kabulünü gerektirecek kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.