"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/20 E., 2023/142 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/172 E., 2021/227 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, davalı kadın lehine tedbir nafakasına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadı ile 10.06.2018 tarihinde eşyalarını toplayarak ortak haneyi terk ettiğini, davalının ortak çocuklar hakkındaki gelişmelerden davacıyı haberdar etmediğini, davalının çocukların bakımı ile ilgilenmediğini, müteaddit defa eve davet edilmesine rağmen davete icabet etmediğini, Mahkeme kararı ile davalıya eve dön ihtarı keşide olunduğunu ve kararın davalıya bizzat tebliğ olunduğunu, ihtara rağmen davalının ortak haneye dönmeyerek evlilik birliğini sürdürmeyeceğine ilişkin iradesini ortaya koyduğunu, terk sebebi ile boşanmanın yasadaki koşullarının oluştuğunu iddia ederek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; terk nedeni ile açılan boşanma davasını kabul etmediklerini, davacının sinirli bir yapıya sahip olduğunu, sinirlendiğinde evde eşyalara zarar verdiğini, davacının ve ailesinin davalıya hakaretler ettiğini, çocuklarına ve eşine maddî destekte bulunmadığını, davalıya fiziksel şiddet uyguladığını, davalı hasta olduğunda bile davacının ''geber, ne yapayım'' dediğini, olaylara dayanamayan davalının 2018 yılında davacıyı terk ettiğini, araya aracıların girmesiyle evine döndüğünü, ancak hiçbir şeyin değişmediğini, davacının yine küfürler ettiğini ve davalıyı evden kovduğunu, kadının bunun üzerine evden ayrıldığını, sonrasında telefonda davacı ve akrabalarının davalıya hakaret ettiklerini, davalının bu nedenle köye dönemediğini, davacının, davalıyı arayarak elinde uygunsuz videosunun bulunduğunu söyleyerek kadını suçladığını, tehditte bulunduğunu, çağrılan yerin müstakil hane vasfını taşımadığını, davalının evi terk etmekte haklı olduğunu iddia ederek, açılan davanın reddine, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılamada, davacı erkek tarafından 04.01.2019 tarihinde Mahkemenin 2016/6 D. İş sayılı dosyasında 10.06.2018 tarihinde evi terk eden kadının, ortak haneye dönmesine yönelik ihtar kararının kadına 15.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 2 ay içinde ortak haneye dönmemesi üzerine 25.03.2019 tarihinde terk nedeniyle iş bu davanın açıldığı, davalı kadının ortak haneyi terk etme sebebinin kocanın evin ihtiyaçlarının giderilmesi ile ilgilenmemesi, eve para bırakmaması, davalı kadına sürekli hakaretlerde bulunması olduğu, tanık beyanlarınca bu sorunların çözümü için girişimde bulunan davalı tanığı G. Y.'ne de aynı hakaretlerde bulunduğu, davalı kadının daha önceden barışmayla sonuçlanan ayrılığına rağmen davacı erkeğin tutumunu sürdürüp evdeki eşyalara da zarar verdiğinden bahisle tekrar evi terk ettiği anlaşılmakla, davalı kadının terkte haklı olduğu, ayrılık döneminde davalı kadın ile telefonda görüşen davacı erkeğin, kadına iftiralarda bulunduğu, küfür ve hakaretlerde bulunduğu, telefon görüşmelerine şahit olan tanıklarca beyan edilmesi üzerine ayrılık döneminde Mahkemece gönderilen ihtar kararına rağmen davalının, davacıdan korktuğunu beyan ederek eve dönmek istememesinin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile açılan davanın reddi ile davalının ortak haneden haklı bir gerekçesi olmaksızın terk etme hususu ile yine haklı bir gerekçe olmaksızın ortak haneye dönmemesi hususunu ortaya koyan yeterli delil olmadığından tarafların boşanmalarına yer olmadığına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla davacıyı terk ettiğini ve haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediğini, terk nedeniyle boşanmanın tüm şartları gerçekleşmiş olmasına rağmen Yerel Mahkemece tarafların boşanmalarına yer olmadığına yönelik kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, Yargıtay Kararlarında terke dayalı davanın reddedilebilmesi için terkte haklılığın değil, eve dönmemekte haklılığın kanıtlanmasının gerekmekte olduğunu, ispat yükünün davalıda olduğunu, dinlenen tanık beyanlarından kadının terkinde veya dönmemesinde haklı sebebin bulunmadığını, evlilik birliğinin bitmesinde davalı tarafın tam ve ağır kusurlu olduğunu, nafakanın kaldırılmasının gerektiğini beyan ederek boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık terk sebebine dayalı boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadının haklı nedenle evi terk ettiğinin veya eve dönmemekte haklılığının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 164 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., yapılan soruşturmaya ve toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, kanuni şekillere (4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesine) uygun surette vaki ihtara, davalının uymamakla haklı görülmesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...