Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3419 E. 2023/5354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, manevi tazminat miktarı ve erkeğin düğün masrafları için yaptığı maddi tazminat talebinin niteliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Kadın yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, erkeğin düğün masrafları için yaptığı tazminat talebinin boşanmanın fer'isi kapsamında değerlendirilmeyerek eksik harçtan dolayı reddinin hatalı olduğu ve görevli mahkemenin tespiti gerektiği gözetilerek karar, tazminat miktarı ve erkeğin maddi tazminat talebi yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1251 E., 2022/1962 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/913 E., 2020/267 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından manevî tazminatın miktarı ve davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ve kadının maddî tazminat talebinin reddedilmemesi yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulabilir. Bu durumda, bölge adliye mahkemesi kararına karşı başvurusu reddedilen tarafın ya da ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü yönünden istinafa başvurulmamış ve kadının davasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince kadının davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararından farklı, erkek aleyhine yeni bir hüküm tesis edilmemiştir. Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kadının davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmayan erkeğin Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı bu yönden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, erkeğin kadının davasının kabulüne dair temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde kadının maddî tazminat talebinin reddedilmesi gerektiğini belirterek, kadının maddî tazminat talebi hakkında verilen gönderme kararı yönünden de temyize başvurmuştur. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) üncü alt bendinde mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması hallerinde, bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın aynı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen yargı mercilerine gönderilmesine kesin olarak karar vereceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre, aynı Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca verilen gönderme kararlarına karşı temyize başvurulamaz. Bu itibarla, davalı-davacı erkek vekilinin kadının maddî tazminat talebi yönünden verilen gönderme kararına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen yönler dışındaki ve ... kadın vekilinin tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 02.04.2018 tarihinde evlendiklerini ve ABD'ye gittiklerini, 19.04.2018 günü erkeğin cinsel birliktelik kurmaktan kaçınarak Türkiye'ye döndüğünü, eşine karşı cinsel istek duymadığını söylediğini ve tarafların 27.06.2018 tarihinde yapılacak olan düğünlerinin erkek tarafından iptal edildiğini kadının organizasyon firmasının yetkilisinden öğrendiğini ve erkeğin kusurları nedeniyle kadının çevreye karşı onurunun zedelendiğini iddia ederek; tarafların evliliklerinin iptaline, mümkün olmazsa tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına söz yemeği, söz kahvaltısı, düğün için yapılan ön ödeme ve söz ve balayı için yapılan uçak bileti harcamalarına karşılık 22.381.42 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının eşine ABD'de yaşaması konusunda baskı yaptığını, kardeşlerinin müdahalelerine sessiz kaldığını, lüks taleplerinin olduğunu, maddi talepleri ve kaprisleri nedeniyle erkeğin eşinden soğuduğunu, 17.04.2018 günü kadının işten eve geldiğini ve eşiyle birlikte olmak istediğini, erkek kendisini reddedince ağlama krizine girdiğini, olayların kötüleşmemesi için erkeğin evden çıktığını, akabinde kadının kardeşlerinin erkeği telefon ile arayarak ondan eşyalarını alıp evden ayrılmasını istediklerini ve "biz senin gay olduğunu düşünüyoruz" dediklerini, erkeğin düğün için 94.402,72 TL harcadığını, 80.000,00 TL'nin birleşen davada talep edilmiş olması nedeniyle işbu davada 14.402,72 TL talep ettiklerini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, açtıkları birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 14.402,72 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davaya cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına iptal edilen düğün için yapılan harcamalara karşılık 80.000,00 maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yaşanan gerginlik sebebiyle erkeğe yönelik "gay" olduğu yönünde ithamlarda bulunan ve eşyalarını toplayıp gitmesini isteyen kadın ile Türkiye'ye gelerek eşine haber vermeden, tek taraflı olarak düğünü iptal eden erkeğin eşit kusurlu olduğu ve tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, duyuma dayalı tanık beyanları ve yine kadının kardeşlerinin söylediği iddia edilen sözler nedeniyle kadına kusur yüklenemeyeceğini belirterek; erkeğin davasının kabulü ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya karar verilmesinin yerinde olduğunu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunun bulunmaması sebebiyle erkeğin davasındaki tazminat taleplerinin kabul edilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflarca kanun yoluna başvurulmadığından kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleştiği, kadının evliliğin nispi butlan sebebiyle iptalini talebi hakkında hüküm kurulmadığı ancak bu hususun istinaf konusu yapılmaması nedeniyle yanılgıya değinilmekle yetinildiği, erkek tanıklarının duyuma dayalı beyanlarıyla kadına kusur yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda Türkiye'ye dönüş yaparak eşine haber vermeksizin tek taraflı olarak düğünü iptal eden erkeğin tam kusurlu olduğu, tam kusurlu erkek eşin davasının kabul edilmesinin doğru olmadığı ancak kadın eşin davasındaki boşanma hükmü kesinleşmiş olmakla erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı, erkeğin tam kusurlu olması sebebiyle boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının maddî tazminat talebinin boşanmanın fer'î kapsamında olmadığı gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin davasında kadın yararına 9.200,00 TL vekâlet ücretine, kadının maddî tazminat talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın bu yönden ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 30.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ve erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın az olduğunu ve kararın bu nedenle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki tarafın da kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleştiği ifadesinin doğru olmadığını, kadının davası yönünden de istinafa başvurduklarını, kadının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğunu, kadının taraflar arasındaki özel konuları erkeğin akrabalarına anlatarak ve ithamlarda bulunarak erkeği küçük düşürdüğünü, kadının tazminat taleplerinin kabulüne ve erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, erkeğin davasında verilen hüküm, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ve kadının maddî tazminat talebinin reddedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, erkeğin davası hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi hakkında verilen karar ve kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 30 uncu ve 32 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

3. Somut uyuşmazlıkta davalı-davacı erkek iptal edilen düğün için yapılan masraflara karşılık alacak talebinde bulunmuştur. Davalı-davacı erkeğin bu talebi 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen boşanmanın fer'î kapsamında maddî tazminat olmayıp ayrıca nispi harca tâbidir. Dava dilekçesinden alınan başvurma harcı bu dilekçe içindeki tüm istekleri kapsar. 492 sayılı Kanun'un 32 nci maddesine göre, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Aynı Kanun'un 30 uncu maddesinde eksik harcın tamamlanma usulü düzenlenmiştir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğe alacak talebi ile ilgili olarak eksik peşin nispi harcı tamamlaması için 492 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi uyarınca imkân ve süre tanınması ve akabinde görev hususu da düşünülerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin kadının kabul edilen boşanma davası ve kadının maddî tazminat talebi hakkında verilen gönderme kararına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarı ve erkeğin maddî tazminat talebinin reddi yönlerinden BOZULMASINA,

3.Tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.