"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/139 E., 2023/306 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Vakfıkebir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/647 E., 2022/600 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksiklik giderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verildiğini, ortak çocuklarla davalı arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kişisel ilişkinin çocuklar üzerinde psikolojik olarak olumsuz etkilerinin bulunduğunu, davalının intihar girişiminde bulunduğunu, müvekkilinin evini bastığını, kadın sığınma evine yerleştirildiğini, buradan da daha sonra ayrıldığını belirterek; ortak çocuklarla davalı arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesini ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının protokol hükümlerini yerine getirmediğini bu sebeple müvekkilinin çocukları ile yaşayabileceği düzenli bir evinin bulunmadığını, müvekkilinin intihar girişiminde bulunmadığını, uyku ilacı aldığını, müvekkilinin şu an hayatına yeni bir düzen kurduğunu, boşanmadan sonra davacının baskılarının arttığını, müvekkilinin çocuklarından haber almasını engellediğini, anlaşmalı boşanma kararına aykırı olarak çocukları ile görüşmesine engel olduğunu belirterek; açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 18.04.2022 tarih ve 2021/241 Esas ve 2022/165 kararı ile tarafların 24.03.2021 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları ve velâyetin davalı babaya verildiği, sosyal inceleme raporlarında ortak çocuklar ile davalının kişisel ilişkisinin kaldırılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı kişisel ilişkinin kurulmasının çocukların menfaatine daha uygun olduğu, yatılı kişisel ilişki kurulabileceğini rapor ettiği, davacının iddialarının bir kısmının ispatlanamadığı kaldı ki Yargıtay İlamı doğrultusunda böyle bir durum ispatlansa dahi velâyetin değiştirilmesine sebep olmadığı ortak çocukların bedeni, fikri ve ahlaki gelişimlerine engel olacak bir vakıa tespit edilemediği, diğer iddialar yönünden çocukların ... menfaati dikkate alındığında davacının talebinin yerinde olmadığı, ortak çocukların beyanları da dikkate alındığında bilirkişi raporuna itibar edilmemesini gerektiren bir husus bulunmadığı, velâyet düzenlemesinde aslolan çocuğun ... yararı olduğu, davacının nafakanın (maddî yardımın) kaldırılmasına yönelik talebinin ise protokol hükmünde belirlendiği ve anlaşmalı boşanma protokolünün tarafların kendi aralarında serbestçe seçenekli olarak belirlendiği ve aynen hüküm altına alındığı, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesinden çok kısa süre sonra nafakanın kaldırılmasının talep edildiği, nafaka ödemesine dair kurulan hükmün tarafların hür iradesi ile kararlaştırıldığı davacının hükmün kaldırılması talebinde maddî ve ekonomik durumun sebep gösterilmediği, nafakanın kaldırılması talebinin mahkeme kararına güvenin korunması ve talebin kabulünü gerektirir sebebin olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2022 tarih ve 2022/1028 Esas, 2022/1019 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince, kişisel ilişki değişikliği ile çocuklar yararına önceden hükmedilen nafakanı kaldırılması talebine ilişkin her biri bağımsız ve harca tabi talepler yönünden ayrı ayrı usulüne uygun şekilde harç eksikliği tamamlattırılmadan yargılama yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu, bu itibarla; davacı tarafa nafaka talebi yönünden hesaplanacak nisbi harç alınmadan bu hususta karar verilmesi davacının istinaf kanun yolu başvurusunun kamu düzeni ile ilgili belirtilen nedenlerle kabulü ile şu aşamada diğer istinaf sebepleri hakkında inceleme yapmaksızın İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın İlk Deerce Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 24.03.2021 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları ve velâyetin davalı babaya verildiği, sosyal inceleme raporlarında ortak çocuklar ile davalının kişisel ilişkisinin kaldırılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı kişisel ilişkinin kurulmasının çocukların menfaatine daha uygun olduğu, yatılı kişisel ilişki kurula bileceğini rapor ettiği, davacının iddialarının bir kısmının ispatlanamadığı kaldı ki Yargıtay İlamı doğrultusunda böyle bir durum ispatlansa dahi velâyetin değiştirilmesine dahi sebep olmadığı ortak çocukların bedeni, fikri ve ahlaki gelişimlerine engel olacak bir vakıa tespit edilemediği, diğer iddialar yönünden çocukların ... menfaati dikkate alındığında davacının talebinin yerinde olmadığı, ortak çocukların beyanları da dikkate alındığında bilirkişi raporuna itibar edilmemesini gerektiren bir husus bulunmadığı, velâyet düzenlemesinde aslolan çocuğun ... yararı olduğu, davacının nafakanın (maddî yardımın) kaldırılmasına yönelik talebinin ise protokol hükmünde belirlendiği ve anlaşmalı boşanma protokolünün tarafların kendi aralarında serbestçe seçenekli olarak belirlendiği ve aynen hüküm altına alındığı, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesinden çok kısa süre sonra nafakanın kaldırılmasının talep edildiği, nafaka ödemesine dair kurulan hükmün tarafların hür iradesi ile kararlaştırıldığı davacının hükmün kaldırılması talebinde maddî ve ekonomik durumun sebep gösterilmediği, nafakanın kaldırılması talebinin mahkeme kararına güvenin korunması ve talebin kabulünü gerektirir sebebin olmaması gerekçesiyle her iki davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararında sadece kişisel ilişki tesisisin kaldırılması yönünde değerlendirme yapıldığını, dava dilekçelerinin netice ve istem kısmında Trabzon İli sınırları içerisinde ikamet ettiği müddetçe ortak çocuklar ile arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin makul sınırlar içerisinde kalacak şekilde yeniden düzenlenmesini ve bu düzenleme dışında, davalının telefon ve benzeri iletişim araçlarıyla da olsa ortak çocuklarla ilişki kurmamasına karar verilmesini şeklindeki taleplerinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, müvekkilinin, aldatıldığından habersiz bir şekilde davalının ısrarlı boşanma talebi üzerine medeni bir şekilde boşanmayı kabul ettiğini, ortak çocukların bu süreçten en az zararla sıyrılmaları amacıyla velâyet kendisinde olmasına rağmen haftanın dört günü davalı annede kalacak şekilde kişisel ilişki tesisini kabul ettiğini, gelinen nokta itibariyle davalı ile bu şekilde bir ilişki sürdürmesinin imkansız olduğunu, haftanın 4 günü kişisel ilişki tesisinin oldukça fazla olduğunu, bu durumun velâyet hakkına sahip olan davacı müvekkilinin velâyet görevini yerine getirmesini ve çocuklarla ilgilenmesini engellediği gibi yaşanılanlar karşısında bu durum çocukların ruhsal ve bedeni gelişimini olumsuz etkilediğini, kişisel ilişki tesisinin ortak çocukları ve müvekkilini yıprattığını, çocuklarda derin travmalar oluştuğunu, çocuklar açısından hiç bir yararın kalmadığını, davalı tarafın boşanmadan sonra herkese zarar vermeye başladığını, intihar girişiminde bulunduğunu, davalı ve erkek kardeşi hakkında kişinin huzur ve sükununun bozma, hakaret ve tehditten dolayı soruşturma yürütüldüğünü, tüm bu yaşananlar sonrasında davalının ailesi ile yaşayamaz hale geldiğini, Trabzon Kadın Sığınma Evine yerleştiğini, burada bir süre kaldıktan sonra, ilk defa tanıdığı geçmişi pek ... olmayan bir takım insanlarla İzmir'de aynı evi paylaştığını, İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve bunun sonucu nafakanın yeniden kaldırılması taleplerinin her biri yönünden ayrı ayrı karşı tarafa vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, reddedilen davası ve davalı lehine iki kez hükmedilen vekâlet ücretleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/131 Esas 2021/249 Karar sayılı 19.03.2021 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşanmış olup, kararın 24.03.2021 tarihinde kesinleştiği, kişisel ilişkinin ve nafakanın kaldırılması, olmadığı taktirde indirilmesi talepli eldeki davanın ise 28.05.2021 tarihinde yaklaşık iki ... sonra açıldığı, kişisel ilişkinin ve nafakanın belirlendiği dava ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık iki aylık bir zaman farkı bulunduğu gibi, sosyal inceleme raporlarında ortak çocuklar ile davalının kişisel ilişkisinin kaldırılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı kişisel ilişkinin kurulmasının çocukların menfaatine daha uygun olduğu, yatılı kişisel ilişki kurulabileceği yönünde rapor bulunduğu, davacının iddialarının ispatlanamadığı kaldı ki Yargıtay İlamı doğrultusunda iddialardan zinanın ispatlanması durumunda bile velâyetin değiştirilmesine sebep olmadığı ortak çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimlerine engel olacak bir vakıa tespit edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla reddedilen davası ve davalı yararına iki kez hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma ilamı ile velâyetleri babaya verilen ortak çocuklarla anne arasında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini ve boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını gerektirir bir durumun varlığının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182, 323, 327, 328, 330 uncu maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi üçüncü maddesi, dördüncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.