Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3551 E. 2024/2483 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmaz devri hükmüne rağmen davalının tapu devrini yapmaması üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ve davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalıya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, mazeretlerinin karşılandığı, son celseye mazeret bildirmeden katılmadığı, davanın görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu, harç ve vekâlet ücretinin maktu olduğu, keşif ve bilirkişi incelemesine gerek olmadığı gerekçeleriyle davalının savunma hakkının kısıtlanmadığı ve davanın kabul şartlarının oluştuğu değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin tapu iptal ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1961 E., 2023/135 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/75 E., 2021/266 K.

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bakırköy 7. Aile Mahkemesinin 2017/243 Esas ve 2017/251 Karar sayılı dosyasında akdettikleri anlaşmalı boşanma protokolü ile 07.04.2018 tarihinde boşandıklarını, söz konusu kararın 27.04.2018 tarihinde kesinleştiğini, karar gereği "davalı adına kayıtlı ...'te bulunan taşınmazın 1/2 payını" müvekkiline devredileceğinin hüküm altına alındığını, ancak davalının devir yükümlülüğünden kaçındığını, hükümde tapu iptal ve tescil ibaresi bulunmadığı için tapuda resen işlem yaptıramadıklarını, davalının noter ihtarnamesine rağmen işlemi gerçekleştirmediğini belirterek dava konusu gayrimenkulün 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmakta kötü niyetli olduğunu, sebepsiz zenginleşme maksadıyla açıldığını, davalının yıllarca davacı yanında parasız olarak çalıştırıldığını, boşanınca da işten kovulduğunu, bu nedenle davalının işçilik alacağı davası açtığını, o davaya misilleme olarak bu davanın açıldığını, davanın aile hukukunun görev alınında olup görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, aynı konuda açılan aile mahkemesinde dava olduğu, derdestlik nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden verilen 17.09.2018 tarihli karar ile görevsizlik kararı verilmiştir. Bu kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul 10. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.01.2019 tarih, 2018/3181 Esas, 2019/8 Karar sayılı kararı ile, dava dilekçesinin tebliğ edilmediği aşamada dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesinin hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğundan bahisle davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın diğer yönler incelenmeksizin kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/101 Esas, 2019/498 Karar sayılı, 04.07.2019 tarihli kararı ile davanın, Mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karar 10.09.2019 tarihinde kesinleşmiş, 04.07.2019 tarihli gönderme talebi ile dosya görevli Aile Mahkemesine gönderilmiş, Aile Mahkemesinde yargılamaya devam edilmiştir.

3. Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi 18.06.2020 tarihli kararı ile davanın kabulü ile taşınmazın 1/2 payının tapusunun iptali ile davalı adına tesciline karar vermiştir. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; görevsizlik kararı verilmesinin yanlış olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, ön inceleme duruşmasının yapılmadığını, mazeret dilekçelerinin dikkate alınmadığını, sözlü yargılama tebligatı yapılmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, davacı lehine maktu vekâlet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekâlet ücreti verilmesinin yanlış olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstanbul 10. Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/1654 Esas, 2021/289 Karar sayılı 15.02.2021 tarihli kararı ile, davalının savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle diğer yönler incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

4.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların anlaşmalı boşandıkları, kararın kesinleştiği, davalının boşanma kararında tespit hükmü olarak yer alan borcunu, davacı tarafın talebine rağmen yerine getirmediği, tapunun davalı üzerinde kayıtlı olduğu belirtilerek; davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı ... ada, 2 parsel, Blok: D2 - ... , arsa payda 20272, tip: kat mülkiyeti taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının ½ hissesinin davalı adına iptali ile ½ hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, mazeret dilekçesi gönderdiklerini ancak dikkate alınmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, sözlü yargılamaya geçileceğinin ihtar edilmediğini, iki celse önce ara karar verildiğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, ön inceleme duruşması dahi yapılmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekiline dosya kapsamında usulüne uygun tebligatlar yapıldığını, mazeretlerinin karşılandığını, mazeretler sonrasında da usulüne uygun tebligatların yapıldığını, son celse için usulüne uygun 28.09.2021 tarihinde e-tebligat yapıldığını, davalı vekilinin son celse için herhangi bir mazeret bildirmediğini, duruşmaya da katılmadığını, davaya bakmak görevinin Aile Mahkemelerinin görev alanında olduğunu, davanın niteliği gereği davada alınması gereken harç ve vekâlet ücretinin maktu olduğunu, keşif yapılması ve bilirkişi incelemesine gerek olmadığını belirterek kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, mazeret dilekçesi gönderdiklerini, ancak dikkate alınmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, sözlü yargılamaya geçileceğinin ihtar edilmediğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, ön inceleme duruşmasının yapılmadığını, gerekçeli kararın talep kısmında ilgisiz kişilerden bahsedildiğini, son duruşma tutanağındaki kısa hüküm ile gerekçeli kararın birbiriyle uyumlu olmadığını, davacının, davalıya müracaat etmeksizin davayı açtığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülmekte olan anlaşmalı boşanma nedeniyle tapu iptal ve tesçil davasında savunmanın kısıtlanmasına ilişkin usuli eksikliklerin bulunup bulunmadığı ve davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 716 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...