Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3579 E. 2024/1373 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, nafaka, maddi tazminat, manevi tazminat ve velayet düzenlemesinin miktar ve koşullarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3181 E., 2023/618 K.

DAVA TARİHİ : 03.12.2018

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/288 E., 2022/440 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin gerektirdiği özen ve yükümlülüklerinden kaçındığını, davalının müvekkili ve evi ile ilgilenmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, sürekli küfür ve hakaret ettiğini, davalının psikolojisinin bozuk olmasına rağmen tedavi olmak istemediğini ancak rahatsızlığı dolayısıyla kendisine ve çevresine ciddi zararlar verdiğini, çocuğa bakamadığını, intihara teşebbüs ettiği için müvekkilinin hastanede kalması konusunda ısrar edemediğini belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin dedesi ve babaannesinin isteği dışında hareket edemediğini, davacının aile tarafından baskı altına alındığını, taraflar balayına gittiğinde dedesi ve babaannesinin de onlarla gittiğini, aynı otelde kaldıklarını, erkeğin kendi kararlarını veremediğini, bağımsız bir aile bütçesi yapamadığını, müvekkilinin bu sebeple psikolojik bir rahatsızlık geçirdiğini, doktora götürmek yerine hocaya götürüldüğünü, büyü ve muska yaptırıldığını, müvekkilinin intihara teşebbüs ettiği iddiasının yalan olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, velâyetin anneye tevdiine, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 23.02.2022 tarihli, 2018/1096 E., 2022/84 K. sayılı ilamı ile; kadının intahara teşebbüs etttiği, erkeğin ise ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığı ve kendi emeği ile kazanmış olduğu gelirini ailesine verdiği, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş, bu karar taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.06.2022 tarihli, 2022/1014 E., 2022/1139 K. Sayılı kararı ile; "... Adli Tıp Kurumu'nun 29/12/2021 tarihli raporunda bipolar afektif bozukluğun fiili ehliyetini ortadan kaldıracak olan manik ve depresif ataklarla seyreden ruhsal rahatsızlık niteliğinde olduğu, kadının hali hazır durumu itibariyle vasi tayinine yer olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Ancak kadına verilen kusur da dikkate alınarak; davalı kadının hastaneye sevki ile heyet halindeki bilirkişiden mevcut rahatsızlığının velâyet ve kişisel ilişki görevinin gereklerini yerine getirmesine engel teşkil edip etmediğinin tespiti gerekmekte olup, tarafların sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının fazla sayıda ilaç içmek suretiyle intihara teşebbüs ettiği, davacı ...'ın aile bireylerinin telkinleri ile hareket ettiği, balayı tatiline bile dedesi ve ninesi ile gittiği, ayrıca kazanmış olduğu parayı aile büyüklerine vererek onlardan harçlık aldığı, bu suretle evlilik hayatına yönelik aile bireylerinin müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 150,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 750,00 TL'ye çıkarılmasına, 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına koşulları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 200,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 800,00 TL'ye çıkarılmasına, tarafların evlilikleri ve bir arada geçirdikleri süre göz önüne alındığında toptan 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, kadın için hükmedilen maddî tazminat, velâyet ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin yargılama devam ederken başka bir kadınla birlikte olduğunu, çocuğun yaşına göre kişisel ilişkinin fazla olduğunu belirterek kusur, maddî tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen manevî tazminat ve kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kişisel ilişkinin yaz ayları ve sömest tatili yönünden uzun olduğu, maddî tazminat miktarının yetersiz ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin tarafların ortak çocuğu olduğu nazara alındığından hakkaniyete uygun bulunmadığı gerekçesi ile kadının kişisel ilişki, yoksulluk nafakası ve maddî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu konularda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî tazminata, ortak çocuk ile baba arasında "her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Cumartesi günleri saat 10.00'dan pazar günü saat 18.00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 10.00 ile üçüncü günü saat 18.00 arasında, her yılın Temmuz ayının birinci günü saat 10.00’dan onbeşinci günü saat 18.00’e kadar" kişisel ilişki tesisine, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek kusur, kadın için hükmedilen maddî tazminat, velâyet ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı kadın vekili özetle; kusur, maddî tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen manevî tazminat ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma kararının kesinleştiği anlaşılmakla, boşanmaya yol açan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve koşulları varsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının manevî tazminat talebinin reddinin isabetli olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ile velâyet düzenlemesinin yerinde, kişisel ilişkinin yeterli uzunlukta olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.