Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3701 E. 2024/536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddine ve velayet düzenlemesine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: İstinaf incelemesinde, erkeğin zina iddiasını ispatlayacak yeterli ve kesin delil sunamadığı, ayrıca kusur belirleme, tazminat ve nafaka konularında istinaf yoluna başvurmadığı için bu hususların temyiz incelemesine konu edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/563 E., 2023/527 K.

DAVA TARİHİ : 03.02.2022

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/434 E., 2023/4 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... kadının boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından zina hukuki nedenli davasının reddi ve velâyet yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından zina hukuki nedenli davasının reddi, maddî ve manevî tazminat, nafakaların ve tazminatların miktarı, kusur belirlemesi, velâyet yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-davacı erkek vekili zina davasının reddi ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı-davacı erkek vekilinin bu yönlerden Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı-davacı erkek vekilinin kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı-davacı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi için 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına,100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; sürekli borçlandığı, alacaklıların kadının iş yerine geldiği, iş yerinde kadının sıkıntı yaşadığı, alacaklılarına eşinin telefonunu verdiği gerekçeleri ile tam kusurlu olduğu, erkeğinin ise kadının zina yaptığını ispat edemediği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, erkeğin birleşen zina davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın lehine kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece deliller toplanmadan karar verildiğini, zinadan açtığı davanın reddinin hatalı olduğunu, velâyet düzenlemesi hatalı olduğunu belirterek, zina davasının reddi ve velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin birleşen boşanma davası yönünden Mahkeme istenen yerlerden mobese ve kamera kayıtlarının istendiği ancak kayıt bulunamadığı bildirildiği, GSM operatöründen konuşma HTS kayıtları getirtildiği, erkeğin eksik araştırma iddiaları yerinde olmadığı erkeğin sunduğu CD kayıtlarındaki görüntülerden kim olduğu anlaşılmayan bir erkeğin binaya giriş yapıldığı görünse de kime geldiği belli olmadığı, erkeğin dosyaya sunduğu WhatsApp kayıtlarının kim tarafından kime gönderildiği belli olmadığı gibi kadın tarafından yazışmaların da kabul edilmediği, kim tarafından yazıldığı anlaşılmayan bu mesajların tek başına zinanın varlığına daha doğrusu kadının zina yaptığını ispata elverişli olmadığı, gece geç saatlerde telefon ile konuşma ve mesajlaşmaların zinayı ispata elverişli olmadığı, bu hususun güven sarsıcı davranış olarak kabul edilebileceği ancak erkeğin, kadının açtığı davada bu vakıaya cevap dilekçesi ile dayanmadığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, bu nedenle erkeğin delillerinin toplanmadığı ve davasının ispat edildiği yönündeki istinaf başvuru sebepleri yerinde bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı- davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili;eksik incelemede bulunulduğu, CD ve WhatsApp kayıtlarından kadının aldattığının ispatlandığını, tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri gerekmekte olup, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddi gerektiği, maddî ve manevî tazminat ve nafakaların fahiş olduğu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; zina hukuki nedenli davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlara hükmedilmesi nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, istinaf edilmeyen yönlerin temyizen incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 161 inci maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı-davacı erkeğin kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlara yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.