"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/47 E., 2023/700 K.
DAVA TARİHİ : 04.07.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kumru Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/85 E., 2022/111 K.
Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ziynet alacağının reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacı vekilinin dava konusu ettiği alacak miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin ziynet alacağı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin gece hayatının olduğunu, sadakatsiz davrandığını, kazandığı tüm parayı gazinolarda harcadığını, şiddet uyguladığını, belinin kırılmasına neden olduğunu, aşırı alkol kullandığını, en son alkollü iken şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ile davalı tarafından alınan 93 gram 22 ayar hasır takımı ile 10 gram 22 ayar 1 adet altın bileziğin mümkünse aynen, değilse dava tarihi itibariyle bedeli olan 93 gram hasır takımı bedeli 49.500,00 TL ile 10 gram bileziğin bedeli olan 4.760,00 TL olmak üzere toplam 54.260,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadın aşırı kıskanç olduğunu, aldatmakla itham ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin alkol kullandığı, kadına şiddet uyguladığı boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığı, hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edildiğinin kabulü olduğu; somut olaya bakıldığında ise tanık H. K. ve P. Ö.'ın beyanlarından davalı erkeğin davacı kadına ait ziynet eşyasını alıp harcadığının sabit olduğu, taleple bağlı kalınarak davacı kadının ziynet alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata; 93 gram 22 ayar hasır takım ile 10 gram 22 ayar 1 adet altın bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam değeri olan taleple bağlı kalınarak 54.260,00 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, velâyet düzenlemesinin çocukların yüksek yararına uygun olmadığını, tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet alacağının kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın; kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet ve ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kadının tanıklarının ziynet alacağı konusunda görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, duyuma dayalı anlatımda bulundukları, ispata yararlı başkaca bir delil de sunulmadığı ve bu nedenle ziynet alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf başvurularının esastan reddine; ziynet alacağının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ziynet alacağının reddine, erkek yararına vekâlet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; ziynet alacağı davasının ispatlandığını, reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat şartlarının oluşmadığını, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve velâyet düzenlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddes, 174 üncü maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.