"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1823 E., 2023/386 K.
DAVA TARİHİ : 09.01.2019-28.01.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/34 E., 2020/306 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının ve kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma davalarına yönelik başvuruların esastan reddine, ziynet alacağı davası yönünden kararın kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların erkeğin ailesiyle aynı binada altlı üstlü oturduklarını, kadının 4 yıl önce bir başka erkeğe yazmış olduğu bir mektup bulduğunu, sadakatsiz davranışlarının olduğunu, bunun üzerine kadını karşısına alıp konuştuğunu, davranışlarını kadının devam ettirdiğini, en son kurban bayramında kadının ailesini ziyarete gittiklerinde kayınbiraderinin bu ne biçim erkek şeklindeki konuşmalarına şahit olduğunu, kadının kendisine sen git böyle olmayacak boşanalım dediğini, bunun üzerine Balıkesir'e kendi evine döndüğünü, 5 aydır çocuklarını göremediğini, evlilik süresince cinsel birliktelikten kaçındığını, dikkatsiz ve özensiz davranışlarıyla çocukların yaşamını tehlikeye attığını, çocukların anne yanındaki yaşantılarının yetersiz olduğunu, çocuklardan Hüdayi'nin özel eğitime muhtaç olduğunu, bu nedenle Balıkesir'de babanın yanında imkanlarının daha iyi olacağını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin en son İvrindi ilçesine eş ve çocukları kadının anne babasının yanına bıraktığını ve dönmeleri konusunda uyardığını, ardından eldeki boşanma davasını açtığını, erkeğin iddialarının iftira olduğunu soyut ve dayanaksız olduğunu, erkeğin birlik görevlilerini yerine getirmediğini, eş ve çocuklarını ihmal ettiğini, ailesinin yanına yakıştıramadığını, erkeğin ailesinin evliliklerine fazlasıyla karıştığını, annesinin ve babasının etkisiyle erkeğin hareket ettiğini, eş ve çocuklara hakaret ettiğini ve tartakladığını, başka bir eve çıkmak istediğinde eş ve annesi tarafından bu talebinin reddedildiğini, kendi akrabalarının bile ortak eve misafir olarak gelmediğini, kötü muamele gördüğünü, hor görülüp dışlandığını, evden kovduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata ve bir kısım ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların özellikle diğerinin kusurlu olduğuna dair iddialarını ispat edemedikleri belirterek her iki boşanma davasının ve kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı davanın ve ziynet alacağı talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine ve ziynet alacağı davası yönünden kesin olarak hükmün kaldırılmasına ve usulüne uygun şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı boşanma davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davacı-davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davası hakkında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının da reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmekle, yukarıda açıklandığı üzere Bölge Adliye Mahkemesince boşanma davaları yönünden yapılan başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı kadın vekili tarafından karşı boşanma davasının reddi yönünden temyiz isteminde bulunulmuş olup yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların erkeğin ailesi ile altlı üstlü oturdukları, yaşanılan ortamın manevî ve ekonomik bağımsızlıktan uzak olduğu, erkeğin ailesinin tarafların yaşamları üzerinde sosyolojik ve psikolojik anlamda da söz sahibi olduğu, erkeğin ailesinin bu müdahalelerine sessiz kaldığı ve birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekirken hatalı kusur belirlemesi ile kadının davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadının boşanma davasının reddi yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.