Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4353 E. 2024/835 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya, velayete, nafaka ve tazminata hükmedilmesinin yanı sıra baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin kapsam ve süresi itibarıyla ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Çocukların üstün yararı ilkesi gereğince, kişisel ilişki düzenlemesi belirlenirken uzman görüşü alınması ve idrak çağındaki çocukların görüşlerinin de dikkate alınması gerektiği, ancak mahkemece bu hususlarda eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2063 E., 2023/482 K.

DAVA TARİHİ : 28.04.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/266 E., 2022/463 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava ve cevaba (karşı davaya) cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeği başkalarının yanında aşağıladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, başkaları ile kıyaslandığını,küfür ve hakarete maruz kaldığını, resim çerçevelerinin erkeğe fırlatıldığını, erkeğin annesine "deli Dürdane,git annenin eteklerinin altına gir" dediğini, erkeğin bulunduğu yerden görüntülü aramasını istediğini,ortak çocuklar annesinde iken ...'in bacağına sıcak çay döküldüğünü, bunu duyan kadının, erkeğin annesinin evine gelerek olay çıkarttığını, erkeği evden kovduğunu,çamaşırlarını evden attığını, ceza davasına konu olan olay anında karşılıklı itiş kakış olduğunu, bu olayın kadın tarafından affedildiğini, yatak odası takımının ortak karar ile satıldığını,satıcıdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle yatak odası takımının teslim alınamadığını,ortak hayatın kadının kusurlu hareketleri ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını aşağıladığını, hakaret ve küfür ettiğini, zorla kadınla cinsel ilişkiye girdiğini, cinsel ilişki yaşamadığı zamanlarda müvekkiline sinkaflı küfürler ettiğini, üst düzeyde alkol bağımlısı olduğunu, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, sıklıkla evi terk ettiğini, kadına zorla kredi çektirdiğini, kadına "çiko, hacı, bilader, sebastiyan" gibi lakaplar taktığını, eşini başka kadınlar ile kıyasladığını, erkeğin kasten yaralama ve hakaret suçlarından cezalandırıldığını, sadakatsiz davrandığını, erkeğin telefonunda uygunsuz kadın resimleri olduğunu, maaşı ile ilgili kadına bilgi vermediğini, telefonuna şifre koyduğunu ve kadını sosyal medyada engellediğini, başka kadınlar ile uygunsuz mesajlaşmalarının olduğunu iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık D.'nin beyanına göre kadının erkeğe "sen üniversite mezunu değilsin, gavat, pezevenk, ağzına s....yım" diye küfür ve hakaret ettiği, erkeği evden kovduğu, çamaşırlarını evden attığı, resim çerçevesini erkeğin üzerine fırlattığı, ...'in bacağına çay dökülmesi olayında erkeğin annesi olan tanığı çocuğu öldürmek için yaktığını söylediği, erkeği başka kadınların kocaları ile kıyasladığı, erkeğin kadına sinkaflı küfürler ettiği, kadının gördüğü şiddetten kaynaklanan kolundaki ve sırtındaki morlukların, gördüğü şiddetten kaynaklanan izlerin tanık tarafından görüldüğü, kadına şiddet uyguladığı, çocukların yataklarının olmadığı,yerde yattıkları, erkeğin kadına kredi çektirttiği, taksitlerini kadına ödettiği, parayı kendisinin kullandığı, bu nedenle kadının maddî sıkıntı çektiği, kadına "istersem seni boşarım,sen beni boşayamazsın, seni öldürürüm, ben seni babanın annenin yanında süs çantası taşıdığı gibi taşımam,bana karışamazsın, yerim içerim" dediği, eve geç geldiği, Gürcan'ın gece hayatı alışkanlığı olduğu, bu nedenle pek çok gece eve alkollü vaziyette geç saatlerde geldiği, çocuklara şiddet uyguladığı, kadına "sebastiyan, hacı" dediği, tanık A.'nın beyanına göre alkol alışkanlığı olduğu geceleri eve geç gittiği, dışarıda arkadaşları ile birlikte vakit geçirdiği, kadına cinsel şiddet uygulandığı iddiası ile zorla cinsel ilişkiye girildiği iddiası ispatlanamadığından kabul edilmediği, erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında her ayın birinci ve üçüncü haftasında Cumartesi saat 09:00'da başlayarak Pazar günleri saat 17:00'ye kadar birlikte olacak şekilde, ayrıca resmi dini bayramların ikinci günü sabah 09:00'dan üçüncü günü saat 17:00'ye kadar birlikte olacak şekilde ve her yılın 01-20 Temmuz tarihleri arasında kesintisiz olacak şekilde ve okulların sömestr tatili olarak adlandırılan ara döneminde tatilin başladığı ilk pazartesi saat 09:00 dan takip eden pazar akşamı saat 17:00 ye kadar birlikte olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar lehine aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, kadının gönderdiği bir kısım mesajların ekran görüntülerini sunduklarını, hakarete ve aşağılanmaya maruz kalanın erkek olduğunu, kadının asgari ücretin üzerinde maaş ile çalıştığını ve düzenli gelirinin olduğunu, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakası miktarının yüksek olduğunu, kadının tanıklarından L. B. ve G. S. hakkında yalan tanıklıktan şikayetçi olduklarını, soruşturmaların devam ettiğini belirterek , kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen manevî tazminat, kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ve miktarları yönlerinden,

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğunu, babanın ve birlikte yaşadığı annesinin çocuklara şiddet uyguladığını, yatılı şahsi ilişki tesis edilmemesini, boşanma kararından sonra çalışmadığını, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğunu, kadının kusurunun ispat edilmediğini,yalan tanıklıktan yapılan şikayetin akıbetinin beklenmeden karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, nafaka, maddî ve manevî tazminat miktarları, tesis edilen yatılı kişisel ilişki yönlerinden temyiz edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen manevî tazminat, kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ve miktarları yönlerinden,

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, nafaka, maddî ve manevî tazminat miktarları, tesis edilen yatılı kişisel ilişki yönlerinden temyiz edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan karşı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, taraflara yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin manevî tazminat isteminin reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, asıl ve karşı davanın kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın ve çocuklar yararına takdir edilen nafakaların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin kapsam ve süre itibariyle ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Velâyet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12 nci ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Dosya arasında bulunan sosyal inceleme raporunda ortak çocukların beyanları ve dinlenen tanık beyanları nazara alınarak Mahkemece psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan Adli Destek görevlisi uzman veya uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocuklarla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; idrak çağında bulunan çocukların da kişisel ilişki konusundaki görüşü alınarak ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Gülcan'a iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Gürhan'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.