"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/51 E., 2023/298 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/265 E., 2022/754 K.
Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi talebinin reddi ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle İlk Derece Mahkemesince baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini içeren hüküm fıkrasının karardan çıkartılmasına, erkeğin reddedilen velâyetin değiştirilmesine ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararı uyarınca ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, davalı annenin, annesi ve ağabeyi ile birlikte yaşadığını, ortak çocuğun bakımına yardımcı olması amacıyla yardımcısının olduğunu, ortak çocuğun yaşamı ve sağlığı ile ilgili ciddi endişeleri olduğunu, tarafların boşanmasından sonra ortak çocuğun sıklıkla hastaneye götürülmeye başlandığını, 26.09.2021 tarihinde çamaşır suyu içmesi sebebiyle, sonrasında ise üzerine kahve dökülmesi ve kadının annesinin ilaçlarını içmesi sebebiyle hastaneye götürüldüğünün tespit edildiğini, davalı annenin, ortak çocuğa hakaret ettiğini, ortak çocukla baba arasında kurulması gereken kişisel ilişkiyi engellediğini, ortak çocuğun sağlığını koruyamadığını iddia ederek ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda ortak çocuğun yurt dışına çıkışının kısıtlanmasını talep ve dava etmiştir. Davacı erkek vekili tarafından sunulan 07.11.2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davanın velâyetin değiştirilmesi talepli olarak açıldığını, ancak davalı kadının, ortak çocukla baba arasında kurulması gereken kişisel ilişkiye engel olduğunu, alınan sosyal inceleme raporu içeriği de dikkate alınarak davanın talep sonucunun, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocukla baba arasında hafta sonları, resmi tatiller, sömestr tatilleri ve yaz tatillerinde uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi şeklinde değiştirdiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, ortak çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin engellenmediğini, ortak çocuğun gelişimi ve sağlığı için her türlü ilginin gösterildiğini, ortak çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu iddia edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, dinlenen davalı kadın tanık anlatımları ile hükme esas alınan sosyal inceleme raporları doğrultusunda, velâyeti davalı annede olan ortak çocuğun velâyetinin anneden alınmasını gerektirir esaslı bir neden tespit edilmediği, zira davacı erkeğin tanık deliline dayanmasına rağmen, tanık listesi sunmadığı, dinlenen davalı kadın tanıklarının da davalı kadının çocuğa yönelik olumsuz bir davranışı olduğuna yahut davalı kadının velâyet görevini yerine getirmediğine ilişkin beyanlarının bulunmadığı gerekçesiyle velâyetin değiştirilmesi istemi yönünden davanın reddine karar verildiği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin incelenmesinde ise kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenlemenin tercih edilmesi gerektiği, çocuğun, anne ve babası ile düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahip olduğu, anne ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesinin çocuk için bir hak olduğu gibi, anne ve baba için de aynı şekilde bir hak olduğu, kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında anne ve/veya babalık duygularının tatminin de önemli olduğu, tarafların 09.12.2020 tarihinde kesinleşen ... 12. Aile Mahkemesinin 2020/1153 E., 2020/1201 K. sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma tarihinde ortak çocuğun henüz altı aylık olduğu, kişisel ilişkinin çocuğun üç yaşına kadar ayrı, üç yaşından sonra ayrı olacak şekilde kademeli olarak kurulduğu değişen koşullara göre çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin ileri ki yıllarda her zaman istenebileceği, sosyal inceleme raporları içerikleri dikkate alındığında, baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişki sürelerinin genişletilmesinin çocuğun psiko-sosyal gelişimi bakımından üstün yararına olacağı gerekçesiyle velâyeti annede olan tarafların ortak çocuğu 10.06.2020 doğumlu ... ... ile baba arasında ... 12. Aile Mahkemesinin 2020/1153 E., 2020/1201 k. sayılı kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak; "Velayeti anne de olan çocuk ile baba arasında her ayın ikinci ve dördüncü Cumartesi günü saat 10:00-18:00 arası, dini bayramların ikinci günü saat 10:00-18:00 arası, çocuğun tekli yıllara denk gelen doğum günlerinde saat 10:00-18:00 arası , babalar gününde saat 10:00-18:00 arası sürekli olmak üzere kişisel ilişki tesisine" ortak çocukla baba arasında sınırlı ve yatısız olarak kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından eksik inceleme ile karar verildiği, ortak çocuğun üstün yararı gereği velâyetinin babaya verilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocukla baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince hastane kayıtları celp edilmemiş ise de davacı erkek tarafından dosyaya ibraz edilmiş olması nedeniyle ve sosyal inceleme raporunun tanzim edilerek karar verilmiş olması nedeniyle davacı erkek vekilinin eksik araştırma yönündeki istinaf talebinin yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin, velâyetin değiştirilmesi davasının reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı, kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararların kesin hüküm oluşturmayacağı, velâyet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesinin her zaman talep olunabileceği, kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenlemenin tercih edilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki kararı isabetli ise de istinaf incelemesi tarihi itibariyle ortak çocuğun yaşı dikkate alınarak davacı erkeğin kişisel ilişki tesisine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının iki numaralı bendinin kaldırılmasına, yerine davacı erkeğin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönündeki talebinin kısmen kabulü ile tarafların ortak çocuğu 10.06.2020 doğumlu ... ... ile davacı baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar akşamı saat 17.00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 17:00'ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü akşamı saat 17.00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10.00' dan otuz birinci günü saat 17.00'ye kadar her yıl babalar gününde saat 10.00'dan saat 17.00'ye kadar ve tekli yıllarda çocuğun doğum günleri saat 10.00'dan saat 17.00'ye kadar çocuğun babanın yanında kalması sureti ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin hatalı düzenlendiği, ortak çocuğun yaşı gereği anne ilgi ve şefkatine muhtaç olduğu ve yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı erkeğin talebinden fazlasına hükmedildiği belirtilerek; kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin iddiaları ve talepleri doğrultusunda kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin gerekip gerekmediği, davanın kısmen kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm kurulurken talebin aşılıp aşılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü maddesi, Çocuk Hakları'nın Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bendi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince velâyeti anneye bırakılan 2020 doğumlu ortak çocuk ... ile davacı baba arasında her yıl sömestr tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü akşamı saat 17.00'ye kadar, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10.00' dan otuz birinci günü saat 17.00'ye kadar kurulan kişisel ilişkinin, ortak çocuğun okul çağında olmadığı ve yaşı dikkate alındığında uzun olup, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı gibi üstün yararına da aykırıdır. Bu husus gözetilerek daha uygun sürelerde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı kadın vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, yerine (1) numaralı bendi olarak; " Tarafların ortak çocuğu 10.06.2020 doğumlu ... ... ile davacı baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar akşamı saat 17.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 17.00'a kadar, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10:00' dan on beşinci günü saat 17.00'a kadar, her yıl babalar gününde saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar ve tekli yıllarda çocuğun doğum günleri saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar çocuğun babanın yanında kalması sureti ile kişisel ilişki kurulmasına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.