"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/254 E., 2023/312 K.
DAVA TARİHİ : 12.10.2016
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/78 E., 2022/715 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı-davacı kadının bir kısım delillerinini toplanmaması nedeniyle istinaf talebinin kabulü ile kadının sair, erkeğin tüm istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve cevap dilekçesinde özetle; kadının gece uzun saatler telefonda görüştüğünü, kadının birlikte olduğu Hakan isimli kişinin 1. evliliğinden olan oğlu ile sosyal medyadan irtibat kurduğunu ve kadın ile aralarındaki ilişkiyi anlattığını, kadın ile Hakan'ın uzun süredir birlikte olduklarını, otelde aynı odada kaldıklarını iddia ederek asıl davanın kabulü karşı davanın reddine, öncelikle zina nedeniyle, mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 450.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Hakan'ın, davacı erkeğin yakın arkadaşı olduğunu, zina iddiasının kurgusal olduğunu, erkeğin ailesi ile geçirmesi gereken zamanı yurtdışında geçirdiği, yabancı sevgililerinin olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2019 tarih ve 2018/99 E 2019/441 K sayılı kararı ile; kadının, Hakan isimli kişi ile uzun süredir ilişkisinin olduğu, cep telefonu kayıtlarından günün her saatinde telefonla görüştükleri, 2013, 2014, 2015, 2016 yıllarında kadının Hakan ve ... isimli kişilerle otelde aynı odada geceledikleri anlaşıldığından erkeğin davasının kabulüne, zina nedeni ile tarafların boşanmalarına, çocuk ergin olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına dava tarihinde ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili, takdir edilen manevî tazminat miktarının az olduğu, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi gerektiği yönlerinden; davalı-davacı kadın vekili; delillerin eksik toplandığını, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ile yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2020 tarih ve 2019/2123 E 2020/1692 K sayılı kararı ile; kadının, taraflara ait yurt dışı giriş ve çıkışlarını gösterir emniyet müdürlüğü yazısı, erkeğe ait otel kayıtlarını gösterir emniyet müdürlüğü yazısı ve telefon kayıtlarını da delil olarak bildirildiği, ancak İlk Derece Mahkemesince bu delillerin toplanmadığı anlaşılmakla kadının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; telefon kayıtlarıyla davalı-karşı davacı kadının başka bir erkekle güven sarsıcı ve evlilik birliğinin üzerine yüklediği sadakat yükümlülüğünü ihlal eder nitelikte telefon görüşmelerinin bulunduğu, ayrıca otel kayıtlarıyla davalı-karşı davacı kadının başka erkekle aynı otel odasında kaldığının sabit olduğu, davalı-karşı davacı kadının başka bir erkekle aynı otel odasında kalmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve zinaya delalet ettiği, otel kayıtlarının davacı-karşı davalı tarafça işbu dava kapsamında toplanan delillerle öğrenilmesi söz konusu olduğundan hak düşürücü süreden de söz edilemeyeceği, böylelikle zinaya sebep olacak şekilde sadakat yükümlülüğünü ihlal eden ve evlilik birliği devam ederken başka erkekle birliktelik yaşayan davalı-karşı davacı kadının kusurlu olduğunun ve zina yaptığının sabit olduğu anlaşıldığından asıl davanın kabulüne tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, çocuk ergin olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebini toplanan deliller ile ispat ettiği, gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu, erkeğe atfı kabil bir kusurun bulunmadığı, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceğinden asıl davanın kabulü ile erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesinin, karşı davanın reddine karar verilmesinin ve kadının diğer taleplerinin reddinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı-davacı kadın vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin zinaya dayalı asıl davasının kabulü yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkek tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 161 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.